Üzerine titrediklerimiz , özendikçe sakındıkça mı elimizden kayıp gidiyor bir bir ?
Sakındıklarımız mıdır hep giden , gidecek sandığımız mı sakınılır ?
Parçalanmış hayatlar, yıkık dökük harabelerin üzerine kurulmuyor yenilikler, sırıtıyor yeni kokmuyor.
Yaşadığımız,seçtiğimiz,güzel umutlara kurduğumuz hayatlarımızdan başka bir hayata çok kolay yatay geçiş yapamıyoruz.
Zorunlu muyuz ! Mecbur ve borçlusun elindeki hayatı sonuna kadar yaşamaya, değiştiremezsin hayatının yolunu,sokağını kapı numarasını.Bazen zorlamak lazım şartları.
Birbirine kenetlediğimiz yaşamlarımızı,kelepçelediğimiz ,o gün isterken bugün bilemezken başka yaşamlarla beraber , anahtarı da pas tutmuşsa açılmaz mı olur ?
Oysa açıp gitmeye çalışırken de kanar, debelenirken de paramparça olur heryerimiz kırık ,dökük, çizik !
Biçare …
Hayatımız,yaşanmışlıklar bizi bıraksa da asılolan biz onu bırakamıyoruz.İşte ne kadar arzulasak da başka bir hayata çok kolay yatay geçiş yapamıyoruz.
Kapanmaz yaralar vardır, sevinçlerle bezenmiş !
Mutluluklar vardır , gözyaşları ile yıkanmış !
Umutlar vardır, yıllar ile örülmüş !
Hayatlar vardır,başka hayatlara eş olamamış,geçmiş tren , kaçırılmış,istasyon da yapayalnız kalmış ,peşi sıra giden trene rayların üzerinden bakakalınmış…
Son düdüğü çalıyor İstasyon şefi,
Bir sonraki tren geldi,
Haydi!
Sevinç Çakmaz
16 Şubat 2011
sevinc@cosmoturk.com
SEVİNÇ ÇAKMAZ - KEDİ GÖZÜ
YAZARA E-POSTA GÖNDER