Medeniyetler Şehri: Gaziantep

Tek başıma seyahat etmenin keyfiyle GAZİANTEP, halk arasındaki adıyla ANTEP’e geldim.

Sanayisi ve gelişmiş ticaretiyle hala yaşanabilen en eski kentlerden birisi olan Gaziantep, Tarihi Kalesi, Baklavası, Antepfıstığı, Zeugma Mozaik Müzesi, Yöresel Mutfağı ve bakırcılık sanatıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesinde önemli bir yer tutmaktadır.

Gaziantep, İpek Yolu üzerinde bulunduğu için değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Yavuz Sultan Selim’in Mercidabık Muharebesi’nden sonra 1516 Yılında Osmanlı Yönetimine geçmiştir. I.Dünya Savaşı’ndan sonra Mondros Antlaşması’yla Osmanlı Devleti parçalanarak 5 Kasım 1919 Yılında Fransa’ya bırakılmıştır.

Antep Halkı, 1920 yılında Fransız Birliklerine karşı savaşır ve 25 Aralık 1921 deki Ankara Antlaşması’yla Fransız Birlikleri şehri terkederler. Gaziantep meydanında kurtuluşu simgeleyen anıtın kitabesinde; “Bu anıt, yurdunu saldıranların tecavüzlerini kırmaya yemin içen şehir halkı adına, şehitlerin semaya kaldırdığı şehadet parmağıdır” yazılıdır.

Gaziantep’te çok sayıda camii, medrese, han, hamam ve kapalıçarşı bulunmasıyla tarım, hayvancılık, enerji kaynakları, el sanatları şehir ekonomisinde önemli bir yer tutmuş ve çok gelişmiştir.

Kuzey ve Kuzeydoğusu doğal kayalık olan bir höyük üzerine kurulmuş olan Gaziantep Kalesi, Nuri Mehmet Paşa Camii (1785), Hacı Nasır camii (1570), Hacı Veli Camii (1645), Alaybey Camii, Merkez Eyüpoğlu Camii, Şirvani Camii ile Gaziantep Arkeoloji Müzesi, Şahinbey Savaş Müzesi, Zeugma Mozaik Müzesi, Hasan Süzer Etnografya Müzesi, Emine Göğüş Mutfak Müzesi görülmesi gereken yerlerin başında gelir.

Zincirli Bedesten Çarşısı, Tarihi Yeni Han, Şirehane, Budeyri Hanı, Gaziantep Sinagogu, Kendirli Kilisesi, Şehit Kamil Kültür Sitesi, Bey Mahallesindeki Tarihi Gaziantep evleriyle simgeleşmiştir.

Çekiç seslerinin hakim olduğu, büyük bir titizlik ve sanat aşkıyla çalışan bakır ustalarının ürettikleri geleneksel bakır sahanlar, bakır cezveler, ibrikler, tepsiler ile tamamen el işi olan sedef kakma tepsilerin usta ellerde hayat bulduğu Bakırcılar Çarşısı bir ticaret merkezi olarak bilinmektedir.

Gaziantep’e özgü Baharatların, Salçaların, Biber, Patlıcan, Kabak Kuruları ile Pul Biber, Zahter, Siyah ve Sarı Kuru Üzümün, Antepfıstığı’nın satıldığı Tarihi Almacı Pazarı gelenlere büyük heyecan vermektedir.

Gaziantep’in çok zengin bir mutfağı vardır. Özellikle kebap ve et yemekleriyle meşhurdur. Alaca Çorba, Beyran Çorba, Altı Ezmeli Kebap, Beyti, Ekşili Taraklı Kebap, Erik Tavası, Küşneme, Lahmacun, Sarımsak Kebap, Şiveydiz, Yuvarlama, Yeni Dünya Kebabı gibi saymakla bitmeyen özgün yemekleridir.

Efsaneleşen, ardında saklı bir sır, bir ustalık yatan lezzetlerin başında Kaymaklı, Antepfıstıklı, Cevizli Baklavaları ile Şöbiyet ve Kadayıfı Antep mutfağının vazgeçilmezleri arasındadır.

Gaziantep’te bulunduğunuz sürece sabah kahvaltısını Beyran Çorbasını içmeden, Katmerini yemeden, Kebab ve Et yemeklerinin tadını bakmadan, Tereyağlı Baklava yemeden, yabani fıstıktan yapılan Sütlü Menengiç Kahvesini içmeden, Gaziantep Kalesini, Tarihi Antep Evlerini, Cami ve Tarihi yer ve mekanları görmeden, Bakırcılar Çarşısı ve Almacı Pazarı’ndan alışveriş yapmadan dönmeyin.

CENGİZ BABAEREN
cengizbabaeren@cosmoturk.com