Aşk ölmemek ister!
"İlişkiler bitmek için başlamıyor elbette ancak ne yazık ki aşkın her zaman yaşaması gerektiğini unutanlarımız var." İlknur Akgül Ardıç'ın yeni yazısı...
Tekrar merhaba. Babamın rahatsızlığından dolayı uzun bir süre size köşemden seslenemedim; öncelikle bunun için çok özür dilerim. Bu sefer size evliliğinden ne beklediğini bile unutan bir adamın hikayesini, kendi ağzından aktaracağım. İlişkiler bitmek için başlamıyor elbette ancak ne yazık ki aşkın her zaman yaşaması gerektiğini unutanlarımız var. Evlilik bir son mu yoksa “en”lerin başlangıcı mı? Bunun ayırdında olmak gerekiyor ve aşka sahip çıkmak! Aşk, sıkılmaya gelmez; çünkü özünde özgürlük vardır. Uçurun aşkınızı, uçurun ki hep diri kalsın!
İşte uyudukça uyanan bir adamın hikayesi...
“Bir sabah uyandığınızda pencerenizin dışında keskin bir rüzgar sesi ile buluşan kapkaranlık bir hava sizi bekliyor olabilir. Ya da yağmur tanelerinin camlara vuran sesi...
Ya da pırıl pırıl bir gökyüzü ile müjdeleniyordur yeni gün. Açık camdan bu saatte bile sıcaklığını hissettiğiniz yazdan kalma bir gün de olabilir; ağustos böceklerinin sesleriyle şenlenen...
Kapalı bir gökyüzünün altında havada uçuşan beyaz pamuk taneleri ya da dışarıdaki soğuktan etkilenmiş oda neminin kristal halini de görebilirsiniz pencerenizden... Aralık pencerenizden odaya dolan tertemiz havaya dışarıda ötüşen kuşlar sesleriyle eşlik ediyordur belki de, kim bilir?
Sabahları uyandığınızda yataktan kalkma biçiminiz nasıl olursa olsun, başınızı hafifçe pencereye çevirip, sımsıkı örtülü olan perdelerin ötesinde ne olduğunu tahmin etmeye çalıştıktan sonra; gündelik iş akışınızı hızlıca aklınızdan geçirirsiniz. Peki yapılması gereken sadece rutinleşmiş bir düşünüş şekli mi olmalı? Kendimiz, içimizde var olan ve bizi durmadan etkileyen o olgu için hızlı bir şarj mekanizması mıdır yoksa gereken?
Kararımı vermiştim. Bu düşünceyi uygulamaya geçirecektim. Ertesi sabah kalktığımda yapacaklarımı sıraya koydum. Gözümü açtığımda nasıl uyandığıma dikkat edecek, uykumun her kaçışında gözlerimi alamadığım tavandaki sıva bozukluklarını inceleyecek, hemen yanımda uyumakta olan, bazı geceler saatlerce bakarak içime benliğini yazdığım hayat arkadaşımı izleyecektim.
Neden böyle bir şey yapmak istediğimi kendi kendime sorarak yatmaya hazırlandım. Kızımın üstünü kontrol edip annesine kene gibi yapışan oğlumu öperek ondan ayırdım. Kucaklayıp yatağına yatırdım, üstünü örttüm yavaşça. Yatağıma uzandım. Gözlerimi kapatıp uykuya geçerken, bir bilinmezliğe doğru yol aldığımı nereden bilebilirdim ki?
Gözlerimi açtığım anda yine her zamanki yerimdeydim.Yastığımın en ucunda, yatağın ortasında ve yüzüm eşime dönüktü. Aramızda yarım yatak genişliği vardı. Sırtı dönük uyumaya devam ediyordu. O çok sevdiğim ten ve nefes kokusunun yokluğunu ve kolumdaki başın ağırlığının olmadığını o an fark ettim. Yavaşça sırt üstü döndüm. Tavandaki sıva bozukluklarına baktım. Eskiden bir çok anlam verebildiğim karışık şekiller artık bir anlam ifade etmiyordu. Yavaşça kalkıp, yatağımın kenarında dirseklerimi dizlerime yasladım. Başımı ellerimin arasına alarak ayak parmaklarıma baktım; hafifçe oynatarak izledim. Bir his vermediler bana, sanki bana ait değillerdi. Dışarıdaki havanın durumuyla hiç ilgilenmeden sırt üstü tekrar yatıp gözlerimi kapattım. “Ne zamandır böyleyim ben?” diye düşünerek tekrar uyudum.
Bu uyku süresinin ne kadar sürdüğünü tam bilemiyorum. Hayatımın en uzun kabusunu gördüğümden eminim. Tekrar kaldığım yerden o anı yaşamak üzere gözlerimi açtığımda yatağımda tek başıma yatıyordum. Diğer odalar boştu. Kapıya yöneldim; içeriden kilitliydi.
Yatağıma döndüm. Her zamanki yerime yattım. Gözlerimi kapattım. Hala uyuyorum. Bir çok şeyin eskisinden daha anlamlı olmasını, özleyebileceğim bir nefes ve ten kokusuyla, uyuşan kolumun hissi ile anlamlı şekillerle dolu odalarla uyanana kadar da uyumak istiyorum. Bunun için bir gayret sarf ediyor muyum?
Hayır.. Sadece bekliyorum.
Uyanmak istiyor muyum peki?
Hayır... Sadece umuyorum.”
ilknur@cosmoturk.com
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Gözleri rahatlatan küçük hareketler”
“Dünyanın En Ünlü Dj`lerinden TIESTO İstanbul`da!”
“Kadınların En Büyük Düşmanı Selülit”
“Hrant Dink… ”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32