KÖŞE YAZILARI | DİZİ KRALİÇESİ

Çanakkale Geçilmez!

Bir dizi düşünün, amacı güldürmek olsun. Bir dizi düşünün senaryosunu Gani Müjde yazsın. (Dizi Kraliçesi Yazıyor)
 
   
 
 
     

"Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer." Mehmet Akif Ersoy

Bir dizi düşünün, amacı güldürmek olsun. Bir dizi düşünün senaryosunu Gani Müjde yazsın. Bir dizi düşünün verdiği bilgilerle bir nesil kurtulabilir olsun.

Yapımcı: Süreç Film - Ali Gündoğdu
Yönetmen: Hamdi Alkan
Senaryo: Gani Müjde
Bahsi geçen dizi: "Hayat Bazen Tatlıdır"

Helal olsun! Helal Olsun!

İş yapıyorum diyenler şöyle bir geri dursun! Hayat Bazen Tatlıdır'ı alkışlamayan bizden uzak olsun!

Diziden:

Hayat Hoca repliği:
"1915 yılında İstanbul Erkek Lisesi hiç mezun vermedi. Biliyor musunuz? Çünkü son sınıf öğrencileri Çanakkale'de savaşmak üzere savaşa gittiler. Ve hiç biri geri dönmedi. Bu vatan böyle kazanıldı işte. Böyle vatan oldu. Unutmayın olur mu? Kıymetini bilin."

Savaşa giden çocuklara neden kınalı kuzu dendiğini de anlattı bizlere Hayat Öğretmen...

Eğer başka bir dizi izlediyseniz ya da izlemiyorsanız bile bu diziyi, bu satırları okuyorsanız hızlı çekimde de olsa lütfen izleyin bu bölümü.

Ayakta izledim ben. Gözyaşlarımı tutmadım, tutamadım. Ayakta alkışladım, oyuncuları, yönetmeni, yazarınız, yatırımcısını. Ayakta alkışladım.

Bu vesileyle de Çanakkale'de şehit düşmüş atalarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Ki zaten eminim öyledir...

Gelelim Yeni Gelin'e

Ben dizi izlerken araştırmacı gazeteci kimliğim de benimle birlikte izliyor korkarım:) Yeni Gelin sayesinde bir keşfim oldu bu bölümde. Bir ses duydum, bir melodi. Ardından sözler deldi geçti kalbimi, dedim nedir, kimdir? Yazdım kulağıma takılan sözleri: ölmeyince sakın yardan ayrılma. Sultan Türkan Şoray'ın hepimizin kalbinde iz bırakan filmi Açlık çıktı karşıma. Siz de dinleyin diye linkini paylaşıyorum:

https://www.youtube.com/watch?v=QFuMcd1gXbo

Dizide kim söylemiş diye bakınca da Ayfer Vardar çıktı karşıma. Billur sesi, içli yorumu ile karşılıksız aşka ne güzel oturmuş, anlatmış. Müziğin evrenselliğine duyguların en güzel ifade etme şekli olduğuna inanmayanımız var mı? Olmasın. İşte ispatı. Linki dinlemeniz ricasıyla paylaşıyor, seçim için dizi ekibini tebrik ediyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=Wfvn_YtfZZw

Diğer yandan keşke bu kadar "sert" olmasa itişip kakışmalar. Ağır hakaretlere kahkaha atan bir halk mı olduk artık? Kendi kızına fiske zarar gelmesin isteyen analar el kızı olunca zalim mi kesiliyor oralarda? Biraz yumuşasalar artık. Yeni Gelin'in "fazla" sempatikliği de bir yere kadar. Neyse zaten yakında "Fazilet Hanım'ın Kızları" başlayacak. Böyle giderse ona geçmek durumunda kalacağım. Belli ki iyi bir dizi geliyor. Şimdilik kızın annesi ile babası, bir de en yeni gelin komiklikleri ile götürüyorlar diziyi. Devamını da hep birlikte göreceğiz.

Dizi ekleyeceğim diyordum, nitekim ekledim: Aşk ve Gurur. Çok iyi. Bir klasik zaten. Aksi düşünülemez ama gerçekten oyuncular da döktürüyor. Türkan ve Kadir şu an favorim. Gerisini devamında birlikte izler kararımızı birlikte veririz:)

Favori repliğimde ilk bölümünden: "hafızası olmayan rüya göremez" Acaba kimin sözüydü? Google'a danışmak lazım:) Aşk ve Gurur'u yazacağım. Ama bu gün değil.

Evet, biliyorum. İstanbullu Gelin yorumu bekliyorsunuz benden. Ve ben hala dizide şiddet başlığını İstanbullu Gelin ile üzerinden okuyorum. O Faruk ve Faruk'un annesinin yaptıkları ile elimde değil resmen kabus görüyorum... (Sahi, bir de Faruk'un ağzında bir sakız. Yönetmen acaba ne yapmaya çalışmış? Doğal ortam sakızla mı sağlanıyor? Pardon, ciklet...)

Esma Sultan. Bir öksüzü üzmek kaç günah yazar, kaç sevabı sıfırlar acaba?

Osman. Ah Osman. En güzel karakter o olsa gerek. Kitap yazmasını heyecanla bekliyorum. Mühendisten bir tık ileri o çocuk. Kitap yazsın. Hatta şiir yazsın.

İpek. Esma'nın gelini. Bırrr.

Prenses Diana benzetmesine bayıldım, itiraf ediyorum.

No309'da evin numarasının da 309 olması detayını çok beğendim. Tebrik ediyorum.

Ve izninizle "Hayat Bazen Tatlıdır"ın en güzel sahnelerinden birisi, tüm sınıf birlikte ezberden okudukları Nazım Hikmet Ran'ın şiiri ile bu haftaki yazımı bitiriyorum:

Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun... Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü. Özledik. Gözledik...
Hoş geldin!
Biz bıraktığın gibiyiz.
Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta...
Hoş geldin.
Yerin hazır. Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok.
Fakat uzun söze vaktimiz yok.
YÜRÜYELİM...

İzlerken öğrenebildiğimiz diziler çoğaldıkça umut da var demektir.

Teşekkür ederim. Teşekkür ederiz.


Bana yazın olur mu? Duygusal yorum yapmaktan korkmadan yazın. Sonuçta en az biz olup, en çok hayale daldığımız serbest bölgelerden sesleniyoruz. Bir diziyi kendi hayatımıza, muhtemelen kendi hayatımızdan uzaklaşmak için sokuyoruz. Belki hayatımız zor diye, belki de renksiz. Onların hayatları bizim evimize misafir geliyor, bizden oluyor. İşte ben de bu sebepten evime gireceği seçme, en azından iyisini isteme hakkımızı koruyalım diyorum.

Mesela Paramparça bitecek diye seviniyorum...

Bana ulaşmak için:
Dizi Kraliçesi
dizikralicesi@cosmoturk.com


DİZİ KRALİÇESİ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>