Dünyaca ünlü ve her biri küçük bir servet ödenerek sahip olunan birçok marka bir dönem birlikte hareket ederek güçlerine güç katıyorlardı. Birbirlerinin marka özlerini yansıtan ortak tasarımlara imza atıyor, ortaya da yeni, gösterişli ve oldukça lüks, kimi zaman da kişiye özel ürünler çıkıyordu. Bazen bir yat markası çok ünlü bir saatin tasarımından ilham alıyor, bazen de bir moda devi bir havayolu şirketinin uçaklarını “giydiriyor”du. Aslında markalar arasındaki kültürel alışveriş asla bitmiyor. Farklı sektörlerde söz sahibi bu lüks markalar, ruhlarını, birlikte geliştirdikleri bu yeni “heyecanların” üzerine ustaca aksettirmeyi bugün de başarıyla sürdürüyorlar ama beni en çok etkileyen birlikteliklerden söz etmek istiyorum sizlere.
Örneğin Versace ve TAG Group birlikteliği… Nasıl oldu da bu iki markanın yolu kesişti? Son yıllarda uçak teknolojisindeki hızlı gelişmeye paralel olarak yeni uçakların ortaya çıkması, tasarımcıları da havacılık sektörüne yönlendirdi. Dünyanın önde gelen dev tasarım şirketleri özel jetlerin yanı sıra artık büyük yolcu uçakları için de farklı tasarımlara imza atıyor. İşte bu özel durum, İtalyan moda devi Versace'nin İsviçreli özel jet charter operatörü TAG Group’un şirketi TAG Aviation’ın uçaklarının içini tasarlamaya yol açtı. İki markanın imzaladığı anlaşma doğrultusunda Versace, TAG Aviation’a ait Bombardier Global Express ve Boeing Business Jet (BBJ) uçaklarının içini dizayn ediyordu. Versace’nin elinin değeceği uçaklar markanın klasik çizgilerini taşıyordu. Beyaz deriyle kaplı koltuklar, siyah tavşan derisinden yastıklar…
İtalyan Riva Yacht ile Fransız Veuve Clicquot da bir dönem işbirliğine gitmişti. Her iki markanın vizyonlarını ortaya koyarak geliştirdikleri yeni bir ürün, deniz tutkunlarını oldukça cezbetmişti. Geliştirilen ürün bir içki sandığıydı. Adı “Grande Dame Cruise”. Grande Dame aynı zamanda Veuve Clicquot’un en gözde şampanyası…
80 bin dolarlık bu şık içki sandığı sipariş üzerine yapılıyordu. Tasarımıyla Riva modellerinin kopyası niteliğindeki sandığın üzeri deriyle kaplı, yüzeyi ise akaju ağacındandı. Tıpkı Riva yatlarında olduğu gibi. Kapağı açıldığında altı kişilik ufak bir masaya da dönüşebilen bu sandığın içinde dört adet 1988 La Grande Dame, iki adet de 1998 La Grande Dame şampanyaları bulunduruluyorsu. Tabii ki kristal kadehler dve buz kovası da unutulmuyordu. Bu tasarım, Riva Yacht’ın “Deniz, Güneş ve Yaşamdan Zevk Al” sloganını bir adım ileriye taşımayı gerçekten başarıyordu.
Marka birlikteliklerinin belki de en göz alanı Hermès ve Bugatti birlikteliğiydi.
78’ inci Cenevre Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan Bugatti Veyron ve Hermès ortaklığının meyvesi oldukça çekiciydi. Bugatti Veyron par Hermès’ten söz ediyorum tabii ki.
Otomobilin içi Hermès tarafından boğa derisiyle kaplanmıştı. Çelik yüzeyleriyse yine Hermès’in Paris’teki atölyesinde üretilmişti. Çift renkli gövdeye sahip bu otomobil vergiler hariç 1,55 milyon euro değerindeydi.
Tarihler 15 Mayıs 2008’i gösterirken Fransa’nın Cannes şehrinde ünlü film festivalinin heyecanı yaşanıyordu. Bu heyecanı yaşayan çok özel konuklar, iki lüks markanın ortak hareket etmeye karar vermesiyle nasıl bir deneyim yaşamış olabilirler ki? Sorduğumuz sorunu yanıtını hemen verelim. Festivalin ana sponsoru Chopard, Azimut 68S’in içinde özel bir parti düzenlemişti. Kırmızı halıda arz-ı endam eden ünlü simalar soluğu çok geçmeden Azimut 68S’in üzerinde almışlardı. Kimler yoktu ki Chopard’ın davetli listesinde… Eva Herzigova, Bar Refaeli, Devon Aoki, Valerie Dominguez.
Chopard ve Azimut’un bu ortak hareketi belki diğer marka birlikteliklerinde olduğu gibi ortaya somut bir ürün çıkarmadı. Ancak şu gerçek ki, o gece orada hafızalardan uzunca bir süre silinmeyecek farklı bir Cannes deneyimi yaşanmıştı.
GÜLAY KOÇ
YAZARA E-POSTA GÖNDER
DİĞER ADRESLER 
