KÖŞE YAZILARI | BURCU BOZKUŞ

“Nam-ı Diğer İstanbul”

Zaman zaman içinde yaşattığı herkes gibi benim de mideme vurur İstanbul. (Burcu Bozkuş)
 
   
 
 
     

Zaman zaman içinde yaşattığı herkes gibi benim de mideme vurur İstanbul. Başımı döndürür, sonra alnıma ince bir ağrı aşk eder . Atlıkarınca gibi döndürürken küheylanında birden hızlanır, ve üstünden savrulacakmış hissiyle yapışınca yakasına, tüm renklerini alaca buluca edip yüzüme vurur, ama savurmaz…Sadece şakasını yapıp, dalgasını geçip, durulur yeniden. Her seferinde başka öykülere döner…

İstanbul kadar ilham verici bir kent- iddialı bir söylem olduysa da -yoktur diye düşünüyorum. Eğer esin perileri bir şehre saklanmışsa duyduğumuz kahkahalar ve fısıltılar onlara ait olmalı. Yaratıcı olma anı, hep bilinen tanımıyla eski ile yeninin umulmadık bir düzlemde kesişmesiyse eğer buna yakalanmanın en olası olduğu şehir İstanbul’dur. Tüm Dünya sanatçıları, işi illaki yaratıcılığa dayanan tüm sektörler, moda, mimari, reklam, müzik vs…gözlerini İstanbul’a dikmiş olmakta haklılar. Haklı olup olmamak da değil mesele, bu istikamette doğrular. Ve bir sanatçının dünyaya gelebileceği en güzel şehir, çünkü bir noktasında bir anında takılıp kalmanıza izin vermez İstanbul, efsununu salar üstünüze ve hep daha başka bir masala uyandırır sizi. Hep bir şeyler katar, bazen bir şeyler katmak için yer açar, bir anla yetinmez üstüne başka bir anı koyar ve yeni bir fikirden bir başkası doğana kadar bırakmaz peşinizi. Her an yenidir, her anı delidir bu şehrin. Her sözüme, her anıma sinmiş, dilim olmuş İstanbul, arkamdan gelen doğduğum şehirdir. Sebebi bu olsun bu yazıda sadece İstiklal caddesinden , aslında bana hissettirdiklerinden bahsedeceğim.. Nam’ı diğer Beyoğlu ,midemde atan İstiklal Caddesi , eski adıyla “Cadde-i Kebir”. Atilla İlhan’ın dilinden "cadde-i kebir:bütün ışıklarını yakmış bir gemidir" .

Beşiktaş vapurunda en çok takıldığım İstanbul siluetinin şaheserlerinden biri “Galata Kulesi” , Hezarfen’e özendirip her seferinde kanatlandıran sihirli bir kuledir. İstanbul’un her köşesinden başka görünüp, manzaraya yapıştırılmış bir masal kulesi…İstiklal Caddesi’nden tünele uzanan ve Galata kulesiyle biten acayip bir yol, benim için bu yol Galata’ya uzanır…Beyoğlu ve anlattıkları...İstiklal Caddesi hep çok eski, hep çok yenidir. Son gidişimde bir arkadaşımın dediği gibi “Burası istanbul’un sahnesi”. Her yerden, her halden insanı hemen yakalar, ötelemez. Yaşlı, genç, liseli, üniversiteli, roman, Nişantaşı güzeli, tiyatrocu, kabzımal, deli, seyyar satıcı, sanatçı, apaçi…Kimseye ne fazla gelir, ne de eksik. Caddeyi dolduran tüm insanların düşünceleri gökyüzünde buluşup, üzerimize yağar sanki. Bir karnavalın içinde dalmak gibi! İstiklal caddesinde “her an her şey olabilir”. Ara sokaklarından bir palyaço fırlayabilir, tepenizde bir cambaz ip üzerinde yürüyor olabilir ve belki bir mor fil ya da zebra bile fırlayabilir bir yerlerden. Ve bunun gibi tüm mahlukatları çok güzel hazmeder, içine katar. İştahlıdır. Bu da var, bu da, bak bundan da! Hey doymadık, yok daha yeni başlıyoruz! Her zaman uyandırır bu caddenin sesleri. Şöyle bir silkeler insanı. Oturmaya mı geldik? Sürekli yaşayan, hep uyanık ve değişmeden duramayan ” Mikroİstanbul” dersek yanılmış olmayız. Çeker kendine sihirli ellerle, yakaladığı gibi de ruhuna katıverir…

Her köşesinin müziği başkadır…Nevizade Buselik , Çiçek Pasajı Nihavend, Ayhan ışık Sokak Blues, Tünel Rock, Sofyalı sokak Jazz…Size hepsini katıp katıştırmadan , arkanızdan el sallamaz.”Miksİstanbul”. Her ruha, kendi ruhuna katıp ortaya çıkan duyguyu kendine katıştırır, beslenir böylece. Afişler, sesler, kokular, renkler hepsi miks…Her gözü üstünüzde ve aynı zamanda hiç umurunda değil! Hep fiyakalı! Her havada, her daim ve her saatte hep başka cakalı. İstanbul bilhassa yollar sizi bu caddeye, havanız değişsin diye. Bakışlarınızı kaçıramayacağınız kadar canlı , cümbüşlü İstiklal caddesi için de hakkını teslim etmek gerekirdi İstanbul. Arada sırada kutlayalım bunu. Onca hoyratlığa ve zorluğa rağmen güzelliğini, asaletini, ruhunu korumana hayranım. Başka şehirlere uyusam da, sana uyanmak isterim…


BURCU BOZKUŞ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>