DİĞER HABERLER

Sevgiyi belli etmek neden ayıptır?

"Benim bildiğim toplumumuzda her ne kadar doğal bir olay olsa da “seks yapmak” ayıplanır" İlknur Akgül Ardıç'ın yazısını okumak için tıklayın...
 
   
 
 
     
Sevgiyi belli etmek neden ayıptır?

Benim bildiğim toplumumuzda her ne kadar doğal bir olay olsa da “seks yapmak” ayıplanır. Amma ve lakin Türk delikanlı aleminde sanırım sevgiyi göstermek ve belli etmek de ayıplanıyor ki; hem hüzünlendiğim, hem de şaşırdığım bir olaya şahit oldum geçenlerde. Dolmuştaydım. Akşam erken kararıyor hava artık malum. Bu yüzden dolmuşun camından, önümde ve arkamda oturan insanların yansımalarını görebiliyordum. Aslında herkesin yaptığı gibi, karanlıkta hiçbir şey göremesem de dalgın dalgın camdan bakıyordum. Ancak trafik sıkışıp da canım sıkılınca, ilgimi dolmuşun içine çevirdim.

Önümde genç bir adam oturuyordu. Tabi onu da sonradan fark ettim. Elinde de, şimdilerde sahip olmazsanız size kıro gözü ile baktıkları şu meşhur kameralı, renkli ekranlı cep telefonlarından. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, kendimden utanır hale geldim şu teknolojiyi önemsememe huyum yüzünden. Üstelik çalıştığım dergilerden birinde teknoloji haberleri de yazıyorum. Gel de oku şimdi o dergiyi. Benim gibi birinin elinden çıkmış düşün. Çok bilirim ya bir de tavsiye edeceğim. Neyse siz yine beni buradaki halimle tanıyın.

Velhasıl kelâm, camda ışık oyunları falan filan aman ne oluyor orada dedim ve öndeki adamın elindeki cep telefonunu karıştırdığını gördüm. Yaptığım belki ayıptı; ama günlüğünü okumadım ya, sadece telefonunu dikizledim. Giriyor bir yerlere, gözünü sevdiğimin renkli ekranı, her detay dolmuşun camına aynen ayna gibi yansıyor. Sanki benim telefonummuş gibi oyalandım vallahi. Hatta bir oyalandım bir oyalandım ki trafiği bile unuttum.

Pat pat pat pat girilip çıkıldı bir yerlere hızlı hızlı. Adam sonra birden hız kesti. Ekranda bir kadın resmi. Başı bağlı. Sevgilisidir herhalde diye düşündüm. Enteresan dedim ya şu yeni cep telefonları; adam hop büyütüyor fotoğrafı. Ekranda, kadının sadece gözleri... Kalakalıyor onlara bakarken. Sonra baş parmağı ile kadının sadece ekrandaki gözlerini okşuyor. Birden panik oluyor ve sağına soluna bakıyor gören var mı diye. Neden? Çünkü çevresi ona “karı kısmını sevdiğini belli etmeyeceksin” demiş. Telaşlanıyor biri gördü mü diye sevdiğimi...

Ardından bir çocuk fotoğrafı açılıyor. Hemen anlıyorum ki demin gördüğüm kadın karısı. Uyuyor çocuk. Belli ki adam çocuğu son kez bu hali ile görmüş. Uyuyormuş ve ona sarılarak veda bile edememiş. Belki de arkasından ağlamasın diye. Ama fotoğrafını çekmiş. Çocuğun da gözlerini büyütüyor ve başlıyor eli ile ekranı okşamaya. Sonra iç çekmeler. İçim parçalanıyor.

Kim bilir ne için ayrılmış onlardan. Kadından boşanmış mı ya da para kazanmak, ailesine bakmak için gurbetin yolunu mu tutmuş? Ne acı, ne acı. İnsan olan dayanamıyor bu manzaraya. Dudağımda buruk bir gülümseme ile buluyorum kendimi. İçimden omzuna vurup, onun için ne kadar üzüldüğümü ve sevgisini böylesine belli ettiği için ne kadar duygulandığımı söylemek geliyor. Zor tutuyorum kendimi.

Adam ise yaptıklarımı biri gördü mü diye telaşı... Boş versene be kardeşim çevreni. Sev sevebildiğin kadar. Belli et ki sevgini varsa yakınında bir sevme özürlü senden ders alsın işte. “Gerçekten sevmenin” ne demek olduğu öğret onlara. Sevdiklerin yanında olmasa da, sadece fotoğraflarını okşamanın bile insana ne kadar haz vereceğini göster! Korkma kimseden, erkeklik bilek gücünde değil, gönül gücünde çünkü. Korkmayın kimseden, gönlünüzü büyütmeye, patlayıncaya kadar büyütmeye devam edin.

İlknur Akgül Ardıç
ilknur@cosmoturk.com

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>