Mutlu evliliğin 10 altın kuralı
Her gün bir boşanma haberi duymaya alıştık artık. Büyük bir aşkla evlenip iki ay sonra ayrılanlar artık bizi şaşırtmıyor. Peki ilk günlerdeki gibi nasıl mutlu olabilirsiniz? İşte yolları…
Çevremizde ilk günkü gibi birbirine aşık ve mutlu çift sayısı her geçen gün azalıyor. Asıl bizi evliliklerinin ellinci yılını kutlayan ve bunca zamana rağmen hala birbirleri için deli olan çiftleri görmek şaşırtıyor. Hatta bunu başaramayanları kıskandırıyor bile. Onlar nasıl ilk günkü gibi mutlu olmayı başarıyor diye hiç merak ettiniz mi? Ya da o mutluluk tablosundan etkilendiğiniz olmadı mı hiç?
Her gün bir boşanma haberi duymaya alıştık artık. Büyük bir aşkla evlenip iki ay sonra ayrılanlar artık bizi şaşırtmıyor. Çevremizde ilk günkü gibi birbirine aşık ve mutlu çift sayısı her geçen gün azalıyor. Asıl bizi evliliklerinin ellinci yılını kutlayan ve bunca zamana rağmen hala birbirleri için deli olan çiftleri görmek şaşırtıyor. Hatta bunu başaramayanları kıskandırıyor bile. Onlar nasıl ilk günkü gibi mutlu olmayı başarıyor diye hiç merak ettiniz mi? Ya da o mutluluk tablosundan etkilendiğiniz olmadı mı hiç?
Evet bunun bir sırrı olmalı... Bir çiftin evliliklerinin 25. yılında bile hala birbirleri hakkında yeni birşeyler öğrenmesinin, birbirilerine bakarken gözlerinin içinin parlamasının ve ilişkilerindeki heyecan dolu kıvılcımın bir nedeni olmalı. Böyle kaç tane çift tanıyorsunuz? Eğer mutlu ve uzun süren bir evlilik istiyorsanız bunu başarmış çiftleri gözlemleyin. Ve asla onların öğütlerini kulak arkası yapmayın. Bu arada mutlu bir evliliğe sahip olmak için 10 altın kural niteliği taşıyan aşağıdaki maddelere göz atmaya ne dersiniz? Hatta bu kuralları sadece okumakla kalmayın uygulayın da...
1. Aynı zamanlarda sinirli olmayın:
Çiftlerin aralarında bazı anlaşmazlıkların olması ve zaman zaman ufak tartışmaların yaşanması elbetteki çok doğal. Ancak önemli olan tarafların aynı zamanlarda cok sinirli ve fevri hareket etmemeleri olsa gerek. Eğer eşiniz sinirliyse siz alttan almaya çalışın. Bir daha geri dönüşü olmayan sözlerden ve hareketlerden kaçının. Haklı olsanız bile ortamın sakinleşmesini bekleyin ve bir süre sonra düşüncelerinizi ılımlı bir ses tonuyla belirtin. Hem böylece istediklerinizi yaptırma şansınız daha da artacaktır. Unutmayın ki tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır diye boşuna söylememişler...
2. Birbirinize bağırmayın:
Bir tartışma esnasında o sesini yükseltti diye siz de sakın bağırmaya başlamayın. Bağırmak hiçbirşeyi çözmeyecektir. Sadece durumun biraz daha karışmasını ve hatta sarpa sarmasını sağlar o kadar. İki taraf da aynı anda birbirine bağırıp, çağırırsa sadece gürültü çıkarmış olursunuz. Sesinizi hiçbir koşulda eşinize karşı yükseltmeyin. Sevgiden önce aranızdaki saygıyı koruyabilirseniz uzun yıllar süren mutlu bir evliliğiniz olur.
3. Eleştirilerinizi yumuşatın:
Tabii ki eşinizin bir takım hareketlerini beğenmeyebilirsiniz. Ve konudaki düşüncelerinizi dile getirmekte de özgürsünüz. Ancak önemli olan bunu nasıl yaptığınız... Onu değiştiremeyeceğinizi bilerek hareket etmelisiniz. Sözlerinizin olumlu yönde, sevgi dolu ve ılımlı olmasına özen gösterin. Yoksa hiçbir işe yaramaz. Sadece onu kırmış ve üzmüş olursunuz o kadar. Şu hareketinden nefret ediyorum yerine, hayatım bence böyle davranmak sana hiç yakışmıyor diyebilirsiniz. Ne dersiniz böylesi daha yapıcı olmaz mı?
