DİĞER HABERLER

Akıllı Deli - 2

"Bir erkeğin hikayesi bu ‘Akıllı Deli’. Ama kadınlar, iş hayatında daha bir deli oluyor diye yazdım onu (ben de dahil)." Diler Gülay`in yeni yazısı...
 
   
 
 
     
NOT: Bu yazıyı okumadan önce bir önceki yazım: ‘Akıllı Deli - 1’i okumanızı öneririm. Konuya ordan giriş yapıyorum!!!

Akıllı Deli - 2 Herşeyden Önce Tombik Bir Bebek!!!

İş!!! Evet konumuz ‘iş hayatı’ kızlar!!!

Bir erkeğin hikayesi bu ‘Akıllı Deli’. Ama kadınlar, iş hayatında daha bir deli oluyor diye yazdım onu (ben de dahil). Erkeklere bir şey kanıtlarcasına, tırnaklarımızı geçiriyoruz olduğumuz konuma. Hiç önemli değil ne iş yaptığımız ya da nerde çalıştığımız.
Şöyle bir an durdum ve düşündüm; bu koşuşturma niye??? Geri adım atıyorum sanmayın. Hayat zor biliyorum, geçinmek gerek, para gerek falan filan. AMA BİR ŞEYLER ATLIYORUZ!!!

Geçmişe çooook geçmişe gidelim; ne de olsa gerçek geçmişte saklıdır her zaman. Adem ve Havva desem? Peki sadece Havva desem... Kadın o, herşeyiyle... BİR KADIN!!! Peki Havva niçin var? Havva çocuk yapmak için var kızlar... Üremek için, çocuğu emzirmek için... Kocasına kol kanat germek için...Şefkat için...

Sanmayın bu yazıyı, çok duygusal bir anımda döktürüyorum ağlaya ağlaya... Bunları yazıyorum çünkü cinsim belli. Bir erkek olamam... Evin erkeği, hiç!!! ‘Kariyer’ kelimesinin kadınlar için bir zırvalık olduğuna inanmıyorum ama ‘anne’ kelimesinin yanında bir hiç bence!

Tutucu bir düşünce mi, yaratılmış olmakta ilk sebebin ne olduğunu düşünmek! İlk sebep nedir? Offf bunları yazarken bile inanamıyorum elimden çıkanlara ama öyle işte!!! Napalım!!! Annemin yıllardır bana öğrettiği doğrulardan çok uzaklaşıyorum. AMA…
İş stresiyle kalbini kırdığınız zaman minik kızınızın, hiçbir şeye yaramıyor o para!!! Ya da kocanıza, işteki bir derdinizden dolayı gülümsemediğiniz her akşam evliliğinizden bir şeyler uçuruyor. Elbette ki bir iş toplantısından dolayı annenizin doğumgününü hatırlamıyorsanız (önemli!), şirkete kaç para kazandırdığınızın ne önemi var ki!
Peki çalışmasak ne olur? O da olmaz tabii. Napıcaz o halde… En küçük işi hafife almadan, gayret göstericez kariyer yokuşunda. Elimize aldığımız işi, noktalamadan bırakmayacağız. Ama duygusallığımızı iş dünyasından uzak tutucaz. Hırslarımızı kontrol edicez, dizginlicez biraz.
İş dünyasında bile kadınca hislere kapılıyoruz kızlar, bunu kabul edelim. Olandan alıp olmayana dağıtıyoruz; evde çocuklarımıza keki pay eder gibi. 1) Bizden daha güzelleri, 2) Çok çok daha fazla kazanan kadınları, 3) Aramıza dahil olmayan hatunları hep kafaya takıyoruz iş hayatında. Evdeki kocayla savaşmaktan sıkıldığımız zamanlarda en büyük düşmanımız üstlerimiz oluyor.
BUNLAR YANLIŞ!
Hepsi istemsiz, kontrol dışı hisler. Kadın duyarlılığını iş hayatında pozitif tarafa kaydırmak bizim elimizde. Size dediğim şu; İŞ HAYATINDA, KADIN OLDUĞUNU UNUTMA, AMA KADIN GİBİ DE DAVRANMA! Bir erkek robot edasıyla haksızlığa uğrayanı göz ardı etme ama evini de ihmal etme! Sen dişi kuşsun, kuşluğunu bil!

Adamın önüne bir sıcak tas çorba getirme, iki getirme, üçüncü seferinde adamı evde bulamazsan o zaman da ‘Hani bana, hani bana?!’ deme. Çünkü adam, o sırada başka bir kadının şefkatli kollarında. Korkmayın canım hemen. Annesinin sıcak etli dolmasını yemeye gitmiş de olabilir tabii. Ama böyle durumlarda genelde; vücutları sıcak, başka güzel kadınların sıcak mezeli içki sofralarına konuk oluyorlar galiba.!!! Ünlem, ünlem, ünlem!!!
İş yerine kadın elinin değmesine bayılıyorum. Etraf renkli, ofis masaları bile cıvıl cıvıl; aynalı, parfümlü, fotoğraflarla dolu. Ama kadının dilinin değmesi hoş değil sadece. Kadın dili, yüreğinden çıkıyor biraz o yüzden fazla gerçek, iş hayatına fazla hamurumsu kalıyor. Dedikodudan bahsetmiyorum sakın öyle sanılmasın. Çünkü bunu erkekler de iyi bilir ki en çok dedikoduyu onlar yapıyor ofislerde.
Gelelim şu tombik bebek mevzusuna. Çalışın kızlar, hep daha başarılı olun inşallah. Böyle bir diyarda; erkeklerden çok, başarı, bizim hakkımız. Çalışırken doğurun da, evinizin hanımı da olun. Her şeyin en mükemmeline programlanmış bir cins için hiç de zor değil bu dediklerim. Size güveniyorum…? Bebeklerin en tombiği sizin olsun. Onların bir bakışına değer bu dünya?

(‘Ordan bilmiş bilmiş konuşma, vereyim de 6 aylık canavarıma azıcık sen bak da, dünya kaç bucak anla’ derseniz, mail atmanız yeterli. Gönüllü bakıcınızım…? GETİRİN O MELEKLERİ BANAAA!!! Ünlem! Ünlem! Ünlem)

Diler Gülay
dilergulay55@hotmail.com

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>