KÖŞE YAZILARI | NEMZA SİNANOĞLU

Hayat..

Yine tutamadım kendimi... (Nemza Sinanoğlu)
 
   
 
 
     

Yine tutamadım kendimi, her defasında bu son gelişim desem de yine geldim, yine buldum kendimi içine sokacağım bir anı..İlk tanıştığımız, ilk bakıştığımız ilklerin ve sonunun olduğu yerdeyim ben yine..

Her şeyin bittiği, hayatımın anlamsız bir boşluk içinde olduğunu hissettiğim bir dönemde atmıştım kendimi bozca adaya, kış mevsiminde kimsenin olmayacağı yüksek ihtimal olmasından sessizliği ve biraz kendimle olmayı istemiştim..Adaların ben zaten en çok ilkbahar ve sonbaharlarında severim..Kışa girerken yazdan kalma yorgun hali, yaza girerken ise kimsesizlikten bıkmış heyecanlı tavrı hoşuma gider hep..Bozca adada böyle bir şekilde kollarını açmıştı bana..Kasım ayının başlarıydı, çalıştığım gazetedeki yoğun iş temposundan bunalmış uzaktan işlerimi yürütmek için birkaç gün izin alarak kendimi oraya atmıştım..

İlk tatile geldiğim ve kaldığım günden beri kendi evimmiş gibi gördüğüm Nevin ablanın otel’indeki, bana hazırladığı her zamanki odama yerleşiyorum..Onu gördüğümde birbirimize kısa süreli bir sarılmadan sonra halimden anlayan Nevin abla, hadi dinlen biraz diyerek beni odama uğurlamıştı..Öğlen saatlerinde yerleştiğim odamdan biraz uyuyarak akşamüzeri dışarı çıkıyorum..Otelde kimsenin olmadığını düşündüğümden mutfağa geçiyor ve biraz sohbet etme bahanesiyle etrafıma baktığımda, hadi çay yeni demlendi geç salona bende geliyorum diyen istediğim sesi duymak sevindiriyor beni..Geçtiğimde salona arkası dönük bir erkeğin daha orada olduğunu ve oturuşundan gözlemlediğim kadarıyla bir şeyler okuduğunu düşünüyorum..Nevin abla odaya girdiğinde oturduğum yerden gel şöyle geçelim diyerek beni kaldırıyor ve salonda tek başına duran senin yanına geçerek tanışmamıza neden veriyor..

Hiç tahmin etmeyeceğim bir anda düşünmediğim şekilde bir tanıştırılmayla arkadaş olmuştuk.. Sende yılın belli günlerinde buraya gelir sessizliğin ve huzurun tadını çıkartırmışsın..Kendisi doktor olup yıllık izninin birkaç gününü geçirmek için benim gibi Nevin ablanın yolunu tutmuştu. Arkadaşlığımız, sohbet ve beraber yürüyüşlerimizle gelişmiş İstanbul’a taşınmıştı. İkimizin de yoğun iş temposuna aldırış etmeden buluşmalarımız ilk tanıştığımız andan oluşan kıvılcımı büyütmüş ve aşk’a dönüştürmüştü..Aylar geçmiş doğum günümü geçirmek için Bozca adayı seçmiştik..Nevin ablanın ilişki ve durumumuzdan haberi vardı, zaten otelden ayrılırken bir arkadaşlığımızın başladığını ve devamının gelip gelmeyeceğini meraklı bakışlar eşliğinde bizi uğurlarken belli etmişti..Bir ara aramış ve ilişki durumumuzdan haberdar etmiştim onu. Kapıda yine bizi gülen yüzüyle karşılamış, yukarı odamıza uğurlarken ona baktığımda içimden geçirdiğim aslında kendisine ne kadar teşekkür etsemin az olduğuydu..

Aslında en büyük hediye yanımdaydı, bu denli yıpranmış ve yorgun hayatıma nasıl da ilaç gibi gelmiş ve beni tekrar ayağa kaldırmıştı. Ona baktığımda, sadece mutluluğu görüyordum, yüzümde oluşan tebessüme engel olamıyordum ve gerçekten de mutluydu hem de çok..

Doğum günüm için hazırlanıp aşağıya indiğimde, benim için düzenlenmiş bir masa ile karşılanmıştım.. En sevdiğim yemekler ve kırmızı şarap masamızın lezzetli konuklarıydı.. Huzurum bu dinginlik ve mutlulukta kanatlanıyor ve aşk’ın bu olduğuna kaanat getiriyordum.. Yemeğimizi yedikten sonra biraz deniz kenarında yürüyüşe çıksak mı diyen sevgilimi geri çeviremiyorum..Aylardan şubat olmasına karşın hava Bozca adaya göre soğuk denilebilmesinde çok ılıktı..Sahilde başa başa yürüyerek bir taşlığa geçiyor ve biraz oturuyoruz, anlam veremediğim bir şey vardı ki, onun soğuk havada dışarıda olmayı hiç sevmediğini bilmemdi.. Bunları aklımdan geçirirken, kafamda beliren iki karaltı beni korkuya düşürecekken şaşkınlık ve mutluluğa dönüştürmüştü..Önceden ayarladığı iki kemancı bu gece ve ortamımıza daha bir güzellik katıyordu..Ardından gelen evlilik teklifi bu günümüzü daha da anlamlaştırarak taçlandırmıştı..Hayır diyemeyeceğimi bu adamla artık evlilik yolundaydım, ne nasıl ne kadar çabuk olmuş o ve ben biz olmuştuk...İstanbul’a döndüğümüzde hazılıklara başlamış mekan ve eşya planlamalarını hız vermiştik Haziran ayının ilk haftası yapılacak olan düğün günümüz alınmış v yer olarak tabi ki yine Bozca ad ave Nevin ablamızın oteli seçilmişti..Düğün günü geldiğinde kalplerimizin sesi duyulacak şeklde evet dedik tüm Bozca ada halkına..Tabi ayağa basma ve defteri kapma olaylarını es geçemezdim hepsini uygun şekilde yerine getirmiştim..Bu bir rüya, bir ödül ve hayatımın şansıydı..

Ertesi gün sörf yapmak için denize indiğimizde, hava muhteşemdi..Sahile havlularımzı sermiş, ben biraz güneşlenmeyi tercih ederken, eşim hemen suya dalma niyetindeydi, benim biraz sonra gireceğimi söyleyerek onu uğurladım..İlk gençlik yıllarından beri merak ve ilgisi olduğunu biliyor ama tanıştığımız bu kısa süre içinde mevsimin kış olması nedeniyle onu ilk defa izliyor olacaktım..Hazırlıklarını yapmış su üzerinde yelkenini savrulurken, ileride sürat motorlu gençlerin hızlı bir şekilde su üzerinde geçtiklerine ardı ardına şahit oluyordum..Yakınlardı hem de çok yakın, yakınlardı sevgimi suya düşürecek kadar çok yakın, birkaç dalganın vurması su üzerinde dengesini kaybettirse de doğruluyor, onu izlerken hayranlık içersinde her haliyle gurur duyuyordum. Yanımda taşıdığım dergilere biraz göz atayım derken, denizden gelen bir sesle ne yöne bakacağım şaşırmış, baktığım hiçbir yerde o yoktu, sevgilim ,eşim yoktu…Hayır diye attığım çığlıklardan herkes deniz kıyınsa toplanmış, sürat motoru durmuş ve üstü boş yelken su üzerinde sallanıyor durumdaydı..Tanrım bu olamazdı, hemen sahilden koşup yelkenlinin yanına vardıklarında, her şey ortadaydı o kanlar içinde sahile çıkartılmıştı..Biliyordum kaybetmiştim onu..Ve yalnızlığıma geri dönüyordum..O saniyeler içinde Ambulans gelip hastaneye kaldırıldığında durumu çok ağırdı, çabalıyordu biliyorum, soluk nefesiyle çabalıyordu..Akşamına onu kaybettim..Bir rüyaydı, şok içinden beni uyandırmaya çabalayan herkesi duyuyor ama içinden çıkamıyordum..Bozca ada bana verdiği hediyeyi yine benden almıştı..Verilen şey alınır mıydı??

Birde biz istemezken...

Hayat sevgimi elimden aldı, başka alacak bir şey bulamamış mıydı ??

Hayat seni benden aldı..

Elimden aldı, imzanı sonuna kadar hayatıma attı..


NEMZA SİNANOĞLU
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>