KÖŞE YAZILARI | BEYZA BAŞAR

Fallarda Aradım Seni

Kimi kısmet diler kapatırken fincanını, kimi iş, kimi bebek. (Beyza Başar)
 
   
 
 
     

Kimi kısmet diler kapatırken fincanını, kimi iş, kimi bebek. Herkesin dileği, beklentisi, duymak istedikleri farklıdır. Bir parça telvede aradıkları da...

Sorsanız herkes “Fala inanmam “ der, ben dahil ! “Falsız kalmam” bölümü burada devreye girer, arkadaşlar arasında bile hemen kapatıveririz fincanları bir umut… Bazen o kadar çok duymak istiyoruzdur ki aklımızdakileri, her söyleneni ona yorar, her olumsuz lafa gerçekmiş gibi üzülürüz.

Karşımızdaki bizi az çok tanıyorsa, duymak istediklerimizi ufak tefek ipuçlarının içine yerleştirip süsleyip püsleyip sunar bize. Önceki gece saatlerce dertleşip konuştuğumuz arkadaşımızdan, sorunlarımızın çözüleceğini duymak, elinde bir fincan varsa daha mı inandırıcı oluyor acaba…

Kuşlar, balıklar, develer, kağıtlar, beşikler, telveler arasında sıkışmış bir türlü çıkıp gelmeyen hayırlı kısmetler… Hepsi birer figür, hepsi birer imgedir bakana. Hepsi birer umut, birer heyecandır baktırana.

Hepimiz zaman zaman ümitsizliğe, çaresizliğe düşeriz. Sevdiklerimizden , dostlarımızdan umut dolu bir çift söz duymak isteriz. Tabii ki bir fincanın içinde değil aranılan ama “ Aydınlık bir kapı açılıyor. “ lafını duymaya öyle ihtiyacımız vardır ki, inanmak isteriz. Gerçekten o kapının açılacağına inanmak, gerçekten sorunların çözüleceğine inanmak, gerçekten o kısmetin, o bebeğin geleceğine inanmak…Belki sadece bir şeylere inanmak…

Biz kadınlar duygusal insanlarız, abartmayı da severiz hani. Hayatımızdaki tüm iniş çıkışları dibine kadar yaşar, üzülünce göz pınarlarımız kuruyuncaya, eşimizi dostumuzu bıktırana kadar ağlarız. Telefonlar elimizden düşmez, saatlerce anlatırız, dağlar kadar büyük gördüğümüz derdimizi. Erkeklerin umursamadığı, belki farkında bile olmadığı detaylar, bizlere depresyon sebebi bile olur. Her lafın, her bakışın, her insanın önemsendiği, abartıldığı dünyamızda kahve falı da azımsanacak bir şey değildir biz kadınlar için.

Mutluysak, huzurluysak ( ki öyle kolay kolay bunu hiçbir kadına söyletemezsiniz ,illa buluruz biz kendimize dert edinecek bir şeyleri ), çok aldırmayız o zaman fallara. Beklediğimiz, duymak için sabırsızlandığımız, ayrıntılarını bile çok merak ettiğimiz durumlar olacak ki fal baktırmanın da tadı çıksın. Hele bir de “İyi “ baktığına inandığımız, daha önceden “Söyledikleri çıkan “ biri varsa kapısını aşındırırız artık.

Bir de faldan sonrası vardır. Evliyseniz, akşam eşinize bir heyecan anlatmaya başlarsınız . “ Bugün fal baktırdım, neler dedi bir bilsen ! “ Neden sonra yine vazgeçer, sizi gerçekten dinleyecek kız arkadaşlarınıza yönelirsiniz. Ne de olsa onlar için de falda çıkanlar hayati önem taşıyordur. Bekarsanız , o senelerdir beklediğiniz, hayırlı olduğu tescilli kısmetinizin, gelişinin yaklaştığına öyle inanırsınız ki, muhtemelen o gece rüyanızda gelinlikler, yüzükler göreceksinizdir.

İster bir kaşık kahvede, ister bir çift dost sözünde… İnsan bazen o aydınlık kapıların açılacağını gerçekten duymak istiyor. Bazen, “Neyse halim, o çıksın falım “ derken, “Yeter artık, beklemekten , sabretmekten yoruldum! “ demek istiyor. Hak ettiğinize inandığınız tüm güzelliklerin, fallarınızda çıkması dileğiyle…

Sevgiyle kalın…

Beyza Başar Özbay
beyzabasar80@yahoo.com


BEYZA BAŞAR

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>