Ayrıca bu sözde ünlülerin kimse tarafından tanınmadığını ve kendilerini olduklarından önemli göstermeye çalıştıklarını belirtti.

25 yıllık meslek hayatında müzik, televizyon, eğlence ve sanat camiasında hatırı sayılır bir tecrübeye sahip olan ve pek çok ünlü ismin iletişim danışmanlığını yapan Özgür Aras, 15 günde 2. baskı yapan yeni kitabı Senin Adın Bir Marka’da kişisel marka olmanın yollarını anlatıyor. Yönettiği krizlerle sayısız başarılara imza atan, İstanbul gece hayatına kazandırdığı işletmeler ve ses getiren sosyal sorumluluk kampanyaları ile tanınan Aras, yaşadığı tecrübe ve önerilerini kitabında anlatıyor.

Kitabında kişisel marka olmanın yollarını anlattığını belirten Aras, şunları söyledi: 25 yıllık meslek hayatımda, “Kişisel bir marka nasıl olur?” sorusu üzerine kafa yordum. Bu kitap insanların kişisel gelişimlerine yol arkadaşlığı yapsın istiyorum. Marka olmanın anahtarı görünür olmaktan geçiyor. Partilerde, basında, televizyonda, her yerde... Yaptığımız iş, ekip işi. Karşınızdakinde bir maden yoksa onu parlatamazsınız. Misal bu bir şarkıcıysa ve sesi iyi değilse, ben sadece üstündeki tozu alır ve onu paketlemeye yardımcı olabilirim. Ama kimseyi sıfırdan var edemem.

TÜRKİYE “ATANAMAMIŞ ÜNLÜLER” ÜLKESİ

Yola çıkarken beni destekleyen ve önümü açan ilk isim Zerrin Özer’di. Bana inandı ve yol açtı. Hakkını ödeyemem. Hayatıma giren tüm ünlü isimler bana bir şey kattı. 20’lerimde tanınır oldum. Ama paranın pulun ve şöhretin boş olduğunu en yakın arkadaşım Ajlan’ı kaybedince anladım. Tek başıma ağladım. O renkli dünyadan kimse yanımda yoktu. Hiç tanımadığım bir ünlüye bile hayatında önemli bir kriz yaşıyorsa mutlaka ulaşır, “Senin için bir şey yapabilir miyim?” diye sorarım. Kötü gününde kimseyi yalnız bırakmam.

Sanat camiasında kendini ünlü zanneden, ‘atanamamış’ şarkıcılar, oyuncular o kadar çok ki! ‘Atanamamış ünlü’ diyorum onlara. “Şarkım bu kadar tıklandı, işim şu kadar tuttu” diyerek geziniyorlar ama sorsan hiç konseri yok. Kimse tanımıyor. Ama onu sokakta yürürken görsen Michael Jackson mezarından çıkmış yürüyor sanırsın! Atanamamış işte. Kendi kendine bu payeyi veriyor. Şaşılacak şey!”

15 günde 2. baskı yapan yeni kitabında kişisel marka olmanın yollarını anlatan Aras, 10 Altın kural ile kişisel marka oluşturmanın çerçevesini çiziyor:


1- Kendinizi tanıyın

İnsanlardan size fırsat vermelerini beklemeden, ihtiyaçlarınız doğrultusunda kendi fırsatlarınızı yaratın.

2-İnanç her şeydir

Hayat rutini sevmez. O yüzden ilk denemede pes etmek yerine, “Bir de bunu deneyeyim” demek size iyi gelecek.

3-Doğru insanlarla irtibatta olun

Doğru iletişim ağınız yoksa elinizdeki artıları lehinize çevirmek kolay olmayabilir. Yanınızdan geçen kimseye ‘öylesine biri’ gözüyle bakmayın.

4-Yalandan destek almayın

Bu sizi yolda bırakır. Çünkü hiçbir yalan sonsuza dek gizli kalmaz.

5-İki numaralı adamları küçümsemeyin

Sizin güç, otorite sandığınız şey bazen karşınızda görünenden değil, geride durandan kaynaklanabilir.

6-Önsezilere dikkat

Önsezi görünmeyen sihirli bir değnek gibidir! Kalbinizin söyledikleri her zaman doğru kaynaktan gelir.

7-Her karar hazırlık süreci gerektirir

Bir kararı uygulamaya geçirmeden önce iki kez düşünün. Bırakın projeniz usul usul demlensin. Sabırlı ve planlı olun.

8-Trendlerden faydalanın ama onlara göre değişmeyin

Trendleri öngörmek asla mümkün değildir. Bu yüzden her anınızı trendlere göre planlamak yerine sadece gözlemleyin ve oradan almanız gereken faydayı sağlayın.

9-İmzanız sayılacak bir tarzınız olsun

Giyim tarzınız işinizi ne kadar iyi yaptığınızı belirlemez ama işinizi yaparken nasıl algılandığınızı önemli ölçüde etkiler.

10-Ünvanlar sizi çoğaltır

Kendinizi geliştirin. Kazandığınız her unvan size yepyeni kapılar açar, aklınıza gelmeyen deneyimler sunar.