Sonunda "Yabancı Gelin" i izlemeyi başardım. Artık yeni bir Tv yıldızımız var, hayırlı olsun. Bella, dizideki yarı İspanyol kızımız, eminim o'nu her kaynana dırdırı, aile baskısı çeken sevecek. Öyle doğal, öyle güzel oynuyor ki, normalde bu kadar güzel bir kız nasıl bu kadar komik olabilir diye şaşırır insan, o şaşırtmıyor. Dizinin başından sonuna güldüm demek isterdim ama pek öyle olmadı. Şöyle ki; oyuncu kadrosu fevkalade, hikaye, kurgu çok keyifli, görüntü şahane. Diğer yandan bu kadar hainliğin yapılıyor olması insanı 'bizleri nasıl gösteriyorlar?' demeye itiyor. Evet, bu bir komedi dizisi. Yine de abartmadan oynanabileceğinin çok güzel ifadesini yeni gelin vermiş bizlere. Mimikler, bozuk diksiyon, hepsine, hepsine tam not. Sahneler de sanki biraz yumuşayabilir. Hele son sahnede kıza tokat atıldı, gelin kız düştü, dizi olduğunu bilmesem o kızı, dizi olduğunu bilince de senaristleri uyarmaya(!) gelmek istiyor insan.
Yeni Gelin, zamanında seyretme telaşı duymayacağınız ve izlediğinizde de sizi güldürmesi garanti güzel bir "komedi" dizisi olmuş. Tebrik ederim. Müziği yapanı+seçeni, kostüm tasarımcısını, görüntü yönetmenini alkışlıyorum.
EN İYİ DİZİ BENİM "İZLEYEBİLDİĞİM" DİZİDİR!
Benim izleyebildiğim dizi, tutarlı hikaye ve mantıklı diyaloglar demektir. Dizi seçimlerinde aradığım kriterlerde en önemlileri bunlar. Son zamanlarda aradığım temiz Türkçe ve ahlaklı diyalogları komedi dizilerinde yakalıyor olmam mutlu olduğum bir başka durum. En güzel örnek de "Hayat Bazen Tatlıdır" bu hafta da komedi dizisi "hafifliğinde" ama yine de çok "sağlam" mesajlar verdiler. Kitap en iyi arkadaştır dediler. Tiyatroyu övdüler. (Tiyatronun faydaları? Kendini ifade etmek ile başlayan uzuuun bir liste.) Öğrencileri yardımlaşmaya, kardeş okul projesine özendirdiler. (en azından çabaladılar) var mı böyle başka örnek? Belki No309, sadece fidan ekerken? Daha çoğalabilir böyle örnekler. Hep senaryoyu hem oyunculuğu hem de diziyi zenginleştiriyor. Bütün diziler bu bilinçte olsa-ah olsa- televizyonun uyuşturduklarını biraz geliştirmek ve değiştirmek belki de mümkün olacak... Çok şey mi istiyoruz? Çok şey mi bekliyoruz?? Benim ki küçük bir umut...
DİZİLERDE ŞİDDET:
Gelelim cuma akşamlarının yeni sahibi: İstanbullu Gelin'e.
Ve Faruk Boran kızı elinden tuttuğu gibi otobüsten indirir. Teyze muzip muzip gülümser. Herkes ne güzel aşk diye bakar. Oysa ortada çok çirkin bir zapt etme, taciz ve hatta kaçırma vardır! Bu açıdan bakınca da verilen örnek haddini çok ciddi olarak aşmaktadır. Türkiye'de, kadının "Hayır"ının belki, hatta neredeyse evet kabul edildiği gerçek hikayeler arasından, iki bağırma, kadını kolundan tuttuğu gibi kolunda sürükleme ve ardından tutkuyla öpme hikayeleri sadece dizilerde, filmlerde geçerli diye düşünüyor ve örnek sahneler olmasını içerliyorum. Bu konuyu biraz netleştirmek, kurgularken beyaz dizi pembe yalanlarını abartmamak kızlarımızı koruyabilmemizi de sağlayabilir, ne dersiniz?
Benim için bir klasik olan Kara Sevda'da sinir bozucu sahneler bu hafta da devam etti. Tek bir dilekle bitiriyorum sözlerimi: Zeynep ölmesin...
Tekrar yazana, fırsat bulup dizilerimi seyredene kadar lütfen siz de bana yazın olur mu? Mesajlarınızı bekliyorum. Önereceğiniz dizi varsa da lütfen söyleyin. Dizi arşivimi büyütmem gerek... Biliyorum.
Bir de ek bilgi: arka arka dizi izleme sezonu yaz sezonudur. Biz bunu moda olmadan önce yapıyorduk. Lafımın nereye gittiğini onlar anladılar:)
İNSANIN AKLINI BAŞINDAN ALAN REPLİK ÖRNEKLERİ:
"Toprağında kök salmak istediğim kadınımsın. Sana baktığımda tamamım diyorum." Faruk
"Ayakta durmak ayakta kalmak değilmiş." Süreyya
Ve "Burası benim evim" yine Süreyya
Eleştiri: I love you nedir? Özentinin özeti mi?
Bana ulaşmak için:
Dizi Kraliçesi
dizikralicesi@cosmoturk.com
DİZİ KRALİÇESİ
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
