DİĞER HABERLER

VDAY temsilcisi güçlü kadın ANİTA RODDICK

"Dün gazetelerde 2005 yılında VDAY hareketleri sırasında Belçika’da tanıdığım Body Shop fikrinin yaratıcısı ve sahibi Anita Roddıck’in beyin kanamasından öldüğünü okudum.. " Almula Merter'in özel röportajı...
 
   
 
 
     
VDAY temsilcisi güçlü kadın ANİTA RODDICK

Dün gazetelerde 2005 yılında VDAY hareketleri sırasında Belçika’da tanıdığım Body Shop fikrinin yaratıcısı ve sahibi Anita Roddıck’in beyin kanamasından öldüğünü okudum..

Açıklamada, 1971'de en küçük kızının doğumunda kan verilmesi sırasında kaptığı virüs nedeniyle hepatit C'ye yakalanan Roddick'in buna bağlı olarak karaciğer sirozundan da mustarip olduğu kaydedildi.

Bruxelle de Annie lenox, Kate Wınslett,Eve Ensler,ve dünyanın pek çok ülkesinden gelip VDAY hareketlerini devam ettiren ve Vagina Monologları oyunlarını oynayan aktristler bir araya gelmiş ve hem oyunu sergilemiş hem de seminerler yapmış deneyimlerimizi paylaşmıştık… Anita’yı orada tanıdım ondaki enerjiye hayran olmuştum… Şimdi sizlere onunla yaptığım röportajı aktarmak istiyorum….


Anita Roddick

Bu sayımızda size tanıtacağım kişi ; çok popüler bir markanın yaratıcısı bir iş kadını, iflah olmaz bir insan hakları savunucusu, bir eş,anne ve hatta büyük anne... 10 yaşında bulduğu kitapla hayat çizgisini belirleyen bir kadın Anita Roddick. Aşağıda yaptıklarından uzun uzun konuşacağız, ama herkese ilham verecek, örnek olacak bir hayat hikayesi bir mücadeleyi dinleyeceğiz.

AMF: Bu herkesin hayali olmalı... Bize kısaca kendinden biraz bahseder misin ?

AR: Ben 1942 yılında İtalyan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak ingiliz kıyı kasabası olan Littlehampton’da doğdum. Doğuştan maceracı bir ruha sahiptim. Genç kızlık hayalim James Dean’di. Bu arada inançlı bir tarafımda vardı. 10 yaşımda bulduğum soykırımla ilgili bir kitap sayesinde tüm dünyayı dolaştım. İngiltere’ye döndüğümde annem beni Gordon Roddick ile tanıştırdı. Littlehampton’da birlikte önce restaurant arkasından da bir hotel açtık. 1970 yılında, sırtımda bir bebeğim ve karnımda diğeri varken evlendik.

AMF: The Body Shop mağazalarını açmaya nasıl karar verdiniz?

AR: 1976 yılında başladım bu işe. Basitçe kendim ve iki kızım Justine ve Smantha için, kocamın Amerika’ya trekking’e gittiği zamanlarda bir yaşam alanı yaratabilmek istedim. Hiçbir çalışma ve deneyimim yoktu. Benim kurtarıcım olacağını kimse bilemezdi. İlk dükkanımı açtığımda bunun işle lakası yoktu. Sadece ticaret, alım ve satım. Bu sadece iyi bir ürün yaratmaktı ki, tüketicinin ilgisini çeksin ve satsın. Ve 28 yıl sonra bugüne geldiğimizde, 1980 mağaza, 77 milyondan fazla müşteri, 50 farklı Pazar ve 25 farklı dil’de hizmet vermekteyiz. Ve buralara nasıl geldiğimize dair hiçbir fikrim yok.

AMF: Peki bir güzellik mağazasından bir sosyal toplum savunma olgusu nasıl oluştu ?

AR: The Body Shop’un oluşumu sadece ekonomik gereklilikten doğmadı. Gençliğimde yaptığım seyahatlerde geniş bir vizyon sahibi oldum. Tarım ve Balıkçılık’la geçinen halkla vakit geçirdim. and been exposed to body rituals of women from all over the world. Also the frugality that my mother exercised during the war years made me question retail conventions. Neden konteyneri doldurmak varken atalım veya ihtiyacımızdan fazlasını satın alalım?. Biz annemin 2. Dünya savaşında davrandığı gibi davranıyoruz, herşeyi tekrar dolduruyoruz, tekrar kullanıyoruz ve yapabildiğimiz herşeyi geri dönüştürüyoruz. İşte The Body Shop'un çevresel aktiviteleri böyle düşüncelerden doğdu.

AMF: Böyle bir başarıyı planlamış mıydınız? Yoksa ?

