DİĞER HABERLER

Gençler markadan vazgeçmiyor.

Yapılan araştırmalarda gençlerin her nerede yaşarsa yaşasın markadan vazgeçmedikleri ortaya çıktı. Ayrıntıları okumak için tıklayın.
 
   
 
 
     
Pazar araştırması şirketi Millward Brown'un Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 10 ülkede yaptığı araştırma, nerede yaşarsa yaşasın gençlerin markaların ve tüketimin konforlu balonunun içinde yaşadığını ortaya koydu.

Millward Brown'un Avrupa Kalitatif Araştırmalar Ekibi EUROQUAL tarafından yürütülen ''Türk-Avrupa Gençliği ve Markaları'' araştırması, İstanbul'da düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı.

Türkiye, Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Almanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Rusya'da yapılan araştırma kapsamında, 18-25 yaşları arasındaki 300 üniversite öğrencisi ve üniversite mezunu kişiyle görüşüldü.

Araştırma, gençlerin farklı ülkeler ve kültürlerden gelmeleri itibariyle farklı geçmişlere sahip olmalarına karşın, globalleşme karşısında karakteristik özelliklerinin, heyecanlarının, sorunlarının ve yaşam tarzlarının artan bir hızla daha tek tip hale geldiğini ortaya koydu.

Araştırmanın gerçekleştiği 10 ülkede gençler arasında farklılıklardan daha çok benzerlikler olduğu belirlendi. Türk ve Avrupalı gençlerin ''anı yaşa'' sloganıyla yaşamaları, bulguların en önemlisi oldu.

Gençlerin kültürleri, dinlence ve eğlence üzerine kurulu. Hayatın bütün renklerini, seslerini ve tatlarını deneme gayreti içinde olan gençler, kendilerini tatmin etmek için farklı aktivitelerin arayışı içinde bulunuyor.

Gençlerin pek çoğu aileleriyle birlikte yaşamalarına rağmen, hepsi dünyayı dolaşmak istiyor. Gençler, her zaman arkadaş gruplarıyla birlikte.

Teknolojik yenilikler, kısa sürede gençlerin yaşamlarının standardı haline geliyor. Online yaşayan bu kuşak, zamanının büyük bölümünü monitör karşısında geçiriyor. Gençler için narsizm ve dış görünüş, içsel değerlerden daha önemli.

Hayaller Ve Korkular
Araştırma, gençlik için geleneksel değerlerin geçerliliğini yitirdiğini ortaya koydu. Geleneksel kurumlara güven duyulmuyor ve bu boşluğu dolduran markalar, sosyal bir rol de oynuyor. Markalardan dürüst ve güvenilir olmaları bekleniyor.

Araştırmaya göre, gençler, sürekli yeni deneyimler peşinde koşuyor ve açık fikirli. Araştırmada, bireyci ve büyük gezegende kendilerini çok küçük hisseden gençlerin, nerede yaşarsa yasasın markaların ve tüketimin konforlu balonunun içinde yaşadıkları belirtildi. Gençlerin odaları markalarla dolu.

Gençler araştırmada, düşleriyle ilgili olarak, ''zengin ve ünlü olmak istiyorum'', ''hayatta başarılı olmak istiyorum'', ''bir iş bulmak istiyorum'', ''insanlarla iyi ilişkiler kurmak istiyorum'' ve ''geç de olsa iyi bir aile kurmak istiyorum'' dedi.

Günümüz gençleri gelecekle ilgili belirsizlik duygusu yaşıyor. Kimliklerinin tek tipleşen dünyada kaybolduğunu düşünen gençler, kendilerine en çok ''gelecekte benim için bir yer var mı?'' sorusunu soruyor.

Araştırmaya göre, günümüz gençleri Decartes'in ''Düşünüyorum öyleyse varım'' sözünü adeta yeniden yorumlayarak ''Tüketiyorum öyleyse varım'' diyor.

Sosyal gerçeklikle ilgili yeni perspektiflerin yokluğu gençler için çok büyük eksiklik ve bu, onları kaygılandırıyor. Araştırma, eğer satılsa gençlerin yeni fikirler satın almaya hazır olduklarını ortaya koydu. Gençler, markalar ve reklam kampanyalarından yaratıcılık ve yenilik bekliyor.

Türk Gençliği
Araştırma, Türk gençliğinin Avrupalı yaşıtlarıyla benzer yaşam tarzları, hayalleri ve korkuları paylaştığını ortaya koydu. Araştırmada, ekonomik ve sosyo-kültürel nedenlerden kaynaklanan bazı farklılıklar da öne çıktı.

Görüşülen Türk gençleri, 18-20 ve 21-25 yaş gençlik alt grupları arasında yaşam tarzları ve dünya görüşleri açısından belirgin bir ayrılık olduğunu düşünüyor. 20 yaşından büyük gençler, 20 yaş altındaki gençleri ''marka gençliği'' olarak görürken, 21-25 yaş gençliği kendilerinin daha sorumluluk sahibi, duyarlı ve daha az dejenere olduğunu öne sürdü.

Araştırmaya göre, Türk gençliği, gelecek kaygısını yoğun olarak yaşıyor. Yakın geçmişte yaşanan ekonomik krizler, deprem ve benzeri nedenlerle daha da güvensiz hale gelen Türk ekonomisinin mevcut koşullarında ve güvensizlik ortamında gençlerin iş bulmakta zorlandıkları belirtildi.

Siyah Ve Pembe Gençlik
Türk gençleri, gençliği ''siyah'' ve ''pembe'' olarak ikiye ayırıyor. Araştırmaya göre, bir yanda yüksek maddi imkanlar içinde yaşayan, yüksek öğrenim yapan bir kitle, diğer yanda da maddi olanakları elvermediği için eğitimini tamamlayamayan bir kitle var.

Batıya ve global değerlere özenme ve gelecekle ilgili korkular her 2 grubun ortak noktasını oluşturdu. Yüksek öğrenimini tamamlayan gençler için bile bir üniversiteden mezun olmak, iyi bir işin garantisini oluşturmuyor.

Araştırma kapsamında gençlere, gençliğin onlar için neyi sembolize ettiği sorulduğunda, zaman zaman gençlik, ''basınçlı bir kutu''ya benzetildi, zaman zaman da gençlik için ''özgür kuş'' ifadesi kullanıldı.

Araştırmaya göre, gençler, bir yandan global nimetlerden faydalanan bir yaşam biçimini arzularken, bir yandan da kendilerini toplumsal zorluklar altında boğulmuş hissediyor. Gençler, imkanlar elverdiğince de teknolojiyi takip ediyor.

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>