KÖŞE YAZILARI | SEMNAL GÖKMEN

İşte Orada

Orada işte ta orada, bak görmüyor musun?
 
   
 
 
     

Orada işte ta orada, bak görmüyor musun? Daha dikkatli bak, şuradaki küçük iskelenin üzerine bağlıyor yine kayığını.

Her sabah çıkar erkenden, günü denizde karşılar. İnsanlar uykularının arasında homur homur homurdanırken, o kayığının ipini çözer yavaş yavaş ve yeni doğmakta olan güne çevirir başını, gözlerini kısarak.

Umru değildir balık tutmak, para kazanmak. Günü yaşamak ister… Denizi içine çekmek, havayı koklamak, balıklara selam vermek, balıklardan gelmek isteyen olursa da kayığına atıvermek.

Üzerinde hep o ince hırkası vardır. Sabah ayazı vurmasın üzerine, üşümesin diye. Karısı örmüş yıllar önce. El emeği göz nuru. Onu giyince büyük bir huzur dolar içine. Karısının sıcaklığını hisseder. Eskimesin diye gözü gibi bakar. Anılarla dolu hırkasının yerini başka bir şeyin almayacağını bilir çünkü.

Uzaklardan geçen martılar, onu görünce yaklaşırlar, selam verirler sanki. Onlar bile hissederler adamın iyi kalbini. Deniz hep durgundur, hiç hırçınlaşmaz dalgalar. Arada bir elini daldırır serin sulara, kendini görür suyun üzerinde, gülümser sonra göz kırpar. Her zaman o sıcacık çayını taşır termosunda. Bir bardak doldurur canı istediğinde, içi daha da ısınır. Biraz yol alır maviliklerde, sonra güneş kendini göstermeye başlar yavaş yavaş. İçini ısıtır. Geri dönüş vakti geldi gibi hisseder ve hızla kıyıya doğru sürer kayığını. Yaklaştıkça evi daha da büyür gözlerinin önünde. Bir an evvel kavuşmak ister, koklamak ister karısını. O da kıyıda bekliyordur kocasını. Dakikalar, saniyeler küçülür ve eller denizle kara arasında birleşir. Gözleri ışık saçan adamın şimdi daha da parlar gözleri…


SEMNAL GÖKMEN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>