KÖŞE YAZILARI | GÖKÇE KURTOĞLU

İstanbul’a Önce Sesim Geldi; Sonra Ben…

Tunç Öz, yıllardır İstanbul’un çeşitli mekanlarında sahnede. İnanılmaz bir kitlesi, muhteşem bir sesi, imrendiren bir dansı var! (Gökçe Kurtoğlu)
 
   
 
 
     

Yeni yazımda İstanbul gece hayatından bahsetmeyi çok istiyordum. İstanbul gece hayatı kiminle konuşulur diye düşündüm; hatta düşünmeme kalmadan hemen belirdi isim gözümün önünde!

Tunç Öz, yıllardır İstanbul’un çeşitli mekanlarında sahnede. İnanılmaz bir kitlesi, muhteşem bir sesi, imrendiren bir dansı var! Üstelik yeni albümü de yolda. Eee her şeyiyle İstanbul gecelerinin bu kadar içinde bir adam da bulduktan sonra, başladık sohbete! Haydi şimdi tüm dedikodular Tunç Öz’den size..:)



“İSTANBUL’A ÖNCE SESİM GELDİ; SONRA BEN…”

Hoş geldin Tunç, İTÜ yıllarından başlayalım; İstanbul Teknik Ünv’de dans üzerine eğitim aldın. Peki dans üzerine eğitim almandaki amaçların arasında müziğe geçiş yapmak var mıydı?

Dansla şuan yaptığım işin bağlantısını daha önceden kurmuyordum. Zaten İstanbul’a gelişim radyo sayesinde oldu. Program yapıyordum, önce sesimi sonra da beni transfer ettiler İstanbul’a. O dönem konservatuarda okuyan bir arkadaşımın da desteklemesi üzerine sınavlara girdim. Zaten bir hevesim vardı, dans etmeyi çok seviyordum; kazandım da. Konservatuar yılları başlayınca dans bölümü de olsa iyi bir müzik eğitimi alıyorsun tabi. Yani dansın da etkisi büyüktü tabi… Müziğe geçişim bu sayede oldu.

Ee okulda öğrendiğin her şey şuan sana meyvesini veriyor yani?

Tabi, ana branş danstı ama müzik eğitimini de iyi aldık.

Sahnede de artılarını görüyorsundur dansın mutlaka. Zaten yerinde durmuyorsun sahnede!:))

Kesinlikle! Zaten beden ritmin bile bir başka oluyor. Aynı zamanda dansçı olunca da mutlaka el, ayak yani bir şekilde dışa vuruyorsun o ritmi.

Peki senin sahne performansını beğendiğin kim var? Hem dans hem ses manasında soruyorum ama…


Yani ne kadar dans ediliyor sahnede o tartışılır. Kim var ki? Tam anlamıyla çok büyük şovlar yapan yok. Genelde dansçılar üzerine yoğunlaşıyorlar. Kendisi yapan yok…

Bu konuda iddian var mı? Ben hem şarkımı söylerim, hem dans ederim diyor musun?

Öyle bir fırsat olsa yaparım. Çünkü ben hem dans edip hem şarkı söyleyebiliyorum. Öyle bir nefesim var; kondisyon işi bu. Uzun zamandır dans edip, şarkı söylediğim için alışığım, zaten yapıyorum bunu.

Taş çıkarırım hepsine diyorsun!!!!:))


Eee, olabilir tabi : )

“İSTANBUL GECELERİNDE ARTIK GENÇLER ÖN PLANDA…”

Sen yıllardır İstanbul’un kalbi olarak nitelendirilen yerlerde sahneye çıkıyorsun. İstanbul gece hayatını en iyi bilen adamlardan birisin. Peki İstanbullu gece eğlenmesini biliyor mu? Bir profil çıkarır mısın?


Eğlenmeyi biliyor muyuz… Aslında İstanbul’u bütün olarak ele almamak lazım. Eskiden bir Etiler, Ulus dönemi vardı. Ben asla hepsinin içinde olma taraftarı olmadım. Korunaklı sahneleri seviyorum; izleyiciyle birebir bağlantıda olabilecek sahneler yani… Karşımdaki otursun ben söyleyeyim gideyim olsun istemiyorum… Böyle yerleri tercih ediyorum. Böyle yerlerde de profil değişti tabi; artık gençler ön planda… Gerçekten eğlenmek için geliyorlar, kur yapmak ya da başka şeyler için değil.

“50 TANE ALBÜMÜN DE OLSA ‘SÜRÜNÜYORUM’ OKUYORSUN SAHNEDE…”


Belli bir kitlen var senin, simalar hep benzer. Sence neden seni tercih ediyorlar?

