EVLİLİK

Yabancı Uyruklu Eş ile Boşanma Davasında Bu Maddelere Dikkat!!!

Globalleşen dünya ile birlikte ulaşım ve iletişim imkanlarının gelişmesi yabancı uyruklu kişiler ile yapılan evliliklerin sayısını da artırdı.
 
   
 
 
     

Evlilik sayılarındaki artış, boşanma sayılarında da artış oluşturmakta ve boşanma ile beraber davanın nerede açılacağı, çocukların velayetinin nasıl düzenleneceği ve hangi hukukun uygulanacağı konularında birtakım sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, yabancı uyruklu bir eşle olan evliliği sona erdirmek için açılacak davada dikkat edilmesi gerekenleri anlattı…

Yabancı uyruklu bir eşle olan evliliği sona erdirmek için açılacak davada Türk mahkemelerinin hangi hukuku uygulaması gerektiğinin Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’nda düzenlendiğini belirten, Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, “Konunun düzenlendiği Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’nun 40. maddesi hükmü uyarınca;

Birlikte oturulan yer mahkemesi yetkili oluyor

“Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.” Maddede atıf yapıldığı üzere iç hukukumuzda boşanma davasındaki yetkili mahkeme ise, Türk Medeni Kanunu’nun 168. maddesinde düzenlenmiş olup, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi yetkilidir.” dedi.

Dava açılan eş yurtdışında yaşıyorsa ne tapmalı?


Ancak yabancı uyruklu eşle evlenmelerde sık sık karşılaşılan sorunlardan birisinin de eşlerin çoğunlukla yurt dışında yaşamakta olduğunun altını çizen Kakıcı Şimşek, “Böyle bir durumda TMK madde 168’e bakılarak yetkili mahkeme belirlenememektedir. Konuya ilişkin, Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’nun 41. maddesindeki düzenlemeye göre, Türk vatandaşlarının kişi hâllerine ilişkin davalar, yabancı ülke mahkemelerinde açılmaz veya açılamaz ise, öncelikle Türkiye’de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması durumunda, ilgilinin sakin olduğu yer, Türkiye’de değilse, Türkiye’deki son yerleşim yeri mahkemesinde , mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinde açılır. Türkiye’de yetkili bir mahkeme bulunmadığı ve yabancı ülkede dava açılmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde dava açılabilir. Zira çoğu zaman yabancı eşle evliliklerde yurtdışında yaşandığından, eşlerden birinin Türkiye’de sakin olduğu yer veya son yerleşim yeri mahkemesi bulunmamaktadır.” şeklinde konuştu.

Türkiye’ de açılan davada hangi ülke hukuku uygulanacağı konusuna da değinen Kakıcı Şimşek, şöyle devam etti:

Kademeli bir sistem öngörülüyor

“Türkiye’de açılacak bir davada yetkili mahkeme Ankara, İstanbul, İzmir mahkemeleri olmakla birlikte söz konusu boşanmaya uygulanacak hukuk farklılık arz edecektir. Hakim dosyadan yabancı unsuru gördüğünde, resen Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’na gidecek ve uygulanacak hukuku belirleyecektir. Uygulanacak hukuk kapsamında karşımıza Milletlerarası Özel ve Usul Hukuku Kanunu’nun 14. maddesi çıkmakta olup, burada kademeli bir sistem öngörülmüştür. Buna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri konusunda:

• Öncelikle eşlerin müşterek millî hukuku uygulanır.
• Taraflar ayrı vatandaşlıkta ise, müşterek daimi mesken hukuku uygulanacaktır.
• Müşterek mutad mesken hukuku da bulunmuyorsa, Türk hukuku uygulanacaktır.

Geçici tedbir taleplerinde Türk hukuku uygulanacaktır

Burada belirttiğimiz kademeli uygulama kuralları boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümlerine uygulanmasının yanı sıra, boşanmış eşler arasındaki nafaka talepleri ve ayrılık ile evliliğin gereksizliği uygulanacaktır. Aynı zamanda, boşanmada velayet ve velayete ilişkin sorunlar da, bu kurallara göre çözümlenir. Yine boşanmada ileri sürülen ve talep edilen geçici tedbir taleplerinde ise, Türk hukuku uygulanacaktır.

Hukukumuzdaki düzenlemeler gereği hakim, yabancılık unsuru içeren bir uyuşmazlıkla karşılaştığında, uygulanacak hukuku resen belirleyecektir. Bununla birlikte, gerek dava dilekçesinde gerek sonraki aşamalarda tarafların ve taraf avukatlarının yol gösterici olması, davanın daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacaktır.

Yabancı eşle Boşanma Durumunda Çocukların Velayeti kime verilir?


Boşanma davalarında velayetin verilmesinde tarafların vatandaşlıkları dikkate alınmaz. Velayetin verilmesi hakkında çocuğun üstün yararı ilkesi geçerlidir. Velayet hususunda boşanma davasında karar verilebileceği gibi boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılacak velayet davası ile de karar verilebilir. Velayetin hangi tarafa verileceği hususunda çocuğun yaşı, anne ve babanın sosyal yaşantısı, annenin ve babanın ahlaki tutumları, maddi durumları ve sair hususlar dikkate alınacaktır. Ayrıca mümkün olması halinde çocuğun da kiminle birlikte kalmak istediğine ilişkin fikri alınacak ve tüm hususlar birlikte değerlendirilerek velayet hakkında karar verilecektir. Öte yandan okul çağı öncesi çocukların velayetlerinin annenin bakımına ve ilgisine muhtaç olduğu gerekçesiyle sıklıkla anneye verildiği görülmektedir.

Velayetin değiştirilmesi dava ile talep edilebilir

Nafaka ve velayet hakkında yalnızca Mahkeme kararıyla değişiklik yapılabilir. Yabancı uyruklu velinin Türkiye’den ayrılmak istemesi durumunda velayet kendisinde bulunmayan taraf haklı sebebi varsa velayetin değiştirilmesini dava ile talep edebilir. MÖHUK’un 19. maddesi, nafaka taleplerinin, nafaka alacaklısının daimi meskeni hukukuna tabi olduğunu düzenlemektedir. TMK madde 175 nafaka alacaklısı olmak için boşanmada en fazla diğer eş kadar kusurlu olmak ve boşanmayla yoksulluğa düşecek olma şartını getirmiştir. Bu iki şart varlığı halinde yabancı uyruklu kişini nafaka alacaklısı olabileceği hükme alınmıştır. Nafakanın kaldırılması için ise nafaka borçlusu tarafın bu şartların ortadan kalktığını ispat ederek dava ile nafakanın kaldırılmasını talep etmesi mümkündür.

 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>