Sevgilinizin ya da eşinizin kıskançlığından durmadan şikayet ediyor, size koyduğu yasak ve kısıtlamalardan yakınıyor, özgürlüğünüzü elinizden aldığını mı düşünüyorsunuz. Keşke her şey çok farklı olsa. Size hiç karışmasa, giydiklerinize müdahale etmese, akşam kimlerle nereye gideceğinizi sormasa, sizi restoranlarda gözleriyle yiyen erkeklere aldırmasa... Kendinizi ne kadar rahat hissederdiniz. Öyle değil mi? Hayır, hiç de öyle değil.
SEVME VE SAHİPLENME
Birlikte olduğu kadının bir yönden kendisine ait olduğunu düşünmeyen erkek sayısı herhalde parmakla gösterilecek kadar azdır. İşte bütün o kıskançlık gösterilerinin, çıkan tatsızlıkların, koyulan kısıtlamaların, surat asmaların temelinde yatan da bu sahiplenme duygusu. Üstelik biz kadınlar aksini iddia etsek de bu duygudan hoşlanıyor, hatta zaman zaman birlikte olduğumuz erkeği kışkırtacak hareketler yapmaktan çekinmiyoruz.
YA HİÇ KISKANMASAYDI?
Sevdiğiniz insanın kıskançlığından bunaldığınız zaman gözünüzün önüne bir erkek tipi getirin. Bu öyle bir erkek ki sizi hiçbir şekilde kıskanmıyor. "Akşam beş tane erkekle yemeğe, oradan da bara gidiyorum, üzerimde ise süper mini bir etek ve bir büstiyer var" deseniz de, onun önünde başka erkeklerle son derece sıcak diyaloglar kursanız da sizinle hiç ilgilenmiyor. Her ilişkinizi doğal karşılıyor, hiçbir zaman hesap sormuyor, asla açıklama istemiyor, nerede olduğunuzu bile merak etmiyor. Böyle bir erkekle bir likte olsaydınız mutsuz olur, üstelik kendinizi onun bir parçası gibi de hissedemezdiniz. Serbest ilişki adı altında birlikte olan insanlar için bu ilişkinin bir süre sonra son derece saçma sapan ve yıpratıcı hale gelmesinin nedeni de bu zaten.
DOZU İYİ AYARLAMALI
Sahiplenme ve kıskançlık hepimizin doğasında var. Önemli olan dozu iyi ayarlayabilmek. Kıskançlığı rahatsız edici bir unsur haline getirmek yapılabilecek en büyük hata. En iyisi hem ortada bir sahiplenmenin, düşkünlüğün ve büyük bir aşkın olduğunu gösteren, hem de karşı tarafın özgürlüğünü kısıtlamayan, yaşam alanını işgal etmeyen, kişiliğini hiçe saymayan, tatlı bir kıskançlık. Aksi takdirde ilişki iki taraf için de bir kabusa dönüşebilir. Kıskançlığın temelinde güvensizlik olduğunda çiftler birbirlerine gittikçe yabancılaşıyor, büyük kavgalar ediyor ve bir süre sonra ilişki bitiyor. Oysa birbirini hoş bir şekilde kıskanan çiftlerde bu duygu ilişkiye renk katan hoş bir ayrıntı haline geliyor. Yani aslında önemli olan kıskançlığın dozunu iyi ayarlayabilmek. Bunu becerebilen erkeklerin birlikte olduğu kadınlar bir yandan sahiplenilme ihtiyaçlarını tatmin ediyor, bir yandan da özgürlüklerinin tadını çıkarıyorlar. İnanın, bunu becerebilen erkekler var.
“Gezici Festival 3 Aralık’ta başlıyor!”
“Estetik Psikolojisi Ameliyat Kadar Önemli”
“Aşk Evliliği Mi Mantık Evliliği Mi?”
“Yaz Makyajında Sadelik Ön Planda”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32