DİĞER HABERLER

Estetik ve Fonksiyonel Burun Problemleri

"Estetik ve fonksiyonel burun problemleri nedeniyle her yıl daha fazla hasta bizlere başvurduğu için bu hafta bu konuyu tartışarak..." Dr. Hüseyin Güner'in yeni yazısı.
 
   
 
 
     

Sevgili Cosmoturk Okurları;
Estetik ve fonksiyonel burun problemleri nedeniyle her yıl daha fazla hasta bizlere başvurduğu için bu hafta bu konuyu tartışarak yazı dizisine devan etmeyi uygun bulduk. Şüphesiz ülkemizde en sık yapılan estetik cerrahi girişimi “rhinoplasti”dir. Burunda şekil bozukluğu nedeniyle başvuran hastalarımızın bir çoğunda burun yolu ile yapılan solunum da problemlidir. Bu yüzden solunum ve fizyolojisinden de bahsedeceğiz.

Burun kişinin dış güzelliğini pekiştiren ya da yok edebilen bir parçasıdır. Bir çok yıldızın ne kadar güzel bir buruna sahip olduğu dikkatimizi hiç çekmez. Çünkü bu onların doğal bir parçasıdır. Oysa tenis yıldızı Steffy Graff ya da sinema yıldızı Barbra Streisand denince hemen aklımıza yaptıkları işler ve tabii ki büyük burunları gelir. Burunda şekil bozukluğu olduğunu düşünen gençlerimiz aynalara küser ya da acaba başka bir burun onların yüzünde daha mı iyi durur diye aynayı ellerinden düşürmezler. Gerçekten de bir kısmımız günde birkaç kez daha iyi bir buruna sahip olmayı hayal ederiz.

Birçok estetik şikayeti olan hastanın ayrıca burundan tek yada çift taraflı olarak nefes alamama şikayeti de vardır. Bir grup hastanın hiç şikayeti yoktur ama burundan da hiç soluk alamazlar Bu kişilerin ağızları sürekli açık ve sürekli ağızdan nefes alırlar. Bu durum onlar için normal olduğundan hiçbir şikâyetleri yoktur. Çünkü burun doğuştan ya da erken çocukluk çağında tıkanmıştır. Aslında bir muayene gerekirse bir paranazal sinüs tomografisi bu sorunu ortaya koyabilir. Böylece burun ve komşu boşluklar (sinüsler) değerlendirilir.

Hastaların estetik açıdan değerlendirilmesi ise daha fazla zaman alır. Biz estetik cerrahlar zaman içinde oluşan tecrübemize güvenerek hastaları hızla analiz ederiz. Çoğu zaman ilk analizimiz doğrudur ve buna uygun planlanan ameliyat başarı ile sonuçlanır. Yine de hata yapılabileceği unutulmamalıdır. Bu yüzden hasta değerlendirmeyi bir objektif standarda oturtmalıyız. Hastaya ve kendimize aklımızdan geçen cerrahi planın en doğru plan olduğunu göstermeliyiz. Bunu yapabilmek bilgisayar teknolojisi gelişene dek oldukça zordu. Günümüzde ise hastanın fotoğrafları çekilerek birkaç dakika içinde aklımızdan geçen ameliyatı fotoğraf üzerinde uyguluyoruz ve farklı planlamalarla bunu karşılaştırıyoruz. Böylece hasta ve hekim en uygun ameliyat planı üstünde tartışıyor.

Tüm modern rinoplasti ameliyat teknikleri kontrolü hastanın iyileşme potansiyelinden bağımsız bir yere çekmek üstüne kurulmuştur. Burun karmaşık fonksiyonel ve estetik yapısı nedeniyle ameliyatı takiben değişime çok açık bir organdır. Kendi haline bırakıldığı zaman kontrolsüz bir iyileşme içine girebilir. Oysa modern ameliyat teknikleri ameliyat bittiği an geriye daha sağlam, daha güçlendirilmiş kemik ve kıkırdak yapılar bırakabilmek ve mevcut olanları da desteklemek üzerine odaklanmıştır. Bunun avantajı ameliyat bitiminde nasıl bir burun elde edilmişse yani ameliyat öncesi planlanan burun gerçekleştirilmişse bu aylar ve yıllar sonra da muhafaza olacaktır. Yalnız 1 ay şişlik dönemi (bazen uzayabilmektedir) atlatılmalıdır. Çünkü ameliyattan biraz sonra burun şişer ve birkaç haftada şişler yavaş yavaş iner. Bu yaklaşımın dezavantajı ameliyat süresinin eski tekniklere göre uzamasıdır. Çünkü hızlı da olsa eskiye nazaran çok daha fazla cerrahi işlem gerçekleştirmek zorundayız. Ama hasta sonuçta oluşan burnu ile bir ömür geçirecek ve daima kontrol bizim elimizde olacaktır. Burunda çökme, ucunda düşme gibi sorunlardan kaçınmış olacağız. Günümüzde modern anestezi bize uzun ve güvenli ameliyat yapma şansı veriyor ve hastalar aynı gün ya da ertesi gün evlerine dönebiliyorlar.

Sık sorulan sorular:
Bunların cevabı estetik cerrahlar ve hastalar arasında farklılık gösterebilir. Biz burada kendi doğru cevaplarımızı vermeye çalıştık. Ör. Aynı başarılı sonuçları elde eden iki farklı plastik cerrah ameliyat anındaki farklı uygulamaları nedeniyle birbirinden farklı sürelerde hastalarına alçı uygular ve sökerler. Hatta biri alçı uygular diğeri plastik alçı uygular. Biri silikon tampon diğeri sünger tampon uygulayabilir. Biri buz uygularken diğeri gözleri birkaç saat bandajlar ve sonra bandajı açıp buz uygulamaya başlar. Biri her hastaya tampon uygularken diğeri çok nadiren tampon uygular. Ama sonunda her ikisi de farklı yollarla benzer başarılar edinir. Bu nedenle buradaki cevaplar doğru cevaplar olsa da alternatif olan yöntem ve uygulamalar yanlış olarak algılanmamalıdır. Ve unutmayın ki her hastanın ameliyat sonrası farklıdır. Ama yine de her hekimin kendi içinde yüksek bir standardı oluşmuştur. Biz burada kendi standartlarımızdan bahsederek kısmen diğer olasılıkları da sıralayacağız.

Estetik rhinoplasti ameliyatı kaç liraya mal olur?
Aslında ilk soru bu olmasa da en çok merak edilenler arasındadır. Ameliyatların başarısı arttıkça her geçen gün daha çok hasta bizlere estetik rhinoplasti isteğiyle başvurmaktadır. Gençler işe başladıklarında ilk kazandıkları paralar ile yıllardır taşıdıkları problemden kurtulup kurtulamayacaklarını öğrenmek isterler. Fiyatı bütçelerine uygun ise doktor ile ilişki kurmak isterler. Bu ameliyatlardan en çok tatmin olan grup ta en çok pişman grup ta gençlerdir. En çok tatmin olurlar çünkü görüntüsü kötü olan burunlarını benimseyecek kadar bu burunla yaşamamışlardır. Estetik rhinoplasti ameliyatı sonucu vasat olsa da durumu memnuniyetle kabul edebilirler. Yalnız genç hastaları bekleyen en büyük sorun ise kısıtlı bütçeleri ile bazen istedikleri sonuca ulaşamamaları ve ameliyat sonucu oluşan yeni görüntüden hoşnutsuzluklarıdır. Çünkü yoğun bir şekilde bu ameliyatları yapan doktorların ücretleri diğerlerinden bazen daha fazla olmaktadır.

Yaş ilerledikçe hastaların ekonomik durumu daha iyileşmekte ve kendilerine uygun hekimleri daha rahat seçebilmektedirler. Ama bu yaş gurubunun en büyük dezavantajı aynı burunla beğenmeseler bile 30–40 sene yaşamış olmalarıdır. Artık onları sosyal çevreleri bu burunla kabul etmiştir. Bu yaş gurubundaki hastalar bir yandan değişmek istemekte diğer yandan da değişmekten korkmaktadır. En başarılı sonuç bile bazen onları memnun edemez. Günümüzde bu durum bilgisayar programları ile aşılmıştır. Özellikle ileri yaşlardaki hastalara rhinoplasti ameliyatı planlanıyorsa kendilerinde oluşacak muhtemel değişiklik gösterilmeli ve hasta ile tartışılmalı. Hasta kendinde oluşacak değişikliği tam olarak anlamalıdır.


