Omega-3 yağ asitleri 'esansiyel' yani temel yağ asitleri olarak bilinir. Vücudunuzda üretilmediği için mutlaka besinlerden almanız gerekir.
Omega3 yağ asitleri çoklu doymamış yağ asitleridir. İnsan vücudu doymuş ve tekli doymuş yağ asitlerinin sentezini yaptığı halde çoklu doymamış yağ asitlerinin sentezini yapamamaktadır ve dışarıdan gıda takviyesi olarak alınmalıdır.
Omega-3 yağ asitleri 'esansiyel' yani temel yağ asitleri olarak bilinir. Vücudunuzda üretilmediği için mutlaka besinlerden almanız gerekir. Pek çok formu bulunan bu yağ asitlerinin anahtar görev yapanları EPA (Eicosapantaenoik asit) ve DHA’ dır (Docosahexaenoik asit).Esansiyel olan bu yağ asitlerinin yeterli miktarda alınamaması başta kardiyovasküler bozukluklar olmak üzere birçok hastalığı beraberinde getirecektir.
Yaklaşık 30 yıl önce Danimarkalı araştırmacıların Grönland Eskimolarında kalp hastalıklarının az görülmesini balık kullanımına bağlı olduğunu ortaya koyduktan sonra Omega3 yağ asitlerine olan ilgi tüm dünyada artmaya başlamıştır.
Omega3’ ün çeşitli faydaları bulunmaktadır. Genel olarak beynin normal gelişimi ile göz ve sinir sistemi gelişimine, kalp ve damar sağlığının korunmasına yardımcı olması amacıyla kullanılmaktadır.
Omega-3 yağ asitleri 'esansiyel' yani temel yağ asitleri olarak bilinir. Vücudunuzda üretilmediği için mutlaka besinlerden almanız gerekir. Pek çok formu bulunan bu yağ asitlerinin anahtar görev yapanları EPA (Eicosapantaenoik asit) ve DHA’ dır (Docosahexaenoik asit). Esansiyel olan bu yağ asitlerinin yeterli miktarda alınamaması başta kardiyovasküler bozukluklar olmak üzere birçok hastalığı beraberinde getirecektir.
KİMLER KULLANMALI?
Omega 3 kullanımı için belirli bir yaş aralığı olmamakla birlikte çocukluktan itibaren bazı ürünlerin kullanılmaya başlanması çok önemlidir.
Hamilelik gibi bazı özel durumlarda ise alınması şarttır denebilir. Çünkü Omega 3’ ün anne ve bebek sağlığında rolü büyüktür. Annenin kendisine yardım ettiği gibi bebeğin beyin gelişimine ve gözündeki retina gelişimine doğrudan etki eder. Hamilelik sürecinin normal seyretmesine yardımcı olur. Erken doğum riskini ciddi biçimde azaltır. Ayrıca doğum sonrası depresyonunun kolay atlatılması için de oldukça yararlıdır.
Beyin gelişimine etkisinden dolayı çocukların ve eğitim öğretim hayatına başlamış olan gençlerin Omega 3 kullanımına başlaması da doğru olacaktır. Ayrıca ailesinde kalp ve damar hastalıkları görmüş olanlar, diyabet gibi hastalıklar bulunanların da bir an önce kullanmaya başlamaları gerekir. Vücudun dengesini sağlamak her şeyden önemlidir.
Kemik ve eklem sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı romatizma gibi hastalıklarla sorunu olanların kullanması gerekir. Omega 3 kemiklerde kalsiyum depolanmasını desteklediği için büyüme çağındaki çocuk ve gençlerin kemik yapılanmasında çok yardımcı olacaktır.
Göz sorunları olanlar veya gözünde sorun olmasını engellemek isteyenler de Omega 3 kullanmalıdır. Biz isteyelim ya da istemeyelim belli bir yaştan sonra göz sağlımız genel olarak bozulur. Bu bozulmayı en aza indirmek için balık yağı kullanımı çok önemlidir.
Özellikle 20’li 30’lu yaşlardaki bayan ve erkeklerde ileride oluşabilecek unutkanlık, Alzheimer gibi hastalıkların önlenmesinde, Alzheimer hastalarında Alzheimerin etkisinin azaltılmasında kullanılmalıdır.
OMEGA 3 NASIL KULLANILMALI?
Omega 3 adı üstünde balık yağı olduğundan dolayı balıklardan karşılanabilir. Fakat her balıkta Omega olacak diye bir kaide olmadığı gibi en çok Omega bulunduran balıklar da derin deniz balıkları dediğimiz Somon, Ton balığı, Sardalya, Uskumru gibi balıklardır. Bazı balıklarda hiç Omega olmayabilir.
Bunun yanında kolay ve etkili bir yöntem olarak kapsül şeklinde Omega 3 desteği almak çok mantıklıdır. Katkı maddesi olmadan üretilmiş Omega 3 kapsülleri sürekli yanınızda taşıyabilir ve düzenli olarak kullanabilirsiniz. Ayrıca çocuklar için de büyük kullanım kolaylığı sağlayan kapsüllere ise ulaşmak zor değil. Tabi ki güvenilir bir firmadan güvenilir ürünler almanız gerekir. Bunun için doktorunuzdan ve önceden Omega 3 kapsüllerinden kullanmış insanlardan fikir almak en iyisidir
Omega-3 düzenli olarak kullanıldığında çarpıcı bir biçimde kandaki kolesterol (LDL kolesterol seviyesini düşürürken, HDL seviyesinin artmasına yardım eder.) ve trigliserit seviyesini düşürür ve normal değerde tutar. Düşük kolesterol seviyesini ise normal değere çıkarır. Kanı inceltir ve damar içinde pıhtılaşmasını engeller. Kan basıncını (tansiyon) düzenler. Kalp krizi riskini azaltır. Yüksek miktarda alınan yağlı ve proteinli yiyeceklere rağmen, damar sertliği oluşumunu yavaşlatır. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve cildi güzelleştirir. Yaşlılık etkilerini geciktirir. Omega-3 yağ asitleri, Eskimolar üzerinde inceleme yapan araştırmacılar tarafından keşfedilmiştir. Bu insanların, yüksek miktarda yağlı ve proteinli yiyecek tüketmelerine rağmen, çok nadiren damar sertliğinden veya kalp hastalıklarından şikayetçi oldukları görülmüştür.
Omega-3 allerjik ve inflamatuar rahatsızlıkları tedavi etmek, MS (Multiple Sclerosis) ve Lupus (SLE-Systemic Lupus Erythematosus ) gibi otoimmün (organizmanın kendi yapılarına karşı oto antikorlarla saldırıya geçmesi) hastalıkları ile mücadele etmek için de kullanılmaktadır.
OMEGA 6
Omega-6 çoklu-doymamış yağ asitleri grubundan bir temel yağ asitidir. linoleik asit (la) Omega-6 grubu yağ asitlerinin öncüsüdür. linoleik asit vücutta gla (gamma-linoleik asit), dgla (dihomo-gamma linoleik asit) ve aa’ ya (arachidonic acid) dönüştürülür. Neyse ki, vücut bu dönüşümü kendisi yapabilmektedir. fakat bazı hastalıklar bu dönüşümü azaltabilmekte veya engellemektedir. gla gibi daha faydalı asit türlerine dönüşüm yaş, beslenme ve hormonal durum gibi faktörlerle şiddetle sınırlanmaktadır. Gla’ nın kaynağı olan çuha çiçeği yağının çok faydalı olmasının nedeni de budur. Omega-6; mısır yağı, soya fasulyesi yağı, ayçiçek yağı, aspur (yalancısafran) yağı, ceviz, balkabağı çekirdeği ve keten tohumu yağında bulunur. Omega-6 diyabetik nöropati, romatoid artrit, pms (adet öncesi sendromlar), deri hastalıkları (sedef ve egzama gibi) ve kanser tedavisi için çok önemlidir. Omega-6 grubu temel yağ asitleri vücutta; enerji üretimi, kan akışındaki oksijenin yayınımı, hemoglobin üretimi, trigliserit ve kolesterol seviyelerinin düşürülmesi, beyin ve sinir dokularının gelişimi, hücre zarında sıvı geçişlerinin kontrolü, insülin ve kan şekeri seviyelerinin dengelenmesi, artrit (mafsal-eklem iltihabı) için tedavi, iltihap giderici etki, iltihaplı ve yangılı hastalıklarda yardımcı, astımda rahatlatıcı, pms (adet öncesi ağrılar) sendromlarında rahatlatıcı, allerjik reaksiyonların azaltılması, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, deri dokusuna yardımcı, su tutmanın azaltılması, sedefi azaltıcı veya hafifletici, sakinleştirici etki ve ruhsal durumu düzenleyici olarak da çok önemli görevler yapmaktadır.
(OMEGA-6) EKSİKLİĞİNİN BELİRTİLERİ:
Egzama benzeri deri kızartıları, saç kaybı, karaciğer dejenerasyonu, davranış bozuklukları, böbrek dejenerasyonu, susuzlukla beraber aşırı terleme, bezelerde kuruma, enfeksiyonlara karşı hassasiyet, yaraların geç iyileşmesi, erkeklik gücünde zayıflama, kadınlarda düşük riski, artrit ve benzeri hastalıklar, kalp ve dolaşım sistemi rahatsızlıkları, yavaş büyüme
OMEGA 9
Omega-9 çoklu-doymamış yağ asitleri grubundan önemli bir yağ asitidir fakat temel yağ asidi değildir. Çünkü vücudumuz temel yağ asitlerinden sınırlı miktarda da olsa bu yağ asidini kendisi üretebilir. Oleik Asit, Omega-9 grubu yağ asitlerinin öncüsüdür. Omega-9; rafine edilmemiş ham zeytinyağında, zeytin, avokado, badem, yer fıstığı, susam yağı, pecan fındığı, antep fıstığı, mahun cevizi, fındık, kanola yağı, fındık yağı ve keten tohumu yağında bulunmaktadır.
“adidas Originals Red Clash Kapsül Koleksiyonu”
“Gardrobunuzun Hayat Kurtaran Parçası!”
“Kapak fotoğrafına 1.5 milyon dolar!”
“Pera Palas’ta Gece Yarısı 3 Mart’ta Başlıyor!”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32