AR: Başarı sadece güzel bir fikir sonucu gelmedi, aynı zamanda zamanlama da çok doğru yapıldı. The Body Shop tam, Avrupa yeşile geçiş yaparken ortaya çıktı. Yeşil bizim markamızın da rengiydi çünkü ilk mağazamın duvarlarını kapatabilen tek renkti. İkinci mağazamı altı ay sonra , Gordon İngiltere’ye döndüğünde açtım. Gordon geldiğinde aklında fikirler vardı,Ve bu fikirlerden biri de kişisel finansman yoluyla franchising’ti. Şirket 1984’te halka açıldı. O günden beri birçok ödül aldım. Bazılarını anladım, bazılarını anlamadım, bazılarını ise hakkettiğime inandım.

AMF: İlk sosyal aktivitelere katılımınız nasıl oldu? Düşünüyor muydunuz, yoksa olaylar o yönde mi gelişti ?

AR: İşlerin doğruyu yapmak için güçleri vardır. Bunun için Biz ürünlerimizi ve dükkanlarımızı, insan hakları ve çevreyle ilgili konularda bağlantılı olmak için kullandık.1993 yılında Nijeryadan gelen, Ogoni halkı ile tanıştım. Petrol Canavarı uluslar arası Shell firmasına karşı Adalet ve düzeltme arıyorlardı. Çünkü Shell topraklarını petrol ve yan ürünleri yüzünden mahvetmişti. Diğer NGO’lar ile çalışarak kampanyalarını uluslar arası bir nedene çevirdik. Maalesef, Ogoni'lerin sözcüsü, Ken Saro-Wiwa ve 8 diğer Ogoni, 1995 yılında Nijerya Hükümeti tarafından hapse atıldı. Ama kampanyamız tutklanmayan 19 Ogoni ile devam etti. 4 yıl baskı ve sindirmeyle geçen zamandan sonra 1997 yılında Shell insan hakları ve yaşam alanları açısından geri adım attı.Ekim 2001’de The Body Shop ve Greenpeace güçlerimle birlikte, ve diğer binlerce organizasyon ile Exxon-Mobil ( esso ) ‘ya yani dünyanın bir numaralı petrol ve gaz şirketine karşı uluslararası bir kampanyaya katıldım. Bu şirket global ısınma sorunu ile kömür ve fuel oil’i yakıt olarak kullanmanın bağlantısını reddemekteydi. Ve ne yazık ki bu şirket alternatif ısı kaynaklarına, rüzgar ve güneş enerjilerini keşfetmek için bir tek penny bile harcamadılar.

AMF: İki alanda da bu kadar başarılı olmanızın sebepleri nelerdir?

AR: Kampanyalar ve iyi işler aynı zamanda çözümler ortaya koyarlar, sadece itiraz etmezler. The Body Shop benim profesyonel iş hayatım ve özel hayatımdaki ilgi alanlarımın birleştiği noktadır. Herşey 1989 yılında Amazon yerlilerinin protestolarına katılmamla başladı. Protesto, Hidroelektrik projesiyle ilgiliydi, bunun sonucunda büyük bir yağmur ormanı alanı sel altında kalacaktı. Çevrelerini ve kültürlerini korumaları için bu halka yardım etmeliydim ve pratik birşeyler düşünmeliydim. Fındıklar? Özellikle Brezilya Fındıkları ki, bunlar bu ormanlarda yetişiyorlardı ve nemlendirici ve krem için yağı kullanılabilirdi. Bu orman halkıyla ilk ticaretim olacaktı. Gerçek bir reklamda kullanılamaz ve birçok tehlike ile doluydu. Ama 13 yıldır hala ticaret yapıyoruz. Hatta yağmur ormanlarına has yeşil yapraklar kullanılarak aktar tarzı eczane oluşumu bile kurduk.

AMF: Başlattığınız veya katıldığınız projelerle iletişiminizi nasıl sürdürüyorsunuz? Bir denetleme veya kollama yolunu var mı ?

AR: Her yıl, Projelerimizin birkaçını ziyaret ediyorum. Kasım 1999 yılında Güney Hindistandaki uzun dönemdir partnerimiz olan Teddy İthalatı ve Nepal’deki GPI ‘yı ve yeni partnerimiz Chepang’ı ziyaret ettim. Ocak 2001 de Nikaragua’da 130 susam tohumu yağı çiftliklerini ziyaret ettim. Adil ve uygun fiyatlar sunuyorlardı. The Body Shop hiçbir çiftçiyi zengin etmez ama seçtikleri yolda emin adımlarla ilerlemelerini sağlar. Halen şirketin 26 ülkede, 42 projesi bulunmakta ve amacımız bunları arttırmakta.

AMF: Aklınızda kenara çekilmek gibi bir düşünce var mı ? İki kulvarda mücadele nasıl devam ediyor?