4. İktidar savaşına girmeyin:
Eğer tartışmayı mutlaka birinin kazanması gerekiyorsa bırakın eşiniz kazansın. Aşkın bir iktidar savaşı olmadığını ve incelik istediğini bilerek hareket edin. Evlilik bu durumu daha da hassaslaştırır üstelik. Tartışmayı kimin kazandığı ya da kaybettiği ne kadar önemli sizin için? Bu konuda sakın hırslı olmayın. Neticede böyle küçük hasaplar yaparak bir ömrü o insanla geçiremezsiniz.
5. Geçmişi geçmişte bırakın:
Hiçbir zaman geçmişte yapılan hataları tekrar tekrar eşinize hatırlatmayın. Herhangi bir tartışma esnasında, birden bire konuyla ilgili ya da ilgisiz eşinizin çok eskiden yaptığı bir hatayı gündeme taşımayın. Bu konuyu saptırmanızın yanısıra olayı uzatmanıza da neden olacaktır.
6. Birbirinizi ihmal etmeyin:
Niye evlendiğinizi unutmamalısınız. Hayatı, üzüntülerinizi ve sevinçlerinizi paylaşmak, hayattan iki katı daha fazla keyif almak için evlendiniz öyle değil mi? Birbirinizden farklı hayatlarınız olabilir, eşiniz maça giderken siz de eski kız arkadaşlarınızla dışarı çıkabilirsiniz. Bunlar evliliğinizi monoton ve sıkcı bir havaya girmekten kurtaracak küçük detaylardır. Ama bir plan yaparken eşinize hiç danışmıyor, onun fikrini almıyor ya da arkadaşlarınıza ondan daha fazla vakit ayırıyorsanız yanlış yoldasınız demektir. Önemli olan dengeyi kurmanız ve eşinizi herşeyden öte tutmanızdır.
7. Yatağa asla küs girmeyin:
Gün içinde birçok şey yaşamış ve hatta şiddetli bir kavga etmiş olsanız da yatak odanıza dolasıyla yatağa asla dargın girmeyin. Yatmadan önce mutlaka tüm sorunlarınızı halledin. Aranızda çözülmemiş ve açıklığa kavuşmamış bir problemin olması ertesi günün de keyifsiz ve cansıkıcı olacağı anlamına gelir. Tartışmaları uzatan taraf olmayın. Yatak odanız sizin için özel bir dünya. O odaya sorunlarınızı taşımayın.
8. İltifat edin:
Gün içinde en azından biri kere hayat arkadaşınıza güzel bir söz söyleyin. Eşinizin sizden güzel bir söz duyduğundaki mutluluğunu hiç fak ettiniz mi? Dünyadaki birçok kişinin onu hoş ya da çekici bulması bir yana asıl önemli olan sizin ne düşündüğünüzdür.
9. Özür dilemeyi bilin:
Eğer yanlış bir şey yaptıysanız bunu itiraf edin ve özür dileyin. Hata yapmanız dünyanın sonu değil ki zaten. Önemli olan bunu fark etmiş olmanız. Ancak tabii ki bunu alışkanlık haline getirmeyin. Nasılsa özür diliyorum konu kapanıyor diye düşünmeyin.
10. Bir tartışma için iki kişi gerektiğini unutmayın:
Bir düşünün bakalım tartışmalarınız neden çıkıyor ve nasıl büyüyor? Acaba sadece karşı tarafı suçlamak ne kadar gerçekçi? Sizin hiç mi payınız yok tartışmalarda. Elbetteki vardır. Bunu itiraf etmekle başlayın isterseniz ilk olarak işe. Kendinizi eleştirmekten korkmayın. Hep eşinizi suçlayarak bir yere varmadığınızı ve kimi zaman da hatanın kendinizide olduğunu kabul edin.
