Derler ki; “Nereye baktığın değil ne görmek istediğindir önemli olan.” Peki ya nereye nereden baktığınla kim ilgilenir?

Baktığın yerden ne gördüğün yalnızca sen ve kendin arasındadır. Çünkü bu iç dünyanın sana dönüşüdür. Kimseye açıklaman gerekmez, açıklasan da kimse anlamayacaktır zaten, tabii sana göre. Bildiğinin aksine, bir durumda sen çok acayip düşündüğüne inanırsın hatta aklına gelen şeylerden utanır kızarır ve kimsenin seni duymamasına şükredersin. Ama aslında aynı anda seninle birlikte bilmem kaç bin insan aynı şeyleri düşünüyordur. Ancak bu gerçeği kimse bilmediğinden ya da tecrübe etmeye cesaret edemediğinden herkes kendi tuhaflıklarını saklayabildiği kadar kendine saklar. İyice bastırılanlar en olmadık zamanda ortaya çıkar ve o tuhaflıkların gariban sahibi “tuhaf insan” “psikopat mahlûk” ya da dolandığı dillerden en kısa zamanda yok olmasını umduğum yeni ifade “atarlı kişilik” etiketlerinden birini yer.

Oysa herkes kendi çapındaki en tuhaf penceresinden izler hayatı. Kendi hayatını ya da başkalarını. Hangi açıdan ne gördüğün bazen anılarını yaratır bazen de hayattaki yolunu hedefini belirlemeye kadar ilerletir insanı.



Hayatın neresinden tutarsan o tarafına gidersin. Nereden bakarsan orada kalırsın. Hani nereye baktığın değil de ne gördüğün bütün hayatının asıl konusu ana başlığıdır. Baktığın yer belirler hayattaki yerini de. Gördüğün açı söyler sana en fazla nereye kadar gidebileceğini. Baktığın yer belirler en fazla nereye kadar bakabileceğini. Nerede durduğunu senin belirlediğin gibi. Bir çoğunun sızlanmasının aksine aslında yaşadığımız her an kendi tercihimizdir. Ama kimse kabullenmez bunu. Zaten kabul edilse bu kadar isyan edilmezdi kadere. Şu anda yaşadığın her şeyi geçmişinin bir yerlerinde tercih etmişsindir mutlaka. Ama bilerek, ama yanlışlıkla.

Nereye nereden bakarsan orada ve o kadarsındır. Bakış açını değiştir, baktığın yeri değiştir hiç olmadı gördüklerine yaptığın yorumları değiştir. Ama illa ki bir şeyleri değiştir ki, sonra sürekli aynı kalmaktan ve hayatının sonuna geldiğini hissettiğinde geriye bakıp ne kadar da AYNI yaşadığını düşünüp bir de buna üzülme. Baktığın yerin farkında değilsen, gördüklerinde umurunda değilse o halde birlikte baktığın ya da bakacağın kişiyi doğru seç. O bakış açını doğrultacak ya da gördüklerini doğru yorumlamayı öğretecektir.

https://twitter.com/#!/Fername
http://www.formspring.me/Fername2011
http://www.facebook.com/?ref=home#!/pages/Ferhan-Petek/40815501931

FERHAN PETEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >