Bir erkekle birlikte olmanın getirdiği zorlukları hepimiz biliyoruz. İlişkiyi yürütmek adına birçok fedakarlık yaptığımızı da... Ama belki de önemli olan bir erkekle kurduğumuz aşkın nasıl korunduğu. Büyük bir aşk yaşarken, kendimizden neler verdiğimiz ve onun hayat stiline ne kadar yakın olduğumuz da çok önemli. İşadamı, maceraperest bir doğasever ya da ihtişam meraklısı bir erkekle, ilişkinizi yürütürken aynı zamanda onun hayatına dahil olmaya hazır mısınız? Bir yandan aşk yaşamak diğer yandan da onun hayat stilini kabul etmek... Bu elbette her şeye boyun eğmek anlamına gelmiyor. Ama zaman geçtikçe, kendinizde onun hayatına dair değişiklikler gözlemliyorsanız, ilişkinizde başka bir boyuta geçmişsiniz demektir. Aşkınızla birlikte kendi hayatınızı da koruyabilirsiniz.
İHTİŞAM MERAKLISI ERKEKLER
Cool arkadaşlar, lüks bir araba, geleneksel aile yemekleri, ihtişamlı partiler, gece gezmeleri, butik otellerde tatiller... Gösterişli bir hayata yelken açmış erkekler genellikle ilişkilerinde de bu sistemi devam ettirmekten yana. Siz buna ayak uydurabiliyor musunuz? Düşünsenize aşık olduğunuz adam, sizin yanınızdayken masum hisleriyle sade bir yaşamı tercih etmesine rağmen, arkadaşlarının yanında birden değişiyor. Sevdiğiniz erkek birden "ihtişam meraklısı" bir adama dönüşüverdi. Giyiminden kuşamından tutun da tercih ettiği arabaya ya da gittiği kulüplere kadar her şey bir anda yer değiştirdi. İhtişam meraklısı erkeklerin özellikle anneleri ve aileleriyle olan ilişkileri de geleneklere bağlı olarak devam eder. Bitmek bilmeyen pazar kahvaltıları, her konuda danışılan tavsiyeler ve babasının işine devam etme baskısı. Eğer bir erkek babasının işini yapıyorsa, maddi olarak da ona bağlı demektir. Siz de ister istemez ilişkinizde bu baskıyı her zaman hissedersiniz, ilk önce kıyafetlerinizi değiştirmekle işe başlarsınız. Genellikle spor giyimi tercih ediyorsanız, bu tür yaşamı tercih eden sevgilinizden etkilenerek alışverişlerinizde şık ve alımlı kıyafetler aldığınızı görürsünüz, ihtişamdan uzak olsanız da aşkınız için bu hayatı seçmeye hazır mısınız?
DOĞAYLA İÇ İÇE MACERAPEREST ERKEKLER
Çoğumuz doğayla iç içe yaşamayı severiz. Hatta fırsat buldukça yürüyüşlere katılarak çimenlerde papatya fallarına bakarız. Belki böyle bir durumla karşı karşıya gelmemiş olabilirsiniz ama hayatını doğaya adamış olarak yaşayan bir sürü erkek bulunuyor etrafta. Eğer maceraperest bir erkeğe aşıksanız ve onun hayatını yaşamak istiyorsanız, işiniz biraz zor. Sürekli rahat kıyafetlerle, biraz asosyal bir hayata damgasını vuran doğasever erkekler sizi bîr süre sonra sıkabilir. "Aslında karşıdan bakıldığında ne kadar da huzur dolu gözüküyordu" diyorsanız, artık bu ilişki sizi başka bir boyuta çekmiş demektir. Sevgiliniz doğayla iç içe yaşamayı seviyorsa, şehir hayatı onun için bir kabus demektir. Yani onunla birlikte çılgın alışverişlere gitmeyi ya da sabaha kadar içki içip eğlenmeyi unutmalısınız. Çünkü o, fırsat buldukça bungalov tarzı mekanları tercih edecek, çıktığı gezilerde sizi de yanında isteyecektir. Teknolojiden uzak kalmayı da şimdiden unutmalısınız. Sürekli çalan telefonunuz, mailleriniz, hız tutkunuz bir anda doğaya karşı savaş açabilir. Size göre asosyal, ona göre ideal bir yaşam... Bu yaşamın iyi taraflarını da düşünebilirsiniz: Kırlardan topladığı çiçeklerle sizi mükafatlandıran bir erkek aynı zamanda ağaç evlerde kalmanın keyfini de yaşatabilir. Serin yaz akşamlarında ateş basında gitar eşliğinde söylenen şarkıları techno müziğe tercih ederseniz, aşkınızı sürdürebilirsiniz. Seçim sizin...
TAKIM ELBİSENİN ALTINDA YAŞANANLAR
Bankada çalışan, borsada ya da özel bir şirkette görev alan erkekler her zaman çekici gelir. Gece gündüz takım elbiselerin altında gizlenen bu erkekleri keşfetmek için elimizden geleni yaparız. Onlar, şık ve asil davranışlar sergilerken biz kendimizi teslim etmek için, kurallarımızı bile değiştirmeye hazırız. Peki öyle bir yaşam, nereye kadar size cazip gelebilir? Düşünün bir! Sürekli ütülü gömleklerle dolaşan, elinden cep telefonu düşmeyen, toplantıdan toplantıya koşan ve insanlarla iletişimi sürekli iyi olan bir erkek... Çekici yanları elbette çok fazla. Ama eksilerini düşününce, insanın aklına ister istemez farklı durumlar geliyor. Sevgilinizi en son ne zaman Jean pantolonla gördünüz? Çılgınlık yapmak istediği zaman sizin için hiç işyerinden zamansız bir saatte ayrıldı mı? Onun iş yemeklerine dahil olmak zorunda kalmak, iş arkadaşlarına karşılıklı yapmacık gülüşler atmak ve patronuna sürekli saygı göstermek, zamanla sizin de hayatınızın bir parçası olacaktır. Bu kadar da olmaz demeyin. Matematik kafası olan bir erkek, hayatını planlar üzerine kurduğu sürece, sizin de bu planları uygulamanızı isteyecektir. Eğer çılgın ve plansız yaşayan bir erkek arıyorsanız, takım elbiselilerle uzun bir ilişki kurmayı şimdiden unutun.
SPOTLAR ALTINDA AŞK YAŞANIR MI?
Ünlü bir sanatçı ile bir dönem ilişkisi olan bir arkadaşımın yaşadıklarını gördükçe hiç şaşırmamıştım doğrusu. Televizyondan izlediğimiz o yakışıklı ve stil sahibi erkekler, hiç de düşündüğümüz gibi yaşamıyorlarmış. Son zamanlarda dikkat ettiyseniz, erkekler kendilerine özen gösterip daha bakımlı bir hale geldiler. Bakımlı erkek her zaman tercih edilen erkekler kategorisine girer biz kadınlar için. Ama sürekli spotlar altında bütün dişlerini gösterip gülümseyen ve kendini beğenmiş tavırlarla yanınızda duran bir erkek itici gelmez mi? Romantik bir akşam yemeğine çıktığınızı düşünün, tam aşkınızı birbirinize söylerken, yanınızda biten magazin gazetecilerinin size yönelttiği sorulan nereye kadar cevaplayabilirsiniz... Siz bir yandan sinirlenirken, yanınızdaki erkeğin bundan hoşnut olması da daha vahim bir durum.
Tabii ki, onun da kendini göstermesi ve sanatını icra etmesi gerekiyor. Sizin elinizden bir şey gelmez. Sürekli imaj değişikliğinde olan bir erkeğin stiline ayak uydurmak ise bir başka sorun. Düşünsenize, hiç tarzınız olmayan bu erkek şık bir davette salaş bir kıyafetle marjinal olmayı düşünürken, siz gece kıyafetiniz içinde bırakın prenses gibi davranmayı uyumsuz bir çift olarak ortalarda dolaşırsınız. Fazla içki içseniz, kendi arkadaş grubunuzla dışarı çıksanız ya da sevgiliniz sizden ayrı bir mekana gitse...
Bütün bunlar dedikodu gibi olacak konular arasında yer aldığı için bu ilişkide de zor günler geçirebilirsiniz. En iyisi biz yine başa dönelim... Onunla aşk mı yoksa onun hayat stilini mi yaşıyorsunuz? Bu soruyu ilk önce kendimize sormalıyız. Bizden size tavsiye: Kendiniz gibi olmaya devam ederseniz ilişkinize de daha sağlıklı yön verebilirsiniz. Bugüne kadar toleranslı davranmış olabilirsiniz. Belki de artık biraz bencil olmanın zamanı geldi. Kendi stilinizi ortaya koyarak, aşkınızı da yönlendirebilirsiniz. Takın gözlüklerinizi, alın plaj çantanızı yanınıza ve bir sahil kenarına gidin. Bırakın düşünceler kafanızdaki yerini sağlamlaştırsın. Kendinizi rahat hissettiğiniz sürece, sevgilinize de en güzel yaz aşkını sunarsınız. Çünkü yaz, aşk demektir. Çünkü aşk, kendi hayatını başkasının hayatına dahil etmeden koruyabilmektir.
Aşk mı Yaşıyorsunuz, Yoksa Onun Hayat Tarzını mı?
İlişkinizde onun hayat tarzına dahil olmaya hazır mısınız?
“İlişki Konusunda Onu Zorlamayın”
“Anew Power Serum’un Marka Yüzü Şevval Sam”
“Victoria’s Secret Dream Angels Koleksiyonu Şimdi Daha da Seksi ”
“Dudak Şekillerine Göre Makyaj”
““CEM KARACA’NIN GÖZYAŞLARI” Filminin Basın Toplantısı Yapıldı”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32