Monologlar 20
Ela Mermerci "Monologlar" köşe yazılarıyla tekrar Cosmoturk.com ailesinde... Ela Mermerci'nin yeni yazısını okumak için tıklayın...
Doktor; sizin sözlerinizden cesaret alıp işimi bıraktım. “Aman efendim; ben ne yaptım ki” demeyin Allah aşkına; size bunca zamandır geliyor olmasaydım böyle bir şeye kendi başıma nasıl karar verirdim? Deli miyim ben? Siz sebep oldunuz işi bırakmama, bu kadar basit. Madem hastalarınızdan aldıkları kararların arkasında durmasını istiyorsunuz, siz de önerdiklerinizin arkasında durun lütfen…
Nasıl mı oldu? Bir sabah oturmuş çay içiyordum iş yerinde. Her sabah bunu yapıyorum ya… Sonra durdum ve sarı duvarlara baktım bir süre, derken şaşkınlıkla çayı yeni eteğimin üzerine döktüm ve neden bilmem ağlamaya başladım. Önce sessizce ağlıyordum, derken hafif hafif sesim çıkmaya başladı, en sonunda da bağıra bağıra, böğüre böğüre ağlamaya başladım. Herkes işini gücünü bırakmış bana bakıyordu. Sanırım korkmuşlardı. Daha önce kimse bu denli şiddetli bir ağlayan personel görmemişti zannımca. Ben de insanların şaşkın bakışlarına iyice sinirleniyor, daha da fazla ağlamak istiyordum.
Bir nehre dönüşsün göz yaşlarım, beni oradan alıp gitsin istiyordum. Derken müdürümüz yanıma yaklaştı ve “Napıyorsun sen?” dedi, soruya bakar mısınız, “Niye ağlıyordun?” değil, “Ne oldu Ela?” hiç değil. “Ağlıyorum” dedim ben de. O da, “Görüyorum ama yeter artık” dedi. Birden sustum, “peki” dedim uslu bir çocuk gibi; kaybolmuş ve sonra bulunmuş bir çocuk gibi. “Peki”den hemen sonra kalkıp eşyalarımı toplamaya başladım, ne yaptığımdan pek emin değildim ama artık bu sarı odada zamanımın dolduğuna karar vermiştim. Lekeli eteğim ve bir kutu dolusu eşyamla öylece diğer personele baktım, sonra aklıma geldi de bir istifa mektubu yazıp masama bıraktım.
Eşyalarımı alıp çıktım, San Marco meydanında havalanan kuş oldum doktor, öyle ferahladım. O gün Ortaköy’e gittim, lekeli eteğimle dolaşıp durdum, denize baktım, dakikalarca hem de. Sevdiğim şarkıları hatırlamaya çalıştım, onları mırıldandım, simit yedim ama bir kez daha çay içmeyi göze alamadım. Çay bana zaten iş yerimi anımsatıyordu, o günden sonra çay içmeyi de bıraktım doktor.
Sonra gidip kızıma kırtasiyeden renkli boyalar ve resim defterleri aldım; aslında kendim i.çin aldım bunları. Akşam olsun istiyordum, kızıma sarılayım ve şu aptal dünyadan kurtulup saflığın dünyasına geçiş yapayım. Beraber bir şeyler çizelim istiyordum kağıtlara, mor martılar, pembe bulutlar ve sarı bir gemi mesela. Elimde torbayla eve gittim. Kocamın işi benden önce bitmişti, beni karşısında görünce şaşırdı. Suçlu bir oğlan çocuğu gibi bakıyordu, hani sanki az önce sapanla bir kuş öldürmüş gibiydi. Banyo yapmış, saçlarını tarıyordu. “Nereye gidiyorsun?” dedim, “Arkadaşlarla buluşacağız” dedi. Ben de hiçbir şey söylemedim. Ne söyleyeyim, “hangi arkadaşlar bunlar” mı diyeyim, ben niye gelmiyorum diye mi sorayım, yoksa neden banyo yaptığına mı takılayım? İşten ayrıldığımı söylemedim.
Yalnızca lekeli eteğim dikkat çekmişti zaten, kocam titiz adamdır, hemen “Böyle mi dolaştın bütün gün?” dedi, “Evet” dedim başımı önüme eğip, “İş yerinde yedek giysi bulundur demiştim sana ama sen asla beni dinlemezsin” deyip saçlarını taramaya devam etti.
Derken kızım anaokulundan geldi doktor, neşeyle o gün öğrendiği şarkıyı söylemeye başladı, “bir köprüde karşılaşmış inatçı iki keçi” diye bağırdıkça absürd bir hava oluştu evde. İşini bırakmış ama kocasına söylememiş bir kadın, biraz sonra bir bilinmeyene gidecek olan bir koca ve bas bas bağıran bir çocuk. Gidip aynı etekle köfte kızarttım, yanına da küçük bir salata. Kızım şarkı söyleyerek yedi yemeğini, arada da kalkıp bale figürleri sergiledi. Etek şimdi de yağ lekeleriyle dolmuştu, öyle çirkin ve mutsuz görünüyordu ki aynı bana benziyordu. O günden beri yemek yaparken o eteği giyiyorum doktor, kocam delirdiğimi düşünüyor, yok eğer delirmedimse de onu deli etmeye çalışıyormuşum…
Sizce de öyle mi doktor?
Ela Mermerci
elamermerci@cosmoturk.com
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul İpek Arnas 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu”
“Ahmet Mümtaz Taylan: “İnternetTelevizyonu Yenebilir””
“Tatil Bitti… Şimdi Neutrogena® Ayak Kremleri İle Kuruyan Ayaklara Yoğun Bakım Zamanı”
“Sessiz Sinema Yarışması, YAPI KREDİ ile Üniversite Kampüslerinde Hayat Buldu!”
“Hijyenik bir mutfak için pratik öneriler ”
“‘Eyvah Kilo Veremiyorum’ Diyen Metabolizma Hızını Ölçsün!”
“Villa Monte, yeşilin dinginliğini sunuyor…”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32