SAĞLIKLI YAŞAM

Aynadaki Düşman: Anoreksiya ile Sessiz Savaş

Anoreksiya nervoza sessizce ilerliyor, fark edilmezse hayati tehlike oluşturuyor.
 
   
 
 
     

Son dönemde tekrar gündeme gelen anoreksiya nervoza, sadece fiziksel değil psikolojik boyutuyla da toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyor. Özellikle genç bireyleri etkisi altına alan bu yeme bozukluğu, modern dünyanın "ideal beden" algısıyla daha da derinleşiyor. Uzman, anoreksiyanın tanımından tedavi sürecine kadar dikkat edilmesi gereken her detayı açıklıyor.

Anoreksiya Nedir ve Neden Tehlikelidir?


Anoreksiya nervoza, bireyin ciddi şekilde kilo kaybetmesine rağmen hâlâ kendini kilolu hissettiği, yeme davranışlarını bilinçli olarak kısıtladığı ve kilo alma korkusuyla hareket ettiği bir yeme bozukluğudur. Yetersiz besin alımı ya da tamamen yemeyi reddetme eğilimiyle başlayan süreç hem fiziksel hem de psikolojik birçok sağlık sorununu beraberinde getirir.

Uzman, bu rahatsızlığın sadece kilo verme arzusu olmadığını, kişinin beden algısındaki bozulma, kaygı bozuklukları, mükemmeliyetçilik ve kontrol ihtiyacının da önemli nedenler arasında olduğunu belirtiyor. Anoreksiyanın mental sağlığın bozulmasının bir dışa vurumu olduğuna dikkat çekiyor.

Kimler Risk Altında?


Anoreksiya özellikle ergenlik çağındaki genç kızlar arasında yaygın olsa da her yaş grubunda ve cinsiyette görülebilir. Kadınlarda daha sık rastlanmakla birlikte erkeklerde de anoreksiya vakaları giderek artmaktadır. Modern toplumun "ince beden" takıntısı, sosyal medya platformlarında yüceltilen güzellik standartları ve dış görünüşe verilen aşırı önem, bu rahatsızlığın tetiklenmesinde büyük rol oynamaktadır.

Medyada Yer Alan Vakalar Gençleri Nasıl Etkiliyor?

Ünlü isimlerin yaşadığı anoreksiya süreçleri kamuoyunun dikkatini çekse de bazı genç bireylerde “ince olmak = başarı/güzellik” algısını pekiştiriyor. Bu da sağlıksız davranış biçimlerine zemin hazırlıyor. Özellikle sosyal medya algoritmalarıyla karşılaşılan “fit görünüm” içerikleri, bireyleri bilinçsizce bu hastalığa sürükleyebiliyor. Bu nedenle medyada yer alan haberlerin sorumlu bir dille aktarılması büyük önem taşıyor.

Anoreksiya Nervoza Nasıl Fark Edilir?

Anoreksiya genellikle dışarıdan gözlemlenebilir belirtilerle kendini gösterir. Ailelerin ve yakın çevrenin bu işaretlere karşı duyarlı olması gereklidir:

• Yemek yemeyi reddetme
• Aşırı ve zorlayıcı egzersiz yapma
• Sürekli tartılma ve aynaya bakma
• Kilo, kalori ve beslenme konularına saplantılı ilgi
• Yemek sonrası kusma eğilimi
• Aşırı kısıtlanmış diyet uygulamaları


Bu belirtiler görüldüğünde, kişinin “zayıf” görünmesine rağmen kilo alma korkusu taşıması tipik bir anoreksiya işareti olabilir.

Fiziksel Belirtiler Göz Ardı Edilmemeli

Uzun süreli düşük kalorili beslenme sonucunda beden ciddi hasarlar alır. Anoreksiya nervozanın yol açtığı fiziksel belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

• Aşırı kilo kaybı
• Adet düzensizlikleri veya hiç adet görmeme
• Beden ısısında düşme, sürekli üşüme hissi
• Saç dökülmesi, ciltte kuruma, tırnak kırılması
• Tüylenme artışı (lanugo)
• Yorgunluk, halsizlik, bayılma hissi
• Baş dönmesi, nefes darlığı, düşük tansiyon
• Kalp ritim bozuklukları
• Vitamin ve mineral eksiklikleri


Bu belirtiler ilerlediğinde organ yetmezliğine kadar ciddi sonuçlara yol açabilir.

Tedavi Edilmezse Hayat Tehlikeye Girer

Uzman, anoreksiya nervozanın tedavi edilmediği takdirde sinir sisteminde nöron kaybı, kalp yetmezliği, ritim bozuklukları, osteoporoz, bağışıklık zayıflığı, sindirim sistemi bozuklukları ve hatta organ yetmezliği gibi hayati riskler doğurabileceğini vurguluyor.

Tanı ve Tedavi Süreci Nasıl İlerler?

Doğru tanı için hipertiroidi, bulimia, ortoreksiya gibi diğer rahatsızlıkların dışlanması gerekir. Tedavi süreci multidisipliner yaklaşımı gerektirir. Psikiyatrist, psikolog, diyetisyen, fizyoterapist ve aile sürece birlikte dâhil olmalıdır.

Uzman, “Anoreksiya tedavisinde ekip çalışması ve sabır esastır. Kişinin beden algısını yeniden inşa etmesi sağlıklı iyileşmenin temelidir,” diyor.

• Psikiyatrist, bireyin mental süreçlerini değerlendirir ve gerektiğinde ilaç desteği sağlar.

• Psikolog, beden algısı bozukluğunu düzeltmeye ve kişinin kabullenme sürecine katkı sunar.

• Diyetisyen, vücudun yeniden dengelenmesi ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oluşturulması için bireye özel planlama yapar.

• Aile desteği, tedavinin başarısı için vazgeçilmez bir unsurdur.

Tedavi süresi kişiye göre değişkenlik gösterse de kararlılık ve uzman desteği ile anoreksiyadan tamamen kurtulmak mümkündür.

Aileler Ne Yapmalı?

Anoreksiya genellikle inkârla ilerlediği için, ailelerin suçlamadan ve baskıdan uzak, anlayışlı bir şekilde yaklaşması gerekir. Suçlayıcı ya da baskıcı bir tavır yerine, anlayışlı ve destekleyici bir iletişim tercih edilmeli. Yemek alışkanlıklarındaki ani değişimler ve beden algısındaki takıntılar erken uyarı işareti olabilir. Uzman, “Aile desteği tedavi sürecinde kilit rol oynar,” diyerek aile içi iletişimin önemine dikkat çekiyor.

Toplum Olarak Ne Yapabiliriz?

Zayıflığın övüldüğü ve idealize edildiği sosyal yapılar, anoreksiyayı körükleyici etkiler yaratıyor. Sağlıklı beden imajının, ruhsal iyilik hâlinin ve doğru beslenme alışkanlıklarının ön plana çıkarılması, hastalığın önlenmesinde büyük rol oynar. Uzman, anoreksiya nervozanın erken tanı ve kararlılıkla sürdürülen tedaviyle tamamen iyileşebileceğini belirtiyor. “Unutulmamalıdır ki zayıflık değil, sağlık idealdir” diyerek toplumu bilinçli davranmaya çağırıyor.


 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>