AŞK - CİNSELLİK

Bunun adı aşk mı?

Halihazırda ilişkisi olan herkes aşık olduğunu düşünür. Peki ya yaşadıklarımız başlı başına bir yanılsamaysa?
 
   
 
 
     
Yaşadığı ilişkiyi ve duygularını sorgulamayan insan hemen hemen yok gibidir. Karşımızdaki insana bakıp "Gerçekten aşık mıyım?" diye sormayan yoktur; ancak bildiğiniz gibi bu yanıtlanması en zor olan sorulardan biridir. Aşk o kadar farklı bir duygudur ki, hiç kimse kurallarını ve neyin yetip neyin yetmeyeceğini belirleyemez. Her insanin farklı bir duygusal dünyası olduğunu da düşünürsek aşk iyice karmaşık bir konu haline gelir ve farklı türlerde aşk ilişkileri yaşadığımızı anlarız. Bazıları bir arkadaşına, ailesine, hayvanına ya da tuttuğu takıma aşık olduğunu söyler. Her ne kadar aşkın tanımını yapmaya çalışmak delilik olsa da, biraz gayret edip aska dair bir iki söz söyleyeceğiz ve yaşadığınız şeyin ne olduğu konusunda kafanızda daha net bir şeyler oluşması için size yardımcı olmaya çalışacağız.

Eğer birisine aşık olup olmadığınızı anlamak istiyorsanız, öncelikle onunla birlikte olmak isteyip istemediğinizi kendinize sormanız gerekir. Eğer bu sorunun cevabi hayırsa, hissettiğiniz duygunun aşk olması mümkün değildir. Birisine aşık olduğunuzda, onunla birlikte olmak istersiniz; hatta sadece birlikte olmak yetmez. Onunla her şeyinizi paylaşmak istersiniz.

Bütün günü iste ya da okulda geçirdikten sonra aceleyle eve koşup olan biten her şeyi anlatır ve onunla birlikte olmadığınız zamanlara onu da dahil edersiniz. Onun da size böyle yaklaşması gibi bir beklentiniz vardır.

Nereye giderseniz gidin sizi birbirinize bağlayan bir şey varmış gibi hissedersiniz; ancak onun sizden uzakta olması fikrine asla tahammül edemezsiniz.

Hemen hemen onun hissettiği her şeyi siz de hisseder, ondan alacağınız iyi ya da kötü her tür haberi onunla konuşmaya başlar başlamaz fark edersiniz. Hatta bazen küçük bir çabayla onun gördüğü ve düşündüğü şeyleri yakalayabildiğiniz bile olur. Bedenleriniz de uyum içindedir. Onun sizi istemesi, sizin onun istemeniz için yeterlidir.

Çizdiğimiz bu tablonun öbür tarafına geçtiğimizde, insanların adını 'aşk' koyduğu pek çok duygu olduğunu fark ederiz. Bunlar içinde en sık rastladığımız tutkudur. Oysa birini çok fazla istemek ile hayatinin geri kalanını onunla geçirmek arasında fark vardır.

Birine bağımlı olmanın da aşkla alakası yoktur. Bazı insanlar yalnız kalmaktan korktukları için aşık olmak gibi bir tuzağa düşebilirler. Böyle birinin hayati öyle bir hal alır ki, yanında partneri olmadan ne yapacağını dahi bilemez. Bunun bir başka versiyonu ise 'hayatımda kimse olmayacağına biri olsun' seklinde düşünenlerdir.

Birine aşık olmak istiyorsanız, öncelikle kendinizi sevmeniz gerekir. Bu, kendi yetenekleriniz ve kararlarınızdan hoşnut olmanız, en azından kendi kendinize yetebilmeniz demektir. Kendinden hoşnut olan biri, yalnızlık korkusu ya da bağımlılıktan değil, gerçekten hoşuna giden ve sevebileceği biri olduğu için karşısındakine ilgi duyar. Böylece ona verebileceğiniz şeyleri de bilir ve kendinize güvenirsiniz. Eğer tek başınayken çaresiz hissedip engellere takılıyorsanız, sağlıklı bir ilişki yaşamanız mümkün olmaz. Tamam aşk sağlıklı bir duygudur demiyoruz; hatta insani hasta eden, paranoyaklaştıran, sinir krizleri geçirten bir yapısı vardır. Ama ilişki bağımsız bireylerin oluşturduğu sağlam bir duygusal yapıya oturmadıkça, aşkınızın dengesini yitirmesi olasıdır.

O zaman esas konuya dönüp ona gerçekten aşık olup olmadığınızı tekrar sorarsak cevabin sadece sizde olduğunu anlarsınız. Onu, o olduğu için mi, ihtiyacınız olduğu için mi seviyorsunuz. Kendinize güvenin ve bu sorunun cevabından korkmayın. Unutmayın herkesin birlerine ihtiyacı vardır; ama aşkın tek nedeni ihtiyaç olmamalıdır.

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>