DİĞER HABERLER

Monologlar 16

"Ekim bitiyor doktor, bakar mısınız şu güzel günlere, inanasım gelmeyecek neredeyse..." Ela Mermerci'nin yeni yazısını okumak için tıklayın!
 
   
 
 
     
Hava durumunun çok yazılası bir şey olduğunu düşünüyorum doktor; ruh halimizi öyle etkiliyor ki, ondan kaçmak olanaksız zaten. Sabah kalktım mesela, dört gün boyunca, ‘pastırma yazı’ denen günler var önümüzde diye bir mutluluk içimde, sormayın. Ayrıca laf arasında belirtmeliyim; ‘pastırma yazı’ tabiri beni irrite ediyor delice, ya sizi doktor? Neyse, sonra tabi ince çoraplar çıkardım kendime, ince bir gömlek buldum, vazgeçemediğim kotumu giyince tamam oldum.

Ekim bitiyor doktor, bakar mısınız şu güzel günlere, inanasım gelmeyecek neredeyse... İşteyim evet, kapanın içindeyim yine evet, pencereler açık ama... Dış dünya içeri girmeye çalışıyor, güneş öyle parlak ki şu an, fabrikanın damı ayna gibi parlıyor, gözümü alıyor. Ne yapalım? Bir gün çıkıp koşacağım nasıl olsa, bir gün çıkıp hiçbir şey düşünmeden hamakta sallanacağım.

Bir keresinde bir düğüne davetliydik, eşimin çok yakın bir arkadaşı evleniyordu, düğündeki herkes onun geçmişten gelen canı ciğer, benimse hiçbir şeyimdi... Eylül ayıydı, hava gündüz şahane gitmişti. Bir düğüne giyilebilecek şey siyah askılı bir elbisedir en nihayetinde, giydim ben de. Ayağımda incecik açık ayakkabılar. Tesadüf eseri olarak mor bir parlak hırka koydum arabaya, şeytan dürtmüş olmalı, kıyafetimi tamamlayan bir şey değil kesinlikle...

Neyse, gittik düğüne, bir villada düğün, açık havada. Villa konumu itibarıyla yüksek yüksek tepelerde, rüzgar esmekte... Güneş batar batmaz hava öyle bir soğudu ki tarifi imkansız. İkide bir tuvalete gitmem gerekiyor, zaten bu iş hoşuma da gidiyor çünkü tuvalet evin içinde, rüzgardan birkaç dakikalığına kurtuluyorum, ama hala donuyorum diğer tüm kadınlar gibi. Kocam çok eğleniyor, ben her şeyden nefret ediyor ama çaktırmıyorum. Kimseyle konuşacak lafım yok, zaten çenem öyle takırdıyor ki ağzımdan herhangi bir lafın çıkması imkansız. Kocam en sonunda ceketini veriyor bana, gidip mor hırkayı da alıyor arabadan. Eve gidip kalın çoraplar giymek istiyorum, battaniyeleri kat kat örtmek istiyorum, sıcak çikolata içmek istiyorum, ayaklarım buz kesmek üzere...

Erkekleri inceliyorum, hepsinin kapalı ayakkabıları ve çorapları var ya, kıskanıyorum onları, neredeyse birine saldırıp çoraplarını çıkar, ben giyeceğim demek üzereyim....

(Devamı haftaya...)

elamermerci@cosmoturk.com
Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>