AR: İnsanların aklında, The Body Shop ve Ben birlikte anılıyoruz. Bugün, bu iki olguyu birbirinden ayırmak imkansız. Şirket politikası, sosyal sorumluluklarla birlikte yol almalı, çevre, hayvan hakları ve insan hakları için saygı duyulmalı. Fakat The Body Shop tek kadın şovu değil. Bu iş ortak başarı ve ortak olguları paylaşan binlerce insanın çalıştığı, global bir operasyon. Vaktimin büyük çoğunluğunu The Body Shop’la ilgilenerek geçiriyorum. Yeni ürünler için yeni kaynaklar arıyorum ve yeni sosyal projelere destek veriyorum. Örneğin, son Greenpeace ile birlikte çalıştığımız Pozitif Enerji Kampanyası gibi...

AMF: Bildiğim kadarıyla başka iş kollarına da el attınız. Bu nasıl oldu?

AR: Yeni İş akademisi ile ilgili umutlarım vardı. Bath Üniversitesinden master derecemi aldım. Şimdi ise hayatımın en ilginç ve hayret verici zamanlarımı yaşıyorum. Ne kadar yaşlanırsanız o kadar radikal olduğunuz inancındayım. Yayım endüstrisinden son derece etkilendim. 2000’de ilk kitabımı “ otobiyografim; İş ve Beklenmeyen ” i çıkarttım. 2001 yılında “ kişisel al ” yayımlandı. Bu kitabın konusu, globalleşmenin parçaları ve Dünya Ticaret Örgütünün gücünü konu almaktaydı. Bu başarı bana kendi iletişim şirketimi kurmamı hatırlattı. Anita Roddick Yayınları. Yayınevimizin ilk iki kitabı 2003te yayımlandı. “ Cesur Kalpler, Kaçak Ruhlar ve düşüncesizlikte devrim”.Kendi web site AnitaRoddick.com 2001 yılında açıldı. Ve o kadar çok insan tarafından ziyaret edildim ki, onları düşünen insanlardan , uygulayan insanlara dönüştürdüm. Diğer medya alanlarında da deneyimlerimiz oldu, billbordlar, televizyon programları ve diğer basılı projeler gibi...Birinin zamanında söylediği gibi, “ Biz sadece kendi hayal gücümüzle sınırlıyız.”

AMF: Anladım ki yakın gelecekte emeklilik gibi bir planınız yok, peki aklınızda neler var?

AR: The Body Shop ve Anita Roddick Yayınlarıyla birlikte, insan hakları ve ekonomik çelişkilerle savaşacağım. Önümüzdeki 30 yıl da savaşmaya devam edeceğim.

Şu an iki büyük tutkum iri sweatshoplar diğeri ise Angola üçlüsü olarak bilinen Amerikalı politik tutukları kurtarmak, bunun için bir insan hakları savunucularına katıldık. Bu üç adam, 70li yıllarda zenci politika savunucularıydı. Angola hapisanelerinde alakalı olmadıkları cinayetler yüzünden 31 yıla mahkum oldular. Onları kurtarmak için gücüm el verdikçe düzene karşı savaşacağım.

AMF: İnsanların kendilerini geliştirmeleri için önerileriniz var mı ?

AR: Her zaman söylediğir şey vardır. Seyahat etmek en iyi üniversitedir. Bir yerden bir yere gitmek, fiziksel hareketten daha anlamlıdır. Aynı zamanda değişim, gelişim ve yeni fikirler edinirsiniz. İnternet ise ekstra ordinary bir yolculuk için en uygun platform. Kalbiniz ve aklınız için websiteleri global birer seyahat acentalarıdır.

Benimle, aktivite dünyasına, ethik iş ahlakına, insan haklarına, çevre sorunlarına, aile yaşamına, ve daha birçok konuya yolculuk yapabilirsiniz. Bir gün Gana’daki kadın sorunlarıyla, diğer gün Alabama’daki zenci ailenin çiftliğine, konuk olabilirsiniz. Bir gün japonyadaki güzellik sırları hakkında konuşurum, başka bir zaman Amerikan hükümetinin gelecek planlarıyla ilgili.

AMF: Hangi Sosyal Toplum Örgütleriyle çalıştınız ?

AR: 1984 - The Body Shop International Plc başkanı oldum. 1989 ‘da - The Body Shop Vakfının başkanlığını yaptım. 1995’te daha önce bahsettiğim - New Academy of Business’a başkanlık yaptım. 1996 - 1997 – İnsan hakları, USA , 2003 yılında Nükleer yıl barış Vakfının başkanlığını yürüttüm. 1996’da ise Vücut ve Ruh vakfı başkanlığını yürüttüm. ( HIV ve AIDS ). 1993’te İş kadınları Liderlik Grubu adına çalıştım. 1996 yılında Şiddetsiz bir yaşam projesinde gönüllü oldum. 2001 İngiliz Çalışmaları için Yetkili oldum. Tabi buraya sığmayacak daha birçok görevde ve vakıfta çalıştım.

Tabiki kişisel veya The Body Shop adı altında sayfalar tutacak kadar çok kampanya, gösteri ve çalışmada yer aldım.

www.almulamerter.com
almula@almulamerter.com


Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>