Her gün bir boşanma haberi duymaya alıştık artık. Büyük bir aşkla evlenip iki ay sonra ayrılanlar artık bizi şaşırtmıyor. Çevremizde ilk günkü gibi birbirine aşık ve mutlu çift sayısı her geçen gün azalıyor. Asıl bizi evliliklerinin ellinci yılını kutlayan ve bunca zamana rağmen hala birbirleri için deli olan çiftleri görmek şaşırtıyor. Hatta bunu başaramayanları kıskandırıyor bile. Onlar nasıl ilk günkü gibi mutlu olmayı başarıyor diye hiç merak ettiniz mi? Ya da o mutluluk tablosundan etkilendiğiniz olmadı mı hiç?
Evet bunun bir sırrı olmalı... Bir çiftin evliliklerinin 25. yılında bile hala birbirleri hakkında yeni birşeyler öğrenmesinin, birbirilerine bakarken gözlerinin içinin parlamasının ve ilişkilerindeki heyecan dolu kıvılcımın bir nedeni olmalı. Böyle kaç tane çift tanıyorsunuz? Eğer mutlu ve uzun süren bir evlilik istiyorsanız bunu başarmış çiftleri gözlemleyin. Ve asla onların öğütlerini kulak arkası yapmayın. Bu arada mutlu bir evliliğe sahip olmak için 10 altın kural niteliği taşıyan aşağıdaki maddelere göz atmaya ne dersiniz? Hatta bu kuralları sadece okumakla kalmayın uygulayın da...
1. Aynı zamanlarda sinirli olmayın:
Çiftlerin aralarında bazı anlaşmazlıkların olması ve zaman zaman ufak tartışmaların yaşanması elbetteki çok doğal. Ancak önemli olan tarafların aynı zamanlarda cok sinirli ve fevri hareket etmemeleri olsa gerek. Eğer eşiniz sinirliyse siz alttan almaya çalışın. Bir daha geri dönüşü olmayan sözlerden ve hareketlerden kaçının. Haklı olsanız bile ortamın sakinleşmesini bekleyin ve bir süre sonra düşüncelerinizi ılımlı bir ses tonuyla belirtin. Hem böylece istediklerinizi yaptırma şansınız daha da artacaktır. Unutmayın ki tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır diye boşuna söylememişler...
2. Birbirinize bağırmayın:
Bir tartışma esnasında o sesini yükseltti diye siz de sakın bağırmaya başlamayın. Bağırmak hiçbirşeyi çözmeyecektir. Sadece durumun biraz daha karışmasını ve hatta sarpa sarmasını sağlar o kadar. İki taraf da aynı anda birbirine bağırıp, çağırırsa sadece gürültü çıkarmış olursunuz. Sesinizi hiçbir koşulda eşinize karşı yükseltmeyin. Sevgiden önce aranızdaki saygıyı koruyabilirseniz uzun yıllar süren mutlu bir evliliğiniz olur.
3. Eleştirilerinizi yumuşatın:
Tabii ki eşinizin bir takım hareketlerini beğenmeyebilirsiniz. Ve konudaki düşüncelerinizi dile getirmekte de özgürsünüz. Ancak önemli olan bunu nasıl yaptığınız... Onu değiştiremeyeceğinizi bilerek hareket etmelisiniz. Sözlerinizin olumlu yönde, sevgi dolu ve ılımlı olmasına özen gösterin. Yoksa hiçbir işe yaramaz. Sadece onu kırmış ve üzmüş olursunuz o kadar. Şu hareketinden nefret ediyorum yerine, hayatım bence böyle davranmak sana hiç yakışmıyor diyebilirsiniz. Ne dersiniz böylesi daha yapıcı olmaz mı?
4. İktidar savaşına girmeyin:
Eğer tartışmayı mutlaka birinin kazanması gerekiyorsa bırakın eşiniz kazansın. Aşkın bir iktidar savaşı olmadığını ve incelik istediğini bilerek hareket edin. Evlilik bu durumu daha da hassaslaştırır üstelik. Tartışmayı kimin kazandığı ya da kaybettiği ne kadar önemli sizin için? Bu konuda sakın hırslı olmayın. Neticede böyle küçük hasaplar yaparak bir ömrü o insanla geçiremezsiniz.
