Kahraman köşe yazarı, hain editöre karşı….

Evet çok sevgili site sakinleri, uzun zamandır yazamadım. Bizim hain editör de birkaç kere tehditvari bir şekilde yazmamı istedi. Biraz tembellik, biraz yoğunluk ve bir takım başka sebepler yüzünden bir türlü yazmaya fırsat bulamadım. Ve uzun zamandır görmediğim hain editör, yüzündeki pis gülümseme ile, köşemi kaldırdığını, ancak yazarsam tekrar koyacağını söyledi. Siteye girdim ki ne göreyim sahiden kaldırmış. Diğer yazar arkadaşlarım ise, ki buna fazla yazamayanlarda dahil yerlerinde duruyor. Biliyorum beni kıskandı, çok okunmamı çekemedi, kendinden yakışıklı olmam da ayrı bir konu tabi ki… Hadi bakalım yazıyorum işte, sözünü tut ve köşemi geri ver hain editör…

Yazamadığım dönemde mutlu bir özel hayatım, daha önceki yazılarımda bahsettiğim agresif köpeğim Hardal, ( ilaçlarla, psikologlarla, dur oğlum yapmalarla geçen günlerden sonra kısırlaştırdım, belki biraz düzelir diye. ), işyerinde gereksiz yere üstüme aldığım ve tabi ki
taktir edilmeyen bir sürü iş ve dostlarım yanımda idiler. Ama buraya yazmayı ve sizle dertleşip, şakalaşmayı da çok özledim doğrusu…


Bu arada bol bol kitap okuyup, film seyrettim. Romantik olanlar için Big Fish ve The Notebook, korku sevenler için Haute Tension ve Shallow Ground ve animasyon sevenler için Madagascar filmlerini özellikle tavsiye ederim. Kitap olarak ta büyük usta Gabriel Garcia Marquez’in Benim Hüzünlü Orospularım kitabını mutlaka okuyun derim nacizane…


Bunun dışında nihayet yaz geldi ve hepimizi şimdiden tatil hayalleri bastı. Ben kendi adıma bu sene de önce Olimpos’a gitmeyi düşünüyorum. Sonra da Bodrum. Bakalım kısmet olur umarım. Olimpos’taki doğayı, tarihi ve sakin yaşamı hiçbir yere değişmem. Şimdi İstanbul’da olmak vardı anasını satiim diye şarkı yazan ağabeyler, sanırım fikirlerini değiştirmişlerdir artık. İstanbul’u sevmek ayrı bir kavram ama İstanbul’da yaşamak tamamen sado-mazoşist bir eylem haline geldi. Bu şehrin 10 yıl sonrasını düşünemiyorum. Gerçi hala kaçabilecek, nefes alınabilecek yerler kaldı ama iki ayaklı hayvan olan bizlere ne kadar dayanır bilmem.


Evet hem tekrar merhaba demek, hem de hain editöre haddini bildirmek için kısa bir yazı geçtim. Artık bu kadar uzak kalmayacağımıza emin olun.

Hepiniz mutlu olun, sevin sevilin, kimse üzülmesin, herkes aşık olsun, yazın tadını çıkarın vs gibi sözler söylemek çok hoş. Ama en azından hepiniz güçlü olun, umutlarınızı kaybetmeyin, her doğan güne yeni bir başlangıç için kucak açın ve mutlaka ama mutlaka sağlığınıza dikkat edin demek sanırım gününüz için daha uygun sözler. Mutlu olmak ve daima mutlu yaşamak çok güzel bir şey, ama tökezleyince kalmak, yeniden başlamak, umutları yitirmemek ve sağlıklı olmak hepsinden daha güzel ve gerçekçi…


Sizleri seviyorum. ( Sen hariç hain editör )

Tufi
tufi@cosmoturk.com