Çamlıca Hayat Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Keyhan Fidan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, basitçe 'Dışkılama sıklığında artış veya dışkı kıvamında değişiklik' şeklinde tanımlanan ishalin, her çocukta mevsime bağlı farklılıklar gösterdiğini söyledi. Genel anlamda günde 3'ten fazla sayıda dışkılamanın ishal olarak kabul edildiğini vurgulayan Dr. Fidan, "Fakat dışkı sayısında artışın beraberinde dışkı kıvamında değişiklik yoksa ishal olarak kabul edilemez. Çünkü sağlıklı bireylerde ve özellikle de küçük çocuklarda beslenme şekline ve yaşa göre dışkılama sayısı da değişir. Örneğin, yeni doğan döneminde günde 3-4 kez dışkılama, kıvamı normal olmak koşulu ile normal sayılır. Bu sayı geçiş kakası döneminde (3-15 gün) günde 8-10'u bulabilir. İlk yaşın sonuna kadar, dışkı sayısı genellikle 2-3'tür. Özellikle anne sütü ile beslenen bebeklerde günlük dışkı sayısı 7'ye kadar çıkabilir" dedi.

Hijyenik şartlar ishali önlüyor

Dr. Keyhan Fidan, enfeksiyonların, ishale yol açan sebeplerin başında geldiğini ifade ederek, "Çocuğa bakan kişiler tarafından hijyenik koşullara dikkat edilmesi bile tek başına enfeksiyon ishallerinin oluşmasını engellemekte yeterlidir. Dengesiz beslenme de önemli bir risk faktörüdür. Diyette karbonhidratların fazlalığı, çoğunlukla bu sonucu doğurur. Genellikle ilk yaşta unlular, nişasta ve şeker ilave edilmiş sütten oluşan beslenme şekli, protein-enerji dengesizliğine yol açarak bağırsakların sulu dışkılama eğilimini artırır" diye konuştu.

Özellikle yaz aylarında mikrobik ve paraziter enfeksiyonlara bağlı ishalin daha sık görüldüğüne dikkat çeken Dr. Fidan, "Ayrıca bazı virüsler de ishal nedenleri arasında büyük bir bölümü oluşturmaktadır. Metabolik bozukluklar, beslenme ve emilim bozukluklarına bağlı ishaller nadiren akut başlar, genelde kronik ishale neden olurlar" dedi.

İshalin çeşitleri

Dr. Keyhan Fidan, hafif ishalde, günde 4'ten az dışkılaması olan ve ağızdan beslenebilen, genel durumu iyi olan çocuktan bahsedildiğini vurgulayarak, "Orta ağırlıkta ishalde, günde 4-10 arası dışkılama vardır. Orta derecede kusması vardır ve genel durumu ortadadır. Susuzluk hissi ve bulguları mevcuttur. Ağır ishalde ise, çocukta günde 10'dan fazla dışkılama vardır. Ağızdan beslenemez. Genel durumu kötüdür, idrar miktarı azalmıştır. Genellikle ateş ve kusma eşlik eder ve şuur durumu kötüleşir" diye konuştu.

İshal tedavisinin en önemli bölümü olan sıvı uygulamasının, vücuttan kaybedilen su ve tuzların yerine konulması ilkesine dayandığını anlatan Dr. Fidan, "Sıvı tedavisine erken dönemde başlanırsa, dehidratasyon (vücut sıvılarının kritik düzeye kadar kaybı) henüz oluşmadan önlenebilir. Özellikle sistemik enfeksiyon ve aşırı karın gerginliği durumlarında sıvı tedavisi serum şeklinde uygulanmaktadır. Anne sütü alan bebeklerde beslenme problemi olan çocukların akut ishalden sonra özel diyet formül mamalar ile beslenmesi gerekmektedir" dedi.

Dr. Keyhan Fidan, anne sütü ile beslenmenin, ishal gelişmesini önleyen en iyi ve etkili korunma yöntemi olduğunu da bildirdi. Anne sütü ile beslenen çocuğun, çok sayıda mikrop ve parazitle temas riskinin çok daha az olduğunu kaydeden Dr. Fidan, anne sütünün ayrıca, bebeğin savunma cevabını artıran maddeleri, bağırsakları koruyan ve uygun bağırsak içeriğini sağlayan faktörleri de taşıdığını söyledi.