Ağrı ve acı olur mu?
Estetik burun ameliyatı çoğunlukla acısız ve ağrısız bir ameliyattır. Ameliyatı takiben ilk 48 saat göz kapakları şişebilir. Her ne kadar buz uygulaması bunu birçok hastada engellese de şişlikler olabilir. Ama bunlara acı eşlik etmez. Yani hasta şiş ama acısızdır.

Çok morarır mı?
Morarmalar hastalar arasında değişiklik gösterir. Ameliyattan önce hastaların kanama ve pıhtılaşma ile ilgili bir problemleri olup olmadığı laboratuar tetkikleri ile araştırılır ve ancak bu tahlillerin sonucu normal ise ameliyata alınır.10 gün içinde aspirin kullanmamalıdır. Yüksek doz E vitamini ve bazı antioksidanlar da kanı sulandırabilir. Bu yüzden bu ilaçların alımı ameliyattan 5 gün önce kesilmelidir. Ayrıca pıhtı çözücü ilaç kullananlara bu ameliyat yapılmamalıdır.

Ameliyat sonrası morarmadan kaçınmak için
*Ameliyat atravmatik malzeme ve teknikler kullanarak yapılmalıdır. Kişisel düşüncem her meslektaşımın bu yönde büyük çaba harcadığıdır.

*Ameliyatı takiben birkaç saat boyunca sağ ve sol göz kapakları üzerine hafifçe basan bir bandaj uygulanması yapılabilir. Ameliyat anında kanamayı engellemek için kullanılan adrenalinli lokal anestetik solüsyonu burun dolaşımını yaklaşık 3–5 saat bozabilir. Bu süre aşılınca burun yeniden iyi bir kan akımına kavuşur. Alcı ve hafif bandaj ile baskı altında tutulan burun cildi altına hafif hafif sızıntı kanamaları başlar. Burun cildi baskı altında olduğundan bu kanama komşu olan ince ve zayıf göz kapaklarına doğru yer değiştirir. Oysa sızıntıların kayabileceği bu göz kapağı alanları da bu kısa süre kadar baskı altına alınsa göz kapağı cilt altına kan birikmesi ve morarma engellenebilir. Ameliyat sonrası 3. saatte bu kanamalar minimuma inmiştir. Artık bandajlar çıkarılabilir. Bandaj çıkardıktan kısa süre sonra göz kapakları yine şişer ama bu şişkinliği oluşturan sıvının içinde artık kan yoktur ya da çok azdır.

Bu aşamadan sonra hastalara aralıklı olarak buz ya da soğuk kompres uygulanır. Uygunsa ikinci gün de bu soğuk uygulamasına devam edilir. Tüm bunlara uyan hastalarda 5. gün akşamı ya da altıncı gün alçı çıkarıldığında burunda ve göz kapaklarında morluk hiç olmaz oluşanlarda ise morluklar kaybolmuştur.

Ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bandaj buruna değil göz kapaklarına baskı yapmalıdır. Aksi halde baskıya bağlı burunda dolaşım bozukluğu olabilir. Ve ameliyatı takibe birkaç saat daha sınırlı uyuşturma etkisi olduğundan bu baskı hastada rahatsızlık uyandırmaz ve bu durum atlanabilir.

*Hastanın yatağında 45 derece eğimle oturur gibi yatmalıdır. Yani baş yukarıda tutulmalıdır. Böylece buruna daha düşük basınçla kan gider ve olası cilt altı kanama ve morluklar engellenir.

*Kan basıncını arttıran hareketlerden kaçınılmalıdır. Hızla hareke etmek, ıkınma, hızla merdiven çıkma ya da cinsel aktiviteden ilk dört gün kaçınılmalıdır. Tansiyon hastası olanlar bu durumu mutlaka doktorlarına bildirmelidir. Ameliyat sonrasında tansiyon düşüren ilaçlarına devam etmelidirler.

Bandajlar ne zaman sökülür?
Hastaların plastik ya da alçı atelleri 5- 7 gün arasında çıkarılmaktadır. Bazen istisnalar olabilir.

Tamponları çekerken acı hisseder miyim?
Artık tampon olarak silikon, ya da poliüretan bazlı malzemeler kullanmaktayız. Bunlar burun içine yapışmadıklarından kolayca çıkarılabilir. Bu yüzden acı hissi hiç yok veya da çok azdır.


Dr. Hüseyin Güner
Superplast


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>