KÖŞE YAZILARI | DERYA FİDAN

İz

"Modadan anlayan kadınlar, iç görüsü olan kadınlar ve hiç anlamayanlar…" Derya Fidan'ın yeni yazısı...
 
   
 
 
     
Merhaba, uzun bir aradan sonra tekrar ben ah evet biliyorum niye bu kadar zamandır yoktun derseniz, ufak bir butiğim var artık. Yaklaşık bir aydır tüm gecem gündüzüm “İZ” i inşa etmekle geçti. Sonunda bitirdik ve Kadıköy sokaklarında yerimizi aldık. Mutlaka uğrayın, hatta COSMOTURK aracılığıyla geldik derseniz çay bile ısmarlarım size :) Moda caddesi üzerinde zaten dikkatinizi çeker diye düşünüyorum, pembe duvarlar, retro beyaz mobilyalar ve içerde rengarenk elbiseler, tişörtler ayrıca takılarda var tabi neyse sözün kısası bekliyorum herkesi tam adres için mail atmanız yeterli



Gelelim yazının ana fikrine modadan anlayanlar, anlamayanlar ve sadece doğuştan yeteneği olup, çaba sarf etmesi gerekmeyenler. İz açıldığından beri sokaktaki modaya haliyle daha yakınım, her profilden insan gelip gitmekte genci, yaşlısı, öğrencisi, çalışan kadını mutlaka uğrayan profil arasında…

Ve evet acaba nasıl giyiniyorlar? Genelimizin artık giydiklerine, aksesuarlarına elinden geldiğince dikkat ettiğini söyleyebilirim. Önceden üste geçirilen alakasız bir kazak, alakasız bir kot ve garip palto görünümü azalmış durumda. Fark edilen o ki bazı kadınlar gerçekten iyi giyinmeye fazlasıyla önem veriyor ve sezonları takip edip içlerinden kendilerine yakışacak parçaları alıp kullanıyorlar. Vücutlarını çok iyi tanıdıkları için neyin onlara yakışıp yakışmayacağından haberdarlar ve alışveriş yaptıkları her yerde de fazla oyalanmadan ne istediklerini bilerek hareket ediyorlar( En sevdiklerim onlar bu arada).



Peki ne istediğini bilmeyenler, kaç beden oldukları hakkında bile fikri olmayanlar! Belki insanları giydirmek konusunda iş yapmaya karar veren insanların en büyük sorunudur. Benim ki öyle mesela şaşırıyorum ne yapacağımı çoğu zaman, ama sanırım bu işin de en stresli ve savaş vermen gereken zamanları o dakikalar…

Altından kalkabildiğin anda, eğer o kişi de mutlu ayrılıyorsa tamamdır her şey İşte o zaman kendini iyi hissetme ve evet galiba beceriyorum ben bu işi diyebilme anları oluyor.



Bir de doğuştan bu işe yatkın olanlar var. Her giydiklerini üstüne yakıştıranlar, bulduklarını hangi aksesuarla kullanacağı vahiy olarak gelenler var. Çoğu zaman hayranım o kadınlara özellikle takip etmek zorunda oldukları bir akım yok, moda onlar için gerçekten üstüne yakışanı giymek ve bunu gerçekten iyi beceriyorlar. Kıskanıyorum onları!

Peki buradan çıkarılması gereken ana fikir nedir? Yıllarca kendisiyle yaşayan kadınların bile kendilerini tanıyamadıkları, iyi giyinmenin bir nebze de olsa sonradan öğrenilebileceği ve yetenekler. Ben kendimi bunların arasında nereye koyabilirim bilmiyorum, doğuştan gelen bir yetenek olmasa da kendimi tanıdığımı biliyorum. Sanırım bu sadece kıyafetlerle ilgili de değil buraya gelen her kadını incelediğimde çoğu zaman nasıl giyineceğini bilmeyen karar veremeyenler daha sonra ki sohbetlerden çıkardığım kadarıyla hayatlarında da böyleler. Kafaları karışık işte diyorum ya galiba kendini tanımamaktan geliyor tüm bunlar. Oturup bir düşünmek lazım ya da kendini dünyaya açmak, kapalı olduğumuz her konuda biraz kendimizi açarsak ve diğerlerinin gözünden kendimize barksak bu kafa karışıklığını ve kendini anlamama sorununu ortadan kaldırabiliriz gibi geliyor bana…



Aslında Moda dünyasında dahilik elbise de, yetenek ise onun durduğu yeri görebilmekte, giydiğinde sana verdiği tadı, diğer insanların ona baktığında aldıkları zevki gözlerinde gördüğünde…

İyi giyinmeler o zaman herkese ayrıca “İZ” e bekliyorum…

Derya
deryafidann@gmail.com
touchthesatintrail.blogspot.com



DERYA FİDAN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>