Yemek.com, okuyucularını bu hislerden kurtaracak, sonbahar dönemini neşeyle atlatmalarına destek olacak yiyecek önerilerini sıraladı. Balıktan bademe, kajudan muza işte o lezzetler!

Yazın bitmiş olmasını kabul etmek istemeyenler, şimdiden bir sonraki yaz tatilini planlayanlar, “sonbahar” kelimesini duyunca bir anda içine kasvet basanlar… Bu ruh halinden çıkmaya yardımcı olacak besinlerle tanışma vakti geldi. Yemek.com Kilo Aldırmasıyla Meşhur Sonbahar Depresyonuna Girmenizi Önleyecek 9 Besin başlığı altında, takipçilerini sonbaharın getirdiği yorgunluk ve karamsarlıktan çekip çıkarak önerilerini derledi.

Tam da zamanı: Balık

Balık, artık hepimizin bildiği o meşhur omega-3 yağ asitleri sayesinde beynimizin sağlıkla çalışmasına en büyük desteği veren besinlerden biri. Beynin sağlıklı işlemesi de elbette sinir sistemimizin düzgün çalıştığının bir göstergesi. Bu dönemde haftada en az bir-iki kez balık yemek sonbaharı neşeyle atlatmaya destek olacak. Kızartma yerine kağıtta pişirmeyi ya da buğulamayı tercih edin. Hatta doktorunuz da uygun görürse piyasada kolayca bulabileceğiniz balık yağlarından destek alın.

Dört gözle bekledik: Lahana

Detoksların aranan ismi lahana, hem C vitamini, hem besin lifi hem de folik asit açısından oldukça zengin bir bitki. Özellikle sindirim sistemimize verdiği destek sayesinde diyetlerde bol bol kullanılsa da aslında kendisi strese karşı da çok etkili. Eğer siz de kendinizi ruhsal olarak fazlaca yıpranmış hissediyorsanız bu depresiflikten kurtulmak için ilk lahanalar tezgaha çıkar çıkmaz onu mutfağınıza konuk etmeye başlayın. Mümkünse pişirmeden, salata olarak tüketin.

Kalbimizde yeri ayrı: Muz

Muz dediğin tıpkı patates gibi neredeyse herkes tarafından çok sevilen, hep yenen yiyeceklerden biri. Üstelik sinir sistemimize de faydası var. Muz, içindeki B vitamini başta olmak üzere, mineraller, lifler ve daha birçok yararlı madde sayesinde vücudumuza baştan ayağa iyi geliyor. Duygu dengesini sağlayarak, bizi ani ruh hali değişimlerinden koruyor.

Çitliyoruz: Kabak çekirdeği

Çekirdek çitlemek başlı başına bir stres atma yöntemiyken, seçtiğimiz çekirdeğin kabak çekirdeği olması bu etkisini daha da katlıyor. Çünkü kabak çekirdeğinin içinde bulunan triptofan adlı madde, vücudumuzun üretemediği, bu nedenle mutlaka dışarıdan alması gerektiği bir madde. Depresyona karşı en etkili maddelerden biri olarak bilinen triptofanınız eksik olmasın istiyorsanız olabildiğince doğal ve kavrulmamış kabak çekirdeklerini alın ve afiyetle çitleyin.

Atıştırmalık lezzet: Kaju

Kaju tadını bilenlerin çok sevdiği bir kuruyemiş. İşte bu lezzetli fıstık, tadıyla yeterince mutlu ettiği yetmezmiş gibi bir de içindeki bolca B vitamini sayesinde bizi depresyondan koruyor, beynimize çok iyi geliyor.

Bir avuç yeter: Badem

Tıpkı kaju gibi severek tükettiğimiz badem de içindeki E vitamini sayesinde duygu durumumuzu sallantıdan kurtarıyor, beynin fonksiyonlarını düzenli bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olarak depresyonu vücudumuzdan uzak tutuyor. Yalnız badem tüketiminde aşırıya kaçmamak gerekiyor çünkü kendisi hem oldukça kalorili hem de alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Bu nedenle alanında uzman doktorlar günde bir avuç bademin yeterli olacağını söylüyor.

Antioksidanınız bol olsun: Yeşil çay

Yeşil çay sinirleri yatıştırma konusunda tam bir uzman. Güçlü antioksidan özelliği sayesinde sadece vücudu temizlemekle kalmayan, dolaylı olarak beyin fonksiyonlarının da sağlıkla çalışmasını sağlayan yeşil çayı bu sonbahar elinizden düşürmeyin deriz. Ancak günde 2 fincandan fazla içmemek gerekiyor.

Tanışmayan kalmasın: Kakule

Sindirimden tutun da bağışıklık sistemine dek, kakulenin vücudumuzda neredeyse iyi gelmediği hiçbir yer yok. Kakule beyin hücrelerinin düzgün şekilde işlemesini destekliyor ve bu sayede bizi depresyondan koruyor. Üstelik tadı da öyle güzel ki her yemeğe ekleyebilir, her gün çayını yapıp içebilirsiniz.

Aman dikkat bonusu: Bol şekerli yiyecekler

İnsanlar kendilerini mutsuz hissettiklerinde en çok bol şekerli çikolatalar, dondurmalar, pastalar gibi yiyeceklere başvuruyor. Fakat kan şekerindeki ani değişimler, sindirim sistemimizden kalbimize kadar birçok organımızı olumsuz etkiliyor. Tabii bu olumsuzluktan beynimiz de nasibini alıyor. Bu nedenle, kasvetli ruh halinizden kurtulmaya çalıştığınız dönemlerde de bu tariflerden uzak durmak gerekiyor.

Eğer bu yiyeceklerden herhangi birine karşı alerjik bir reaksiyonunuz varsa, özel diyetler uygulamanız gereken ciddi bir rahatsızlığınız varsa ya da hamilelik dönemindeyseniz bu besinleri düzenli olarak tüketmeye başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Eğer çok ciddi bir ruhsal çöküntü, mutsuzluk, depresyon içinde olduğunuzu düşünüyorsanız yiyeceklerden önce alanında uzman bir doktordan yardım almayı asla unutmamalısınız.