KÖŞE YAZILARI | İMGE ÖZBEK

Kabullenemeyen Ruhumu Bazen Sevmiyorum

Ben hayatından kolay kolay insan silemeyenlerdenim. (İmge Özbek)
 
   
 
 
     

Bu hayatta herkesin doğrusu kendine! Herkes kendi doğrularıyla, çelişkileriyle, korkularıyla, hayata bakışları, olmak istedikleri ve olmaya çalıştıklarıyla harmanlanıp adeta bir hamur gibi şekilleniyor. “Genel geçer doğrular” bile, insandan insana değişiyor artık. Yalan söyleyenin de, korkup kaçanın da, asabiyet yapanın da kendi içinde doruları var onu bunları yapmaya iten. Herkes kendine göre haklı sonuçta.

Kimsenin kimseyle %100 anlaşması sözkonusu değil, %100 uyuşması da. Bozuk saat misali, kırk yılda bir akreple yelkovanın buluşup doğru saati gösterdiği değerli anlarda aynı doğruda buluştuğumuz nadir insanlarla uzun ilşkiler kuruyoruz. Onlar için değişmeyi göze alıyoruz, onlar için bazen bize yanlış geleni alttan alabiliyoruz. Oldukları gibi kabul etmeye çalışıyoruz kimilerini yalnız kalmamak adına. Çok sevdiklerimizi ise, hayatımızdan çıkartıp atmamak adına değiştirmeye çalışıyoruz…

Ben hayatından kolay kolay insan silemeyenlerdenim. Yapılanı unutmam, hele kalp kırıklıklarımı, hayal kırıklıklarımı , beni acıtan sözleri asla! İşte bu iki özellik biraraya gelince, hem izmir hem cam kenarı istediğimi farkettim, olmuyor tabi. Seni sürekli hayal kırıklığına uğratan insanlar varsa hayatında, ya onları hayatından sileceksin, ya da unutacaksın arkadaş! Yapılanı unutacaksın, inanacaksın, dilenen özrün içtenliğine güveneceksin. Okuduğun kitapta unutmaktan korkup , geri döner de bakarım diye altını çizdiğin satırlar gibi çizmeyeceksin altını ağızdan çıkan sözlerin, yapılan hataların. Geri dönüp bakmayacaksın o sayfalara.

Bir insanı değiştirmeye çalışmak, gerçekten akıntıya kürek çekmekten farksız. Sonunda ulaşacağın şeye değecek olsa bile, amacına ulaşmayı başarsan bile, oraya varana kadar yaşadığın hayalkırıklıkları, sıkıntı, en ufak sevinç bırakmıyor insanda. Birini değiştirmeye çalışırken ,aslında farketmeden o kadar çok şey yitiriyorsun ki karşındakine karşı içinde, sonunda değişse de o zamana kadar kaybettiğin duygular sonuç ne olursa olsun eskisi gibi olmuyor.

Kabullenenemeyen ruhumu bu yüzden bazen sevmiyorum, beni yorduğu için. Bazı şeylere o kadar değer veriyorum ki, çabalıyorum değiştirmek için sırf hayatımdan çıkartmamak adına. Herşeyin çözümü o kadar da keskin değil tabi, ya sev ya terk et değil, grilerde var hayatta. Olduğu gibi kabul etmek de var hayatından çıkartmaktansa. Ama o da vazgeçmek değil mi? İstediğin kadar sesini çıkartma kırıldığın şeylere, uzun vadede umrunda olmaması ve gözünde değer kaybetmesini seçmek değil mi bu? Sen lafını etmesen de, beklentilerin zamanla ister istemez karşılanmadıkları sürece kendiliğinden vazgeçmez mi karşındakinden? Ruhun bir sure sonra kendiliğinden bırakmaz mı o sevgiliyi, o dostu, o arkadaşı,eşi….

Bu yüzden ufacık bir çabayla değiştirilebilecek hataların tekrar tekrar yapılmasını kabul edemiyorum. Bunun “insanı değiştirmeye çalışmak” olarak algılanmasını kabullenemiyorum. Bunun, bu tuhaf uzlaşmalar dünyasında geçerli olan “ bazen sana uymasa bile, çok da zorlamayacaksa değiştirebileceğin şeyleri, sırf karşındakini mutlu etmek adına değiştir” özverisinden başka birşey olduğunu sanmıyorum.

Davranışlar ,alışkanlıklar kolay kolay değişmez biliyorum. Benim insanlarda görmeye çalıştığım sanırım sadece “ısrarcı” olmaktansa, “ onlar için ufak ama karşılarındaki için bir sıkıntı kalemi olan şeyleri değiştirmeye çalışacak kadar değer verildiğini görmek.” Biraz bencillik kendi ruhun,rahatın için iyi birşey belki. Ama bu insan kalabalığında, binde bir karşına çıkan değerli insanları kaybetmeye değmeyecek kadar da aciz ve sefil bir duygu. Mantık çerçevesi içerisinde, sevdiklerini birazcık değiştirmeye çalışmak(ki adı buysa!), “beklentinin olmaması” ve onlardan vazgeçmekten daha iyi değil mi? Bu kadar uyuşmazlık, anlaşmazlık, anlamazlık , kötülük arasında, tüm sevdiklerimizi kendi haline bırakıp kolayca hayatımızdan çıkartabilmek lüksüne sahip olduğumuzu sanmıyorum! Bunların üzerine birde ayrı dert kalemleri ekleyecek, beklentileriyle ya da değişmeme ısrarlarıyla yoracak olanların da hayatımızdan , vaktimizden çalmalarına izin verecek lüksümüzün de olmadığı gibi.

www.fashionordic.blogspot.com


İMGE ÖZBEK
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>