5. Geçmişi geçmişte bırakın:
Hiçbir zaman geçmişte yapılan hataları tekrar tekrar eşinize hatırlatmayın. Herhangi bir tartışma esnasında, birden bire konuyla ilgili ya da ilgisiz eşinizin çok eskiden yaptığı bir hatayı gündeme taşımayın. Bu konuyu saptırmanızın yanısıra olayı uzatmanıza da neden olacaktır.
6. Birbirinizi ihmal etmeyin:
Niye evlendiğinizi unutmamalısınız. Hayatı, üzüntülerinizi ve sevinçlerinizi paylaşmak, hayattan iki katı daha fazla keyif almak için evlendiniz öyle değil mi? Birbirinizden farklı hayatlarınız olabilir, eşiniz maça giderken siz de eski kız arkadaşlarınızla dışarı çıkabilirsiniz. Bunlar evliliğinizi monoton ve sıkcı bir havaya girmekten kurtaracak küçük detaylardır. Ama bir plan yaparken eşinize hiç danışmıyor, onun fikrini almıyor ya da arkadaşlarınıza ondan daha fazla vakit ayırıyorsanız yanlış yoldasınız demektir. Önemli olan dengeyi kurmanız ve eşinizi herşeyden öte tutmanızdır.
7. Yatağa asla küs girmeyin:
Gün içinde birçok şey yaşamış ve hatta şiddetli bir kavga etmiş olsanız da yatak odanıza dolasıyla yatağa asla dargın girmeyin. Yatmadan önce mutlaka tüm sorunlarınızı halledin. Aranızda çözülmemiş ve açıklığa kavuşmamış bir problemin olması ertesi günün de keyifsiz ve cansıkıcı olacağı anlamına gelir. Tartışmaları uzatan taraf olmayın. Yatak odanız sizin için özel bir dünya. O odaya sorunlarınızı taşımayın.
8. İltifat edin:
Gün içinde en azından biri kere hayat arkadaşınıza güzel bir söz söyleyin. Eşinizin sizden güzel bir söz duyduğundaki mutluluğunu hiç fak ettiniz mi? Dünyadaki birçok kişinin onu hoş ya da çekici bulması bir yana asıl önemli olan sizin ne düşündüğünüzdür.
9. Özür dilemeyi bilin:
Eğer yanlış bir şey yaptıysanız bunu itiraf edin ve özür dileyin. Hata yapmanız dünyanın sonu değil ki zaten. Önemli olan bunu fark etmiş olmanız. Ancak tabii ki bunu alışkanlık haline getirmeyin. Nasılsa özür diliyorum konu kapanıyor diye düşünmeyin.
10. Bir tartışma için iki kişi gerektiğini unutmayın:
Bir düşünün bakalım tartışmalarınız neden çıkıyor ve nasıl büyüyor? Acaba sadece karşı tarafı suçlamak ne kadar gerçekçi? Sizin hiç mi payınız yok tartışmalarda. Elbetteki vardır. Bunu itiraf etmekle başlayın isterseniz ilk olarak işe. Kendinizi eleştirmekten korkmayın. Hep eşinizi suçlayarak bir yere varmadığınızı ve kimi zaman da hatanın kendinizide olduğunu kabul edin.
“Portakal Suyu İle Gripten Korunun”
“19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında Gençlere Dev Fırsatlar”
OUTLET CENTER ADRESLERİ
MODA TASARIMCILARI
MAĞAZA ADRES VE TELEFONLARI
DEKORASYON FİRMALARI
AKSESUAR VE TAKI TASARIMCILARI
DOĞUM FOTOĞRAFÇILARI
BUTİKLER
AYAKKABI VE ÇANTA MAĞAZALARI
İKİNCİ EL GİYSİ MAĞAZALARI
GECE HAYATI VE EĞLENCE MEKANLARI
POPÜLER MEKANLAR (RESTAURANTLAR)
DİYETİSYENLER
SAÇ TASARIMI VE KUAFÖR SALONLARI
YOGA MERKEZLERİ
SPA MERKEZLERİ
ANAOKULU VE KREŞ REHBERİ
MODA İKONU MAĞAZALAR
DİĞER ADRESLER
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32