KÖŞE YAZILARI | FERHAN PETEK

%100 Huzur

Her şey birbirine karıştı. Düşündükçe, sorguladıkça, iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor sanki... (Ferhan Petek)
 
   
 
 
     

İçim şişti be!

Bazı köşelerde olayların ardından durum değerlendirmesi yapılıyor. Her şey birbirine karıştı. Düşündükçe, sorguladıkça, iyice içinden çıkılmaz bir hal alıyor sanki hayat. BAĞZI şeylerin kahrolmasını istiyor BAĞZI kişiler.

Hayır birbirlerine karşıt görüşte olanlar, bu kadar agresif olmasınlar, ani çıkışlar yapmasınlar demiyorum, hobi olarak yine yapsınlar. Ama arada da biraz sakin olup onlar gibi düşünmeyenleri de bağırlarına bassınlar. Bu kadar akıllı insanın hata yapması mümkün olmadığına göre sorun akılda zekâda değil kalpte ve zihniyette mi acaba? Biraz merhamet bugüne kadar yaşanan tüm sorunları çözer, insanlığın yüreğini okşar mıydı acaba?

Olaylardan sonra pilavında taş çıksa yumruğu havada tepki veren, zamanında bir şeyler kursağında kalmış o meşhur 68 kuşağının gözleri doldu, gençlik ruhları okşandı belki de. Çiçek çocukların kulakları çınladı. “Letdısanşaynin” oldu bütün şarkılar sanki. Ülkemde mizahın yeri arttı, yepyeni tanımlar ortaya çıktı. Her konuda dünyaya örnek olma kapasitesine sahip ülkemin insanları artık “evrensel eylem türü ve mizahi slogan ilhamcısı” unvanı alma noktasına geldi. Devekuşu Kabare’nin gülerken düşündüren, düşündürürken duygulandıran sahneleri hatırlandı. Cenazesi apar topar gömülmek zorunda olanlar, inandığı yolda kaybettiğini düşündüğü tek gözünü hala bulamayanlar, hastanelerde tedavisi sürenlere mi oldu olan sadece? Çarşı gurubu, onlara yakıp yıkan, holigan, “anarşik” gençler topluluğu diyenleri bile hayrete düşüren bir uzlaşmacı tavır sergiledi başından beri her şeye şahit olanlara göre. En olmayacak şeyler oldu, birbirine gıcık olan, başka konularda ters düşen insanlar bir araya geldi. Kendileri de şaşırdı içlerindeki gerçek insanın ortaya çıkmasına izin verince neler olabileceğine. Ve bir umut, düşündüler daha önce bunu yapsaydık hayat nasıl güllük gülistanlık olurdu diye. Sadece kötü günlerde bir olmanın eksik yanını anladı insanlar belki de. Yıllarca başkalarının sesiyle, ülkenin gündeminde kalmayı başaran bazı ünlüler, kendi sesleriyle baş başa kalınca daha önce yeterince düşünmemiş olduklarına pişman oldular belki. Oysa düşün dedi zamanında birileri. Sen sadece düşün. Sev dedi bir de. Sevdiğini neden sevdiğini değil, sevmediğini neden sevmediğini düşün. Gül, gülemiyorsan güldür. Ne yapacağını bilemediğin zamanlarda sadece bunları yap ki o düzelmez dediğin her durumun kendiliğinden nasıl çözülüverdiğini izle. Belki de gerçekten ne yaptığını ve ne yapacağını bilen insanlar var artık. Korksa da korkmasa da bir şekilde hayatta kalacağının farkında insanlar. Devirmeden, devrilmeden yaşanabileceğini bilen insanlar.

Çok canım acıdı be! Oturduğum yerde bile gözlerim yandı hep. Yok yok biber gazından değil. Yani direk olarak değil. Biber gazının sadece sıkıldığı bölgeye etkisi olmadığından belki de. Bazı olayları, yapay bir ekrandan izlerken de gözleri yaşarıyor insanın, hani bilgisayara uzun süre bakınca olur ya öyle, belki de ondandır.

Kıyametin yaklaştığını da gösteriyor olabilir tüm olanlar belki. Dabbe zaten internet olarak kabul edildi zamanında. Cennete gideceğinden emin olup etrafını ölmeden hurilerle doldurmaya karar veren meşhur bir hoca da vakt-i zamanında onayladı hatta bunu. Alametler tamamlanıyor yavaş yavaş belli ki. Dünya ayaklandı. Cinayetler, intiharlar, cinnetler arttı. İnsanın aklına her şeyin geldiği zamanlar olur ya. İşte öyle bir şey yaşadığımız. Belki de uzaylılar yapıyordur her şeyi. Eh Doctor Who’da gerçekten sadece bir dizi karakteriyse yandığımızın resmidir.

Bilmiyorum işte. Panik halinde her tür ihtimali düşünen insan kafasındayım sadece. Ama gerçekten bilmiyorum. Birçok kişi birçok şeyi bilmiyor zaten. Bilinmeyen de korkutur her zaman insanı. O korku da ya hata yaptırır ya da hata yapma korkusunu doğurduğundan herhangi bir şey yapmasını engeller insanın. Bırakalım kim neye inanırsa inansın, kim neyi seviyorsa onu sevmeye devam etsin yeter ki sevsin. Ölümün acısını yaşamadan hayatın tadı çıksın. İnsanların birbirlerini değerlendirdiği diğer her şey bir yanda dursun geriye sadece İNSAN kalsın. İnsan olsun, sağlık olsun.

O çok ihtiyacımız olan güven duygusu artık neredeyse “bu hayatta babana bile güvenme”den “asıl babana hiç güvenme”ye döndüğünden beri paranoyaklığın dibine vurduk zaten. Huzur istiyorum ben de herkes gibi ama %100 huzur. Sadece içimde, evimde, sokağımda, şehrimde, ülkemde değil, tüm dünyanın %100’ünde huzur. Herkesin aynı anda memnun olması mümkün değil derler hani. Doğrudur. Kimseyi aynı anda mutlu etmenin bir yolu yoktur. Çünkü anca her insan aynı anda sevgiyi hissetmek ve yaşamak için kendine izin verirse bu mümkün olabilir. Yeryüzünde yeşilin, gökyüzünde mavinin, iletişimde pembenin varlığıdır ihtiyacımız olan belki de.

Ferhan PETEK
Köşem Sultan ®
http://www.facebook.com/pages/Ferhan-Petek/40815501931
https://twitter.com/#!/Fername
twitter: @Fername


FERHAN PETEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>