KÖŞE YAZILARI | ITIR SEMA ERTAŞ

Müsadenizle Çıldırabilir Miyim?

"Ne kadar çok gereksiz ses var etrafımda. Ton ton, ton ton derken şirin anlamında değil.." Itır Sema Ertaş'ın yeni yazısı...
 
   
 
 
     
MÜSADENİZLE ÇILDIRABİLİR MİYİM?

Biraz susun kardeşim, biraz susun. Biraz dinlensin çeneleriniz, beyinleriniz. E tabi bizde…

Ne kadar çok gereksiz ses var etrafımda. Ton ton, ton ton derken şirin anlamında değil. Müzik bilgim, güzel sanatlar lisesine hazırlanırken babamın memuriyeti dolayısı ile çıkan tayinle, ders aldığım piyanoya insan muamelesi yaparak vedalaşmam ile sınırlı kalmıştır. Bu nedenle tek tek tonları sayamayacağım fakat kısaca özetlersem, bu sesler gereksiz geldiğine göre hepsi de ‘ton’e. Kulak tırmalayıcı, iç gıcıklayıcı, mide bulandırıcı, kafa şişirici, susturmak için insanda çığlık atma hissi uyandıran cinslerden.

Atalarımızın ne kadar bilge insanlar olduklarını bir kez daha anladım. Söz gümüş ise sükût altındır.

Biraz susun kardeşim, biraz susun. Biraz dinlensin çeneleriniz, beyinleriniz. E tabi bizde…

Tamam, illa her şeye muhalefet olacaksınız, bu sizin var olma anlayışınız, ortaya bir taş atıp kenara çekileceksiniz, bu sizin ilişki anlayışınız, çok ve hızlı konuşarak karşınızdakini yoracaksınız, bu sizin ikna etme anlayışınız ama bu kadar kendini anlatma çabası neden?

Bakın, çocukken ne güzeldi. Kimseye kendinizi anlatmak gibi bir derdiniz yoktu. Tam aksine, anne babanız ve bilumum yakın akrabalarınız hatta sizi hiç tanımayan yabancılar bile, sizin yarım yamalak kelimelerinizden, en küçük hareketinizden ne demek istediğinizi anlayabilmek için olağan üstü çaba gösterirlerdi. Sizin kendinize özgü alfabenizle oluşturduğunuz dili çözebilmek için şekilden şekle girmişlikleri bile vardır.

Eee şimdi n’oldu? O zaman kraldınız ama evrim geçirip maymun olma sırası size mi geldi yoksa?

Kesinlikle öyle, bence…

Başkaları gibi konuşmayı öğrenmekle başkalarının fikriyle yaşamayı da öğrendiniz. Önce eleştirdiklerinizi sonra kendi fikrinizmiş gibi kabullenip kendinizi kandırdınız. Ve savunduğunuz şeyler başkaları tarafından kabul görmeyince kendi fikirlerinizi aşağıladınız. Kendinizi aşağıladınız…

Kendinize dair her şeyi hakir görüp, diğerlerinin doğrularını sorgulamadan kabul ettiniz.

Sizi tebrik ederim, kendiniz olmaktan çok çabuk vazgeçtiniz… Sadece altı boş, üstü süslü kelimelerle konuştunuz, kendinize ait olmayan cümlelerle kendinizi sundunuz.

Siz de haklısınız… Başka türlü nasıl önemli olacaktınız…

Ama ben size tahammül edemiyorum, varlığınız benim için gereksiz. Siz sadece kendiniz gibi olanları kandırabilirsiniz…

Ne çoksunuz ama bir o kadar gereklisiniz. Sizin gibiler olmasa değerliyle değersizin farkını nasıl keşfedebiliriz. Sabrımızın sınırlarını genişletmek için varlığınız yeterli.

Bazen size tahammül etmek için çaba sarf etmek yetmediğinde, müsaadenizle çıldırabilir miyim?

Size ayna tutmak bana keyif verecektir… Kendinizi görmek istemeyeceğiniz kadar gerçek bir dünyada bulmanıza seve seve yardımcı olabilirim.

Ne oldu? İncileriniz mi döküldü, toplayıverin canım, eğilin biraz… Eğilin ki; baktığınız yerde gerçek benliğinizi bulabilesiniz…

Sevgiler

Itır…
itir.sema@gmail.com


ITIR SEMA ERTAŞ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>