Kendimiz için ne yapıyoruz???

Şöyle birkaç dakikalığına durup, düşünsenize. Kendiniz için ne yapıyorsunuz?

Bazen kendimi, kendini kontrol edemeyen, sürüklenip giden biri olarak görüyorum. Sözde, hayatımızdaki o kadar çok şeyi kontrol etmeye, yönlendirmeye ve yönetmeye çalışırken, kendimizi unutuyoruz. Madem bu kadar çok şeyi kontrol edebiliyor ve koordine edebiliyoruz, bunu niye kendimiz söz konusu olduğunda yapamıyoruz?

İş konusunda, kariyer için bu soruya cevap bulmak o kadar zor değil. Şu seminere katıldım, şu konuda araştırma yapıyorum, şu eğitime gittim demek kolay. Peki ya sosyal hayat, bakım, hayata dair keyifler…

Burada özellikle çocuklu bayanların çoğu cevaplamakta zorlanıyor. Çünkü o kadar çok konu başlığı içinde kendinize gelinceye kadar ne enerji kalıyor, ne de yaratıcılık. Bir zaman sonra her şey o kadar tek düze geliyor ki, kuaförde seçtiğiniz ojenin rengi bile. Hani, o eski hayatında sürekli renklere yer veren, cıvıl cıvıl, enerjik, dinamik ve mutlu kadın?

Bu durum bazen "ne o yaşlanıyor muyum?" diye hissettiğimiz anlarda depreşiyor. Ama bu yaşlanmak değil de, o zamanki enerjinizi ve bakış açınızı yönlendirdiğiniz konu başlıklarıyla, bugün yönlendirmeniz gereken konuların farklılığı ve çokluğu. Bir zaman sonra doğal olarak rutine dayanan hayatı renklendirmek ve dinamikleştirmek ise yine bizim elimizde.

Arada sırada kendinize rakip olun. Rutin dünyadaki size rakip çıkın ve sizi psikolojik olarak gençleştirecek ve dinamiklik kazandıracak şeyler yapın. Bunları yaparken yalnız olmanız gerekmiyor. Benim çocuğum var yapamam da demeyin. Onunla da birlikte yapabileceğiniz, birlikte keyif alabileceğiniz o kadar çok şey var ki. Aslında çocuklu insanlarda bunu başarmak çok daha kolay çünkü sizin ihtiyacınız olan o dinamik rüzgâr onda var. Siz de onun rüzgârıyla sürüklenebilirsiniz. Bunu yaparken, buna ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınızı da sürükleyin. O zaman o eski dinamik grubunuzu tekrardan yarattığınızı göreceksiniz.

Görünüşünüzün ve yaşınızın yapabileceklerinizi sınırlandırmasına asla izin vermeyin. Bir zaman sonra bu dinamizminiz görünüşünüze de etki edecektir. Hatta sadece görünüşünüze değil, çevrenizdeki insanların sizi genel olarak değerlendirmelerine de pozitif yönde etki edecektir.

Buna başlamak için hiçbir öteleme yapmayın. Bu bakış açısıyla yaşamaya hemen bugün başlayın. Her geçen gün kendinizden çaldığınız keyifli bir gün çünkü.

Hülya Sezar Deniz
hulya@cosmoturk.com