Her yerde kar var!
"...bilmiyorlar Cihangir’i. Pek de sevmiyorlar zaten. Sevemezler benim kadar. Olsun..." Deli Fişek'in yeni yazısını okumak için tıklayın...
Ben pek fena alıştım bu “long weekend”lere. Allah’a şükür tam da Cuma’ya denk geliyor yoğun kar yağışı. Karşıda oturmanın avantajını yaşıyorum yeniden. Az değil valla, yakın aralıklarla iki defa işi kırıyorum kar sebebiyle. Ama demiştim ya, Mısır’da gerçekten pek kötü üşütmüşüz hepimiz, göğsümde taş kırma makinaları çalışıyor sanki. Dolayısıyla biraz da hak ettim bu tatili. Ayrıca bu hafta en erken 8’de çıktım işten. (Ah şu vicdanım rahat bıraksa beni). Bu TGIF (Thanks God It’s Friday!)’i nasıl en iyi şekilde geçiririm diye düşünüyorum. Ama kitap okuyamıyorum. Hemen yeni evimizin odaları geliyor gözümün önüne. Yeni bir evin en heyecanlı kısmı olan dekorasyona başlıyor beynimin içindeki minik işçiler. Birkaç aydır işsiz kalmışlardı. Çok istekliler, kar kıyamet demeden çalışmaya başladılar. Gözlerime de perde çekip kitap okumama engel oluyorlar. Ben de kapatıyorum gözlerimi ve onların rahat çalışmasına yardımcı oluyorum.
Annem bana evi sorup duruyor. “Kızım bu karda kışta, hiç danışmadan böyle bir işe kalkışılır mı? Hani borcun vardı? Otursaydın ya biraz daha!....... Allah akıl fikir versin!!!” (Amin) “Nerde ev, kaç odalı, banyosu nasıl?......” Anlatıyorum her detayı. Ama bilmiyorlar Cihangir’i. Pek de sevmiyorlar zaten. Sevemezler benim kadar. Olsun...
Akşam oluvermiş bu arada. Bari yazı yazayım, kafamdaki kurtları kağıda dökeyim, onlar kendiliğinden cümle kursunlar, birileri de okusun. Derken babam giriyor odaya. Hay Allah’ım yaa, kimse bilmesin derken tek tek izah etmek zorunda kalıyorum aile bireylerine internete yazı yazdığımı. Babam ona da okutmam için ısrar ediyor ama okutmuyorum. Ortadoğu ve Balkanlar’ın herşeyi bilen, her dili konuşan, her sporu yapmış, bütün konularda uzman, yazarlık deneyimi olan, şair, edebiyatçı bilge insanı babama bu yazıları okutacak kadar cesur değilim. Başlayacak eleştirmeye, sorgu suale! Yok çekemem, yapamam, gerek yok. Kimse bilmesin. Böyle daha özgürüm. Siz de kusurlarımı görmemeye çalışın. Edebiyat için Orhan Pamuk, haber için gazete okuyun. Ben sadece sevdiğim için yazıyorum. Siz de birinin günlüğünü bulmuşsunuz da okuyormuş gibi kafanızı dağıtmak için okuyun yalnızca. Eskiden de günlük yazardım aynı heyecanla. Taa ki babam sıcak bir yaz günü onu bulup, tüm mahremiyetimi kamu malı yapana ve annem beni sokaklarda bulup, “Felaket!!! Baban günlüğünü buldu! Sakın eve gelme” diyene kadar. Sonra elbette eve dönmüş ve babamın saatlerce nasihatlerine maruz kalmıştım, kadın erkek ilişkileri ve hayat üzerine. Yazmadım sonra, korktum bulunur diye.. Bir deliye yazar muamelesi yapıp, kalbi kadar temiz bir internet sayfası ayıran sevgili arkadaşım sayesinde tekrar yazmaya başladım. Sizler de zaman tanıyın bu şahsiyete. Daha güzel yazacak, bakın görün.
Allah sabır versin hepinize.
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Özlem Süer White İlkbahar-Yaz 2017 Koleksiyonu”
“İstanbul Fashion Week 2012 | Gamze Saraçoğlu”
“Sosyal Medya Çağında Teknoloji Ruh Sağlığınızı Nasıl Koruyabilir?”
“C&A Ve Koruncuk Vakfı’nın Kampanyasına Nurgül Yeşilçay’dan Anlamlı Destek”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32