Cuma olmuş gene, mesailer maskemi çıkarıp masaya bırakıyorum, atıyorum kendimi Beyoğlu sokaklarına, üstümde yanar döner ofis kostümüm. Flamm denilen mekanda oturmuş, geceden hafif şüpheli bekliyorum onu. Yaşamlarımız, bizleri biraz biz yapan lise yıllarında kesişmiş… sonraki dokuz senede toplam üç kere görmüş olmanın çekingenliği var. Sokaktan rastgele bir insan değil belki ama gerçekten tanımıyorum onu. Masanın konumu ve müzik rahatlatıyor biraz beni. Derken içeri giriyor. Enerjik, anlatacakları var, 88 farklı başlık atıyor sohbete… gözleriyle de konuşuyor. Çekiciliğinin bir kısmını buna borçlu. Son derece farkında beğenildiğinin, arkadaş statüsünü geçmeyeceğimizi vurgulamıştı daha önceden. Ben nedense inatla farklı bir elektrik alıyorum.

Sangria boğazımdan yumuşacık akıyor. Yemeğe geçiyoruz, sohbet hızını kaybetmeden devam ediyor, iş hayatı ve detayları, çoğunda beni dinlemiyor. Elleri yerinde durmuyor, kafası meşgul birşeylerle… hiperaktivitesi yoruyor. Böyle bir kadının romantik olma şansını değerlendiriyorum kafamda. Yemek bitiyor, Türkiye’ye geldiğimden beri ilk defa kadın gibi bir kadınla yemek yiyip düzeyli sohbet etmiş olmanin hazzı var. Leb-i Derya’da Bacardilerimiz… yanımda olduğunu somutlaştırmak için eline uzanıyorum, “bu kadar insist etme!” cevabı geceye damgasını vuruyor. E.T. , sabırsız, “insist” eden insan! “Bianca olsun…” diyor. “yazacaksan eğer Bianca olsun ismim!”. Her düşüncemi belli eden yüzüm buruşmuş, boğaza bakıyorum ve Bianca her zamankinden daha çekici oturuyor yanımda. Sohbet farklı başlıklarda uzuyor…

Cahide on5 diyoruz, eller havaya diyoruz, içkiler, arkadaşlar… saatler ilerliyor. Bianca mesafeli dans ediyor yanımda. Çok kötü bir alışkanlığımı fark ediyorum. Gecelerde bana eşlik eden kadınlarla mutlaka birşey yaşama zorunlulugu hissetmem! Sabırsızım, evvelki tecrübelerimde herşeyin hızlı ve yüzeysel olmasına alışmışım. Daha önce de söylediğim gibi bu insanları, güzel anları tüketmeye hiç hakkım yok. Cahide’yi de terk ediyoruz. Nupera, beş dakikalığına… aramızdaki çizgi çok katı çizilmiş gibi. Alkolün yanıltıcı olma şansı da kanımdaki dozundan dolayı yüksek. Artık ne beden dilinden, ne de söylediklerinden bir anlam çıkarabiliyorum. Eve gitmeliyim.

Buz gibi yatağım, harika… mesaj geliyor “eve geldim, thanx for tonight”… rica ederim Bianca!

E.T.
et_notlar@hotmail.com