Boya kalemlerim...
"Kurbağalar mavidir, gökyüzü pembe, deniz sarı..." Pelin Bingöl'ün yeni yazısı...
Boya kalemlerim...
Çocukken hep renklidir hayat. Hem de şimdi hatırlayamadığımız kadar çok renk vardır o dünyada. Kurbağalar mavidir, gökyüzü pembe, deniz sarı... Sonra birileri başlar bize renkleri kendi gördükleri gibi öğretmeye. “ Bak bu mavi, bak gökyüzü de bu renk, mavi”, “Hayır! Gökyüzü pembe!”, “Uydurma!”. Uydursak ne var sanki? Hepimiz mavi dedik de birileri istedi diye, daha mı güzel oldu bu dünya!
Sonra gerisi geldi. Bir bir yok oldu düşlerimiz. Yerlerini “gerçekler”, “doğrular” aldı. Ya da doğrularımızın, gerçeklerimizin yerini “onların düşleri” aldı. Biz savaşırken hala renklerimiz için, birden boya kalemlerimizden birisi kayboldu. Ağladık, tutturduk. Kaybetmenin ne demek olduğunu o küçücük ama bizim için en anlamlı nesnede anlamaya başladık. Kimse neden bu kadar üzgün olduğumuzu anlamadı. “Kaybolan kalemin olsun!” Daha kötü ne olabilirdi ki? İkinci kalem de kaybolduğunda sadece yenisini ister olmuştuk. Kayıplara alışmayı öğrenmiştik bile.
Birileri kendimizden başka birşeylere daha gözkulak olabileceğimizi düşündüğünde bir kuşumuz, kedimiz, tavşanımız oldu. Bizi nasıl büyüttülerse biz ona öyle yaklaştık. “Doğru” şeyleri ona da öğrettik. Ne de küçük yaşta öğreniyor insan kendini klonlamayı! İşte sıra bir başka kayıpta. Nesnelerden, canlılara geçtik. Günler boyu dökülen göz yaşları, çocukça ama saygılı anma törenleri. Derken bir başka köpek, bir bisiklet, bir ayakkabı... Hepsi çıkıp gidecek hayatımızdan ama zamanla alışıyor insan.
İnsan yaşarken okudukları, ekranda gördükleri, yaşamın döngüsü hep kendine uzak sanıyor. Hep, bir başkasının hikayesini dinler gibi yaşıyor. Dünyaya gözünü açarken yanında olanlar hep orada kalacaklar sanıyor. İşte tam da bu yüzden kendini döngünün ortasında buluverdiğinde geride çok geride kalan renklerini arıyor. Onlar bu dünyadan çok uzaktalar çünkü. O dünyada kimse gökyüzüne mavi demiyor. Ama insanın düş gözü tıkanıyor yıllarla, hep mavi görüyor.
Hayatın “gerçekleri” bir bir başından geçmeye başlayınca sorgulamaya yetişemiyor insan. Kabulleniyor kayıpları. Zamanın kayboluşunu bile izleyebildikten sonra, “kaybolan kalemin olsun”.
pelinbingol@hotmail.com
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Sinan Özen’den ‘Sevişmeliyiz’ Çıkışı”
“D Vitamini Eksikliğine Karşı Somon Süt ve Güneş”
“Perde! ”
“Burberry Moda Haftalarına Yeni Bir Soluk Getiriyor!”
“Perde pilavı ”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32