Hangimiz özlemiyoruz ilk gençlik yıllarımızı,çocukluktan çıkıp birer genç kıza dönüştüğümüz,senelerce kavga edip beğenmediğimiz bedenimizle barış imzaladığımız,daha yirmilerimize bile gelmediğimiz o yılları ? Ben öyle özlüyorum ki...Arkadaşlıkların yerini dostluklara bıraktığı yıllardır onlar,biranda dostlarımız her şeyimiz olurlar,ailemizden köşe bucak kaçar,hiçbir yaşadığımızı paylaşmazken,her anımıza dahil ederiz onları.Çoğu zamanda ya sevdiğimizi sever,ya kalbimizi kırarlar dost dediklerimiz,ilk hayal kırıklıkları,ilk güvensizlikler yerlerini alırlar yaşantımızda.Büyük yaşarız duygularımızı, sevinçlerimiz, hüzünlerimiz, öfkemiz, nefretimiz hep abartılıdır o yıllarda,biz büyüdük ya adımlarımız da büyümeli.İlk elele tutuştuğumuzda kızaran yanaklarımızı,ilk busede yanan tenimizi sayfalarca yazarız günlüklere.
Hayatla ve zorluklarıyla yeni yeni tanışmaya başlarız ,kapıda sinsice sırasının gelmesini bekleyen biri daha vardır,içeri girmek için.Ve... "Aşk "çıkar sahneye!...Sessizce ve ansızın sokuluverir hayatımıza,öyle kurnazdır ki,herkese farklı gösterir yüzünü ama sonuç hiç değişmez hep ağlatır aşk,bir kor bırakıp yüreğimize, girdiği gibi apansız çıkıp gider kapıdan,savaşır durursun sana yaptırdıklarıyla ardından...Yüzyıllardır şiirler,şarkılar yazılsa da onun için,aşk bencildir,vefasızdır,uzun süre durmaz aynı yerde,utanması da yoktur üstelik,yapmayacağın şeyleri yaptırır,söylemeyeceklerini söyletir sana.Saçlar da değişir o yıllarda,renkler,modeller,kesimler,ruh halimize ayak uydurmaya çalışırken onları da yıpratırız kendimiz gibi.
Ben de tanıştım onunla, hayatıma girmesin diye savaştım da üstelik,çok uğraştım ama her zamanki gibi zafer onun oldu,o zaferinin keyfini çıkarırken bir yerlerde ben çoktan yara almıştım bile...Öyle bir yaktı ki içimi, doğrular, yanlışlar, sevaplar ve günahlar beynimin içinde öyle çarpışıp durdu ki ardından,şimdi dönüp baktığımda o yıllara keşke diyorum keşke hiç tanışmasaydık seninle be aşk!...Dilimde bir şarkı sözü,birkaç şiir, sayfa kenarlarına iliştirilmiş,birkaç kırık dökük anı kaldı, bana bıraktığın.Keşke bize anlattıkları gibi bilseydim seni,biraz heyecan,biraz kalp çarpıntısı,o gözlere bakarken uçuşan binlerce kelebek...Diğer yüzünü anlatmadılar ki hiç,acıtan,ağlatan,biten,bitmek zorunda olan tarafını...
Yine de özlüyor insan ilk gençlik yıllarını,keşke on yedi yaşımda birisi söyleseydi bir daha hiç bu kadar duru,bu kadar saf,bu kadar güzel ve ince olmayacaksın diye,keşke bu yıllar bir daha geri gelmeyecek,saatlerce bomboş şeylere gülebiliyorsan gül,hiçbir şey için gözyaşlarını ziyan etme deseydi.Keşke yarını düşünmeden yaşamanın keyfine var,içinden geleni yap,sorumlulukların arttıkça ,aynanın önünde saçına bukle yapmak için saatlerini harcayan o kız olmayacaksın,hiçbirine ne vaktin,ne hevesin kalmayacak deseydi
Dinler miydim ki, hiç sanmıyorum ,ya siz ?...
BEYZA BAŞAR ÖZBAY
beyzabasar80@yahoo.com
BEYZA BAŞAR