KÖŞE YAZILARI | SEMNAL GÖKMEN

Traffic Is Terrific !

Bugün arkamdaki ambulansı bir trafik magandası zannettim... (Semnal Gökmen)
 
   
 
 
     

Bugün arkamdaki ambulansı bir trafik magandası zannettim…

Evet daracık yolda, en fazla 6-7 metre önümde bir araç varken, arkamda “minibüs” diye nitelendirdiğim bir aracın farlarını yakıp yakıpbeni taciz ettiğini sandım ve el kol hareketlerine giriştim…

İnsan çok temkinli araba kullanmak zorunda kalıyor. Nereden, hangi hızla, ne çıkacağı hiç belli olmuyor çünkü. Paranoyak oluyor, camlarında, tamponlarında saçma sapan yazıları okuduktan sonra “Nasıl bir ruh haliyle yazdın bunu be kardeşim aman yaklaşma!”diyemeden edemiyor. Önünde araç varken, arkadan gelip de selektör yakıp yakıp seni sinir edenleri görünce, “Geç be, geç de, ben de arkandan senin gözüne sokayım o farı!” diyerek belki bir nebze rahatlıyor o kadar. Ha tabi bir de ara sokaklardan 380km hızla yola fırlayanlar var ki, onların da her an çıkabilme ihtimalini düşününce, ara sokaklardan geçerken frene basıyor insan istemsiz bir şekilde…

Büyük şehrin trafiği işte…Bazı günler dört bir yanını dolaşıyorum şehrin. Keyifle başladığım yolculuğum, genellikle saçlarım dikelmiş olarak tamamlanıyor. Bazen “Trafik sıkışırsa, arabadan inip oynarım belki!” diye arabada bir beyzbol sopası mı bulundursam acaba diye bile düşünmüyor değilim. Hatta bazen uysal ruh halimi canavarlaştırıp, zevk için gidip sağı solu vuruk bir araba alsam da üstüme kırana rahatça toslasam diye de düşünmüyor değilim hani. Mesela sinyal vermeden şerit değiştirmek isteyen biri olursