Geçmişte bıraktığım tutkularımı, geçmişten gelen diğer yarım gözleriyle kesip,
içime damla damla tekrar akıtacaktı...

Caddenin diğer köşesinden yaklaşan hatıramla yıllar sonra bu gece karşılaşacaktım.
Kaderin saatiyle oynamak ne kadar imkansızsa, hayalin gerçeğe döndüğü o anı yaşamak değiştirilemez kaderimdi.

Geçmişte bıraktığım tutkularımı, geçmişten gelen diğer yarım gözleriyle kesip,
içime damla damla tekrar akıtacaktı...
Seninle nefes aldığım günlerin huzurunu küçük sıyrıklar gölgelese de ,
kalbimin iki ucunu dengeleyemedim yaşadıklarımla.

Geçen onca yılda nelere şahit olduk, kaç ayrılık, kaç pişmanlık gelip geçti gözümüzün önünden.

İki ayrı gezegenden gelip, aynı yolda yürümeye çalıştık, aşk herşeyi kurtaracak sandık.
Aslında her yeni günde, yarın ayrılacakmışcasına sevdik birbirimizi ,
dua ettik içimizden ertesi güne uyanabilmek için.

Sadakatimizi yerle bir edecek alışkanlıkların sinsi ayak izlerini, coşkulu sevişmelerimizin çığlık seslerinden bir türlü duyamadık.
Ölümsüz beraberliğin halkalarını parmağımıza takmasak da, duvağını kaldırıp öptüğüm kadınımdın sen.
Sana bu gece rastlayacağımı bilseydim , beraat gününü dakika sayan mahkumdan farkım kalmazdı. Kalbim dayanamazdı belkide o sabırsız bekleyişe ....

Yüzler gözümün önünden hızla akarken, vazgeçmedeğim, unuttuğuma kimsenin inandıramadığı, kendimi başkasıyla bir türlü kandıramadığım yüzü gördüm uzaktan.

Sendin o, kimsenin yanından dahi geçemeye cesaret edemediği güzelliğinle yaklaşmaya başladın . Ayaklarım titriyordu her adımda, sımsıcak vücuduna sımsıkı sarılırken gözlerimin üzerindeki bulut retinamı ıslatmaya başladı yavaş yavaş.

Ellerim ellerine değdiği anda, tuttuğum özlediğim kalbindi sanki, mutlu sonla biten filmin finalini yaşıyordum adeta.
Dökülmeliydi biriken sözler, dilin çözülüp akmalıydı göz yaşların gibi ama önce
bir masa ve iki kadeh bulmalıydık.

Tablomuzun boş kalan yerlerini cebimizdeki renklerle tamamlamak için
en yakın bara yürüdük.
Yarım kalmışlığın acısını bu gece beraber çıkartacaktık , sen bir yudum alacaktın kadehinden ve ilk rengini bırakacatın, sonra ben ...

Devamı yakında

Murat

MURAT DİNDE
YAZARA E-POSTA GÖNDER

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >