Ufak tefek bahanelerle iş hayatımızı, aile hayatımızı idare edebildiğimiz bir gerçek. Asıl sorun, kendi kendimizi de bahanelerle uyutmaya başladığımız zaman ortaya çıkıyor.

Klasik bahanelerden bir demet;

HİÇ VAKTİM YOK

Kendinize karşı açık olun: Eksik olanın aslında vakit değil de isteğiniz olduğunu itiraf edin ve bu konuya bir çizgi çekin. Böylece "Ne zamandır yapamadım, artık yapmanın zamanı geldi" gibi "meli", "malı" dediğiniz ama aslında istemediğiniz işlerle ilgili vicdan azabı çekmekten kurtulursunuz.

HİÇ PARAM YOK

Bir arkadaşınızın doğum günü ya da hafta sonu şehir dışına kaçma programı var önünüzde. "Bunu ödeyemem" diye düşündüğünüz durumlarda çoğunlukla mükemmeliyetçilik bize engel oluşturur. Hayallerimizdeki lüks versiyonlar için yeterince para olmadığı aşikâr ise, ufak bütçelerle de güzel sonuçlara varılabileceğini unutmamalıyız. Mutluluğunuz için harcanan para çok da önemli değildir.

BİR SEVGİLİM VAR

Bu cümle sayesinde istenmeyen hayranlardan kurtulmanın yanı sıra "Hayatım yolunda gidiyor" mesajını da verirsiniz. Bu da bir sürü fırsatı kaçırmanıza neden olur. Bu yüzden, hayattaki amaçlarınıza dair bir mozaik oluşturun. Hangi hayallerinizi birlikte, hangileri yalnız yapacağınızı ayırt edin. Böylece ne uğruna nelerden vazgeçeceğinizi görmüş olursunuz.

BİR SEVGİLİM YOK

Bir partneri olmadığı için bahane öne süren insanların içindeki endişe, çiftlerin gittiği yerlerde göze batmak, eksikmiş gibi gözükmek benzeri hisler yüzünden doğar. Prensip yüzünden tek başına yemeğe, sinemaya ya da eğlenmeye gitmeyen insan bir sürü sosyal imkândan mahrum kalır, aynı zamanda bir sürü flört ihtimalinden de. Yalnız yapacağınız aktiviteler planlayın. Çevrenize gülerek bakarsanız, insanlar sizin kendine güvenen biri olduğunuzu düşünecektir.

Batül Marangoz / Cosmoturk