DİĞER HABERLER

Ağız sağlığı ilgili merak edilenler…

Diş hekimi, Kambiz Mohseni ile yaptığımız röportajda ağız sağlığıyla ilgili merak edilenleri ve bu alandaki yenilikleri konuştuk.
 
   
 
 
     
• Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1972 yılında Tahran’da doğdum. 1985 yılında Türkiye’ye geldim, ortaokul ve liseyi İstanbul’da bitirdim. 1989 yılında başladığım İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 1994 yılında mezun oldum. 1995 yılında aynı fakültenin Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim dalı, Endodonti bilim dalında doktora eğitimine başladım. 2000 yılında ‘Nikel-titanyum el ve döner aletlerin eğri kök kanallarının şekillendirilmesindeki etkinliklerinin incelenmesi’ konulu doktora tezimi sunarak 2000 yılında Dr. Med. Dent ünvanını aldım. 2004–2005 yıllarında Yeditepe Üniversitesi profesörler kliniğinde çalıştım. Aynı dönemde tanıştığım endodontinin en önemli isimlerinden Loma Linda Üniversitesi’nden Prof.Dr. Mahmoud Torabinejad ile çalışma olanağı buldum. Farsça ve ingilizce biliyorum. Evliyim ve bir oğlum var.

• Diş ne zaman çekilir? Ne zamana kadar korunmalıdır?

Dişler tedavi edilmesi mümkün olduğu sürece ağızda tutulmalıdır. Çekilen bir dişin telafisi her zaman tedavisinden daha zordur. Dişte aşırı derecede kemik kaybı ve ona bağlı aşırı sallanma, dikey kırık ve üst yapı yapımına olanak vermeyecek kadar aşırı çürük yoksa o diş ağızda kalabilir.


• Tıbbın her alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak diş hekimliği alanında da birçok yenilik var. Bize bu gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?

Bildiğiniz gibi diş hekimliği de diğer meslek grupları gibi kendi arasında branşlara ayrılmaktadır. Diş hekimliğinin her branşını ilgilendiren son yıllardaki en büyük gelişme bence büyütme alanında dental mikroskobun kullanıma sunulmasıyla yaşanıyor. Çıplak gözle veya looplarla gözümüzden kaçan ayrıntılar dental mikroskop sayesinde sorun olmaktan çıkıyor. Dişi 25 kata kadar büyüten dental mikroskop diş hekimleri için büyük kolaylık oldu. Metal desteksiz porselenlerin kalitesindeki artış hem estetik hem fonksiyonel olarak hasta ve hekimin yüzünü güldürüyor. Kanal tedavisinde kullanılan aletler ve ilaçlar sayesinde artık kanal tedavisi hastalarımızın korkulu rüyası olmaktan çıktı. Tedavilerimizi artık tek seansta ve daha kısa sürede yapılabiliyoruz. Estetik dolgularda kullanılan yeni jenerasyon bondingler başarı oranını ciddi derece artırıyor. İmplantlar da dişsiz bölgelerde artık sorunsuz bir şekilde uygulanabiliyor.




• Kanal tedavisinin kullanıldığı yeni teknolojiler bize ne tür avantajlar sağlıyor?

Dental mikroskop ile yapılan kanal tedavileri bize büyük kolaylık sağlıyor. Kanal tedavileri sırasında kanalların şekillendirmesinde kullanılan yeni teknikler ve malzemeler hem daha hızlı hem daha başarılı tedavi olanağı sağlıyor. Örneğin eskiden kullanılan paslanmaz çelik el aletleri yerine artık nikel-titanyum döner aletler kullanılıyor. Bu aletler sayesinde aşırı dar ve eğri kökleri daha iyi şekillendirebiliyoruz. Sonic ve ultrasonic cihazların yardımıyla daha etkin bir temizlik ve şekillendirme sağlayabiliyoruz. Dijital röntgenler hem daha az radyasyon (%70–90) ile çalışıyor hem de filmlerin banyosu için harcadığımız zamanı ortadan kaldırıyor.

Bakterilerin kanaldan uzaklaştırmaları için eskiden konulan ilacın kanal içinde en az bir hafta on gün kalması gerekiyordu. Diş hekimliği alanında en büyük gelişmelerden biri olan ve yeni geliştirilen ilaçlar kanal tedavisinde bu süreyi aynı seans içinde 5 dakika gibi kısa bir süreye indirilebiliyor.

Böylece hastalarımıza hem daha hızlı hem de aynı oranda sağlıklı hizmet verebiliyoruz.


• Kullandığınız ilaçların ve teknolojinin herhangi bir zararı ya da yan etkisi var mı?

Hasta kalp pili taşıyorsa ultrasonic cihazların kullanımı sakıncalıdır ve kullandığımız bazı ilaçlar antibiyotik içerir. Kullandığımız ilaçların içerdiği antibiyotiğe alerjisi olanlarda bu tarz ilaçları kullanmıyoruz.




• Kanal tedavisi ağrı ya da acı veren bir yöntem mi?

Çoğu insan için korkutucu bir olay gibi gelen kanal tedavisi sanılanın aksine tamamen ağrısız bir işlemdir. Kanal tedavisi lokal anestezi altında yapılır. Diş tamamen uyuşmadan tedaviye başlanmaz. Dolayısıyla kanal tedavisi sırasında hastanın ağrı duyma şansı yoktur. Eğer hasta ağrı duyuyorsa bu bazı şeylerin yanlış yapıldığı anlamına gelir.


• Kanal tedavisi yapılmış bir dişte ağrı ya da şişme olur mu?

Kanal tedavisi yapılmış bir dişte kök kaynaklı bir rahatsızlık varsa o kanal tedavisi başarısız olmuş demektir. Tedavi sırasında yapılan hatalar başarısızlık riskini arttırır. Düzgün yapılan bir kanal tedavisinden sonra kök kanalı kaynaklı bir sorun yaşanmamalıdır. Fakat ağrı ve şişliğin kaynağı bazen dişeti ve dişin üst yapısı olabilir. Bu diş hekiminiz tarafından değerlendirilir.


• Kanal tedavisinden sonra nelere dikkat etmeliyim?

Kanal tedavisi tamamlandıktan sonra genelde diş “geçici dolgu” ile kapatılır. Bu noktada dişe gelecek ters bir kuvvet dişi kırabilir. Bu yüzden üst restorasyonu tamamlanana kadar hastalar mümkün olduğunca o dişin üstüne yük gelmesinden kaçınmalıdır.


• Genel olarak diş bakımı hakkında neler yapmalıyız, bize önerileriniz nelerdir?

Dişler günde en az 2 kez mümkünse her yemekten sonra fırçalanmalıdır. Yatmadan önce dişlerin arası diş ipi ile temizlenmelidir. Doğru bir fırçalama ve diş ipi kullanımı çürük ve dişeti hastalığı riskini ciddi derecede azaltır. 6 ayda bir diş hekimi kontrolleri sorunlarınızı erken teşhis etmemizi ve buna bağlı olarak daha basit tedaviler ile sonuç almamızı sağlar.


Dr. Kambiz Mohseni
Bağdat Cad. Veli Güneysu Apt. No: 491/4
Suadiye/İstanbul
Tel: 0 216 445 90 93

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>