Ben de soruyorum bunu! “Benden sıkılmıyor musunuz?” diyorum… 11 yıldır aynı sahneye çıkıyorum ve 11 yıldır aksatmadan gelen insanlar var! Ama beni sahneden izleyenler bilir; benim birebir diyalogum var izleyenlerimle… Müşteri olarak değil, arkadaş olarak görüyorum. Sahne demek sadece şarkı söylemek değil, ağırlamak da demek!

Sahnede en çok hangi şarkı isteniyor senden?

Ya vallahi, istersen 50 tane albümün olsun, mutlaka çıkıp “Sürünüyorum” okuyorsun:)

Peki yeni albüm de geliyor, yine sahneye devam edecek misin?


Tabi ki! Ben albüm yapmak için sahneye başlamadım, sahnede olduğum için 10. yılımda bir albüm yaptım! Çünkü insanlar artık benden bir albüm bekliyorlardı… Dolayısıyla sahneye çıkmak bir tercih değil benim için yaşam biçimi.

Eee senin sahneden en duygulanarak söylediğin şarkı nedir?


Son günlerde bir Ebru Gündeş şarkısı… “Beyaz”… Gökhan Tepe ve Şebnem Sungur’un şarkısı…

Bu kadar senedir sahnedesin, mutlaka pes etme noktasına gelmişsindir değil mi?


Oldu, sonuçta içkili ortamdasın… Karşındakiler çok rahat ve sen onları terapi etmekle görevlisin… Bazen “hayır benim istediğim olsun”cular da oluyor.



“SELAMİ ŞAHİN İLK ALBÜMÜME KALBİNİ KOYDU…”

İlk albüme dönelim biraz, içine sinmiş miydi? Yeterince tanıtılabildi mi sence? Nasıl bir süreçti yani?


Çok zor bir süreç, yine o süreçteyim. Tabi belli bir kitleye değil, herkese halka hitap etmek zor. Albüm içime sinmişti, ama hak ettiği yeri buldu mu; Tabi daha iyisi olabilirdi:) Ama albüm bir kartvizitti. Medya için gerekiyordu.

Hiç seni engellediler mi? “Ayak kaydırma” olayları gerçekten var mı?

Var emin ol! Ben çok büyük isimlerle de aynı sahnede çalıştım. Ama hep benim adım anılırdı. Onlar dönemsel gidip gelirlerdi. Sahnemde gözü olanlar olduğunu çok iyi biliyordum ama asla sahneme davet etmekten de çekinmedim.

Bana çok destek oldu diyebileceğin bir isim var mı?

Evet en büyük desteği albüme yüreğini koyarak Selami Şahin gösterdi. Apayrıdır, o yüzden albümün adı destek olan herkes için “Teşekkürler”idi.

Çok heyecanlı bir dönemdeyiz; yeni bir çalışma var! Peki Tunç Öz neye hazırlanıyor, ne geliyor?:)

Biliyorsun hiç bitmiyor:) Yepyeni şarkılar geliyor, en azından yaza kadar 2 şarkıyı duyacağız bolca:)

“MEDYATİK OLMAYAN İSİMLER ARASINDA EN İYİ SAHNE BENİM…”

Kendine kitle belirledin mi? Senin kitlen nedir?


Benim kitlem eğlenmeyi bilen, göbek atan tiplerdir:) Hiç sevmem öyle otursun, ben şarkı söyleyeyim… İstanbul gece hayatında sahneme çok güvenirim. Gelip de kalkıp oynamayan bir insanda bir sorun vardır:)

“En iyi sahne bende” der misin?

En iyi 3 derim… Çünkü bazı isimlerin sahnede olması bile coşmak için sebep. Sırf “gittim onu izlemeye çok eğlendim” demek için eğleniyormuş gibi yapıyorlar… Ama medyatik olmayan isimler içerisinde ilk sıradayım.

Sen sahneyi ve şarkı söylemeyi bilen biri olarak bazen televizyonda birini izlerken…

Dayanamıyorum!!! :) Bazen bazı tipleri izlemeye, dinlemeye dayanamıyorum. “Sen buralara kadar nasıl geldin?” diyorum… Yanlış konumlandırıyoruz bazı insanları.

Yeni albümde kimlerle çalışıyorsun?

Sürpriz isimler var aslında söylemem.:) İlk albümde Selami Şahin coverı vardı ama bu albümde olmayacak. Şöyle söyleyeyim; daha pop alt yapılar olacak.

Bu kadar aşk şarkıları söyleyip de aşktan bahsetmemek olmaz, sektör dedikodusu yapmaya bayılıyorum ben! :)

Ben de!:)

Peki aynı meslekten biriyle beraber olabilir misin?

Çok zor. Benim işim çok stresli, o da öyle olursa olmaz… Aynı saatte evde olmak bile problem olur. Sahne pembe bir dünya değil. Ego aşkın önüne geçebilir.

“SAHNENİN CİNSİYETİ OLMAZ…”

Sahne adamı çapkın mıdır?


Çapkındır! Karakterinde olmasa bile, sahneye çıkınca ve binlerce göz size bakınca oluyor, mutlaka oluyor.

Hiç sahneden kurlaşıp ya da tam tanımıyla “sahneden tavladığın” biri oldu mu?

Çalıştığım yerlerde böyle şeylerden pek hoşlanmam ama 1 kere başıma geldi, o ilişki de çok uzun sürdü zaten…

İlişkilerinin herhangi birinde çok büyük bir fedakarlık yaptın mı?


Hayır aslında hep yapılması gerekenleri yaptım. Ötesi değil.

Peki karşındaki insan “sahneyi bırak” dese?

Yok, ben o işi yaparak var oldum… Benim işim bu. Sahnede pervasızca davranan bir adam değilim ki, rahatsız olacak bir durum bile oluşturmam karşımdaki kişi için.

Sahne unisex midir?

Kesinlikle, sahnenin cinsiyeti yok. Olursa problem yaratır. Sahnenin de bir disiplini var. Ötesine geçilmesi rahatsızlık verir.

Sahnedeki adam her zaman çekici gelir bu bir gerçek! Peki hiç “ahlaksız teklif” aldın mı?:)


Valla oluyor, alıyorsun:) Karşındaki insanlar alkol alınca, hiç bilmediğin yönleri ortaya çıkıyor:) Farklı şeyler yaşanabiliyor tabi… Ama bunların olmaması için elimden geleni yapıyorum.

Herhangi bir arkadaşından ya da öyle gördüğün birinden teklif aldın mı?

Evet.

Alkollü müydü?

Alkollüydü ama o sadece bir araç… Ya beni bir kız arkadaşım bir gece sahne dönüşü evime bırakmak için getirdi, beni arabaya kitledi, evlenmek için zorladı! Bir de çok sevdiğim bir arkadaşımdı…

Çıktığın mekan hep dolu mudur?

Hep, mutlaka. Hiç 3-4 masaya sahneye çıkmam. Her hafta sonu sahnemdeyimdir ve doludur mutlaka o mekan. İzleyicim beni yalnız bırakmaz, çok şükür hiç mekansız ve müşterisiz kalmadım. Türkiye’nin tanıdığı bir adam olmayabilirim ama gece hayatında iyi tanınan bir adamım. Gece eğlencesine çıkan adam beni tanır!

Sahneden hep pozitif olmak zorundasın, peki ya çok üzücü bir olay olduğunda?

Bazen alternatifin olmuyor… Geçen sene babam vefat etti; 4. gün ben sahnedeydim… O gün, sonraki gün ve sonraki gün yine sahneye çıkmak zorunda kaldım. O durumda sahnede “kimse benim acımı bilmiyor ve ortak olmak zorunda değil. İnsanları üzmek gibi bir lüksüm yok.” diye düşündüm. Çoğu insan bilmiyor o gece öyle bir durum olduğunu. Ve beni tanıyıp haberdar olan insanlar vardı. Mesela bir arkadaşın doğum günü vardı, gelmediler. Sonraki hafta öğrendim ki babamın vefat ettiğini bildiği için doğum gününü iptal etmiş… “Sen üzgünken biz nasıl eğleneceğiz” diye. Böyle iyi insanlar.

“SAHNEDEKİ ADAMIN DÜZENLİ AİLE HAYATI OLMAZ…”


Ben mekan sahibiyle sanatçı ilişkisini çok merak ediyorum. Baskı kurar mı mekan sahibi sanatçı üzerinde?

Öyle bir şey yaşamadım şuana kadar. Ya zaten bir mekana geçtiğinde senin kitlen de seninle birlikte geliyor, dolma-dolmama durumu olmuyor yani. Sorun da çıkmıyor:)

Senin bir de “Yemekteyiz” maceran var!:)

Evet evet sorma:) İlk önce bir güvenemedim kendime ama sonrasında karar verdim. Yemek masasında tanımadığım 4 kişiyle az puan vermek için zıtlaşmaktan korktum. İstemiyordum. Ben kavga edecek bir adam değilim, konsepte uyamayacağımı düşünüyordum. Albüm çıktığı dönem karar verdim katılmaya; güzel de oldu. Kavgalı gürültülü olmadı pek:) Sonra izleyicilerim izlemişler programı gelip “Orda da efendiydin ya!” diye dalga geçtiler.

Birazcık pr için çıktın yani?

Tabi, sonuçta kimse kimseyi 5 gün üst üste televizyona çıkartmaz! Hem de en önemli televizyonlardan birinde! Bana artısı oldu, hiç eksisi olmadı.

Son sorum yine sahneye geliyor; sahnedeki adamın düzenli aile hayatı olur mu?

Olmaz. Gecenin 11’inde evden çıkıp sabah 5’te gelen insanı kimse koca olarak istemez…


GÖKÇE KURTOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>