Kılıçlar barışın hizmetinde
Talip Ertürk haftanın filmlerini yorumluyor. Okumak için tıklayın...
Cennetin Krallığı / Kingdom of Heaven
Gladyatör ile kılıçlı günlerin dönüşüne vesile olan Ridley Scott, meydanı gençlere bırakıp şöyle bir dolaştıktan sonra aynı mecraya geri döndü. Anck bu kez mevzu nispeten biraz daha hassas. Gladyatör’de etliye sütlüye bulaşmadan klasik bir kahramanlık öyküsü vücuda getiren yönetmen bu kez tam tersi bir yola sapıyor ve kökleri bugüne kadar uzanan tarihi bir olayın; Haçlı Seferleri’nin panaromasını çıkarıyor. Müslüman dünya ile Hristiyan dünya arasındaki ilişkilerin maksimum düzeyde limoni olduğu bu günlerde, Haçlı Seferlerini anlatan bir film yapmaya Ridley Scott’tan başka kim cesaret edebilirdi bilemiyoruz. Ancak Cennetin Krallığı, proje aşamasında yeşerttiği korkuları boşa çıkarak kadar barışçıl bir film. Bir kere Sir Ridley Scott’ın derdi Müslümanları ‘tü kaka’ gösterip, Amerika’nın Ortadoğu politikalarını meşrulaştırmak değil. Aksine Scott, Haçlıların Kudüs’teki varlığının anlamsızlığından başlayarak durumu pek iyi analiz ediyor ve hemen her konuda tercih hakkını ‘haklı’dan yana kullanıyor... Cennetin Krallığı’nda kahramanımız bir demirci ustası olan Balian. Karısı intihar ettikten sonra o güne kadar hiç tanımadığı soylu babası ile tanışıyor ve evini bırakıp onunla birlikte Kudüs’e doğru yola çıkıyor. Kudüs Krallığı’nın önde gelen komutanlarından biri olan babası yolda bir uğradıkları bir saldırıda yaralanınca tüm görevleri Balian’a kalıyor. Balian kısa sürede Kudüs ileri gelenleri arasında popüler hale gelirken, kendine düşman edinmekte de zorluk çekmiyor. Bu sırada Tapınak Şövalyeleri masum Arap kervanlarına saldırınca bölgenin en büyük müslüman gücü Selahattin Eyyübi, Hristiyanları ‘ağayığınızı denk alın’ şeklinde ‘uyarmak’ üzere harekete geçiyor... Ridley Scott’ın bu filmi, epik sinemada alışkın olmadığımız bazı özelliklere sahip. Yönetmen son yılların modasını boşverip savaş sahnelerini stilize etmek yerine kan dehşet ve korkuyla yoğuruyor. Estetik kılıç dövüşlerinin yerini omuz omuza bir mücadele alıyor. Korkusuz kahramanlar yerini budala savaşçılara bırakıyor... Orlando Bloom, Eva Green ve Liam Neeson’ın başını çektiği oyuncu kadrosu hayli görkemli. Ancak filmin asıl görkemi Kudüs şehrinin tasvirinde saklı. Scott görsel ustalığını bu sahneler için saklamış, dijital teknolojilerin nimetlerini sonuna kadar sömürmüş... Sonuç olarak Cennetin Krallığı, yine bu sezon içinde izlediğimiz Büyük İskender’le benzer şekilde, ‘epik film’ türüne yeni bir soluk getirmeye soyunuyor. Ancak İskender’e nispeten çok daha başarılı... 10 üzerinden 7
Kedere uçar tüm kaplumbağalar
Kaplumbağalar da Uçar / Lakposhtha Hâm Parvaz Mikonand
Sarhoş Atlar Zamanı ile dünya çapında büyük beğeni toplayan İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi, izleyenleri kalbinden vuran filmi Kaplumbağalar da Uçar ile şimdi de ülkemiz sinemalarında boy gösteriyor. ABD’nin gerçekleştirdiği Irak saldırısı öncesindeki birkaç günde geçen film, Kuzey Irak bölgesinde mayın çıkarıp, mermi hurdaları satarak geçinen çocukların öyküsünü anlatıyor. Yalın bir dille ve muazzam bir sinemasal estetikle hikayesini anlatan Ghobadi, tıpkı Sarhoş Atlar Zamanı’nda olduğu gibi bu filminde de çocuk oyunculara yer vermiş ve onlardan müthiş bir performans almış. Tüm bunların üzerine Kaplumbağalar da Uçar, İran sinemasının son yıllardaki en iyi bir kaç filminden biri olarak ilgiyi hak ediyor.. 10 üzerinden 8
Tereyağı soslu 1.5 komedi
Kebab Connection
Almanya’da yaşayan Türkler, Duvara Karşı ile zirve yaptıktan sonra bu kez Kebab Connection ile yeniden karşımızda. Bu kez durum farklı, amaç acıtmak değil güldürmek... Fatih Akın’ın senaryo yazarları arasında olduğu filmde Denis Moschitto, Nora Tschirner ve Güven Kıraç önemli rollerde. Duvara Karşı kahramanı Sibel Kekilli’yi de küçük bir rolde görmek mümkün. Kebab Connection’da aklını Bruce Lee ile bozmuş, kung-fu meraklısı yönetmen heveslisi İbo’nun öyküsü anlatılıyor. Babasının bitimsiz ikazlarına rağmen Alman bir genç kızla birlikte olan İbo’nun hayatı, sevgilisi Titzi’nin beklenmedik hamileliği ile alt üst oluyor. 10 üzerinden 6
Adam olamadım bari kurtadam olayım
Lanet / Cursed
Yönetmen Wes Craven ve senarist Kevin Williamson, birlikte çalıştıkları zaman Çığlık gibi bir başyapıtı çıkarabilecek kapasiteye sahipler. Ama yetenek her zaman iyi bir film çekmek için yeterli olmuyor. Örnek mi, buyrun size Lanet. İki kafadarın kurtadam mitine yeni bir yorum getirmeye çalıştıkları bu film, sıkı bir gerilim olma iddiası ile yola çıksa da, zaman ilerledikçe işi kıvıramayıp bir çeşit ‘kurtadam parodisi’ olmayı deniyor. Bu bölümler bir parça eğlenceli. Ancak bizler parodi bölümleri başlamadan çok önce gülmeye başladığımızdan bu keskin dönüş durumu kurtaramıyor. Filmin bir başka sinir bozucu tarafı Christina Ricci, Jesse Eisenberg ve Joshua Jackson gibi birbirinden yetenekli gençleri harcamış olması. 10 üzerinden 5
İşsizlik öldürüyor
Ölümcül Çözüm / Le Couperet
Önceki filmi Amen ile Katolik kilisesinin tepkisini çeken Yunan yönetmen Costa Gavras’ın Fransa’da çektiği Ölümcül Çözüm, parlak bir fikirden hareketle kapitalist toplumu eleştirmeye girişiyor... Uzun yıllardır çalıştığı fabrikadaki işinden ‘küçülme’ gerekçesi ile çıkarılan Bruno, parlak kariyeri sayesinde kısa zamanda yeni bir iş bulabileceğini düşünür. Ancak ülke kendisi gibi düşünen işsizlerle doludur. Boşta geçen 2 yılın ardından karısı ile ilişkileri bozulan ve çocukları yanlış yollara sapan Bruno, piyasadaki az sayıdaki işlerden birini kapabilmek için aynı sektörde çalıştığı rakiplerini öldürmeye karar verir. Cinayetlerin sayısı arttıkça işler tam bir kördüğüm halini alır... Çarpıcı hikayesini zekice göndermelerle süsleyen Costa Gavras’ın belki de en önemli hatası montaj masasında cesur olamayıp, filmin etkileyiciliğini uzun süresi yüzünden yitirmiş olması.. 10 üzerinden 7
Talip Ertürk
terturk@cosmoturk.com
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Yaşar’dan 20.Yıl Albümü: “Şehir Yalnızlığı””
“Bu Belirtiler Bozuk Psikoloji İşareti Olabilir!!!”
“Muhafazakar Kesim Bu Ülkeleri Tercih Ediyor”
“Doğumdan Sonra Formda Kalmak”
“Mardinʼde Bir Deneyim Kültürü SineMardin”
“Derya Bedavacı Dur Durak Bilmiyor”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32