Münih
"Steven Spielberg’ün yeni filmi “Münih”in siyonist olduğu iddialarını çürütmeye yetecek nitelikte..." Talip Ertürk'ün yeni yazısı...
(Munich) MACERA
Yönetmen: Steven Spielberg
Oyuncular: Eric Bana, Daniel Craig, Ciarán Hinds, Mathieu Kassovitz, Hanns Zischler, Geoffrey Rush, Mathieu Amalric
2005, ABD, 153 dk.
“Yuva her şeydir”. Filmin bir sahnesinde bir Filistinli böyle söylüyor kahramanımız Avner’a.
Normal şartlarda birbirlerinin boğazını sıkmak için fırsat kollayacak (neden birbirlerini boğazlamadıklarını filme bırakalım) iki adam, dostça sohbet ederken, Spielberg de kahramanlarını ağzından lafı gediğine koyuyor. Yalnızca bu sahne bile Steven Spielberg’ün yeni filmi “Münih”in siyonist olduğu iddialarını çürütmeye yetecek nitelikte. Derdi yahudi idaellerini yüceltmek, İsrail politikalarını temize çekmek olan bir yönetmen filmine böyle bir sahne koymayı aklından bile geçiremez. Spielberg’ün Münih’le kavganın iki tarafından birden tepki görmesi doğru yolda olduğunu mu gösteriyor abaca?…
Hikaye malum: 1972 Münih olimpiyat oyunlarında sporcu kılığında olimpiyat köyüne sızan bir grup Filistinli terörist, yahudi atletlerin kaldığı odayı basıyor ve 11 atleti birden rehin alıyor. Alman polisiyle yapılan uzun pazarlıklar sonuç vermiyor ve ülkeden ayrılmak üzere rehinelerle birlikte havaalanına giden teröristlerle polis arasında çatışma çıkıyor. Alman polisi teröristlerin çoğunu öldürmeyi başarsa da, teröristler çatışma sırasında rehineleri vuracak vakti buluyorlar… Olayların ateşi soğumadan, İsrail hükümeti intikam için harekete geçiyor ve eylemin planlayıcısı 11 Filistinliyi öldürmek üzere bir eylem timi kuruyor. Ekibin başında ‘yol yordam bilen’ Alman yahudisi Avner var. Kahramanımız her biri kendince becerilere sahip 4 arkadaşının yardımıyla hedefleri ortadan kaldırmaya koyuluyor. Ancak bir zaman sonra, cinayetlerinin nedenini ve ülkesine sevgisini sorgulamaya koyuluyor.
Mühin her şeyden önce kısa sürede türün başyapıtları arasında yerini alacak, müthiş bir casus filmi. Dönem ayrıntıları ve rejisi göz kamaştırıyor. Eric Bana, Ciaran Hinds ve Daniel Craig’li kadrosu da doyurucu performanslar vermiş. Ancak tüm bunların ötesinde Münih’i başyapıt düzeyine çeken bir şeyler var. Biliyoruz ki, hikaye anlatan herhangi bir sanat dalında tarafsız kalmanın imkanı yoktur. Dolayısıyla Münih’in tarafsız bir film olduğunu söylemek, çok saçma olacaktır kanımca. Ancak Spielberg’ün olaya iki taraflı bakma çabasını görmemek için de kör olmak gerek. Bir dizi vasat filmin üzerine böyle bir başyapıt izlemek, usta yönetmene olan inancımızı tazelemeye yetiverdi. ABD’li eleştirmenler ise filmi ‘hazmı zor’ olarak değerlendirmiş ki, bunu da bir övgü olarak kabul etmek mümkün…
İLK AŞK
(Dandelion) DRAM
Yönetmen: Mark Milgard
Oyuncular: Vincent Kartheiser, Taryn Manning, Arliss Howard, Mare Winningham, Blake Heron
2004, ABD, 93 dk.
Amerikan bağımsız sinemasından gelen bu naif aşk filmi, Mark Milgard'ın ilk uzun metraj filmi. Milgard filmin senaryosunu ve yapımcılığını da üstlenmiş. İlk Aşk, adından da anlaşılabileceği üzere bir gençlik aşkını konu alıyor. Kahramanlarımız depresif bir taşra delikanlısı olan Mason ve 'kasabaya yeni taşınan güzel kız' Danny. İkili henüz ilk karşılaşmalarında birbirlerinden etkileniyor aslında ama araya olmadık trajediler girince kavuşmaları bir parça zaman alıyor. İlkin Mason babasının işlediği suçu üzerine alıp ıslahevine gönderiliyor. Evine döndüğünde Danny'nin teselliyi başka kollarda aradığı görüyor. Neyse ki birbirlerinden fazla uzak kalamıyorlar. Hayatta hiçbir şeyi umursamıyormuş gibi görünen Mason, ilk kez değer verdiği bir şey buluyor. Danny ise memleketin her köşesini dolaştıktan sonra 'demir atacak liman'ı bulduğuna inanıyor... Son derece mütevazı bir film olan İlk Aşk, naif hikayesini şaşırtıcı bir görsellikle desteklemiş. Görüntü yönetmeni Tim Orr'un kadrajları göz alıcı nitelikte. Lakin filmin hikayesi bir türlü beklenen şekilde gelişemiyor ve sonuçta filmin görselliği hikayesini fena halde ezmeye başlıyor. Senaryo fazlasıyla şematik yazılmış ve bir sonraki adımda ne olacağını tahmin etmek işten bile değil. Dolayısıyla filmin izleyicisini tam bir tatmin duygusuyla salondan uğurlaması söz konusu olamıyor. Lakin acımasız olmayalım. İlk Aşk bir ilk film ve bir ilk film için gözardı edilemeyecek güzellikeri var... Başroldeki Vincent Kartheiser ve Taryn Manning, lanetlenmiş aşıklarda gayet iyi. Ancak filmin asıl performansı politikacı olma heveslisi baba rolünde Arliss Howard'dan geliyor... İlk Aşk'ı hikayesi itibariyle geçtiğimiz yıl izlediğimiz "My Summer of Love-Aşk Yazım"a bağlamak mümkün. Geniş planların hakim olduğu görselliği itibariyle Terrence Malick klasiği "Days of Heaven-Cennet Günleri"ni referans verenler de olmuş, itiraz etmek mümkün değil elbette.
Talip Ertürk
DİĞER HABERLER
Annelerini Dinleyen Genç Kadınlar Riskten Kaçıp Nakite Sarılıyor Yatırım Yapmıyor
Genç girişimci kadınları riskten kaçmadan yatırım yapmaya davet etti...
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na Son 30 Gün
Dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlar için geri sayım sürüyor.
“Yeni Görüş Diyetlerinden Biri”
“More by Demi ile Renkli Hayaller Gerçek Olacak!”
“Hangi Burç Kalbinizi Çalabilir?”
“Cilt Sadece Nem Tutamıyorsa Sarkmaya Başlar!”
“Altın Kitaplar`a Yeni Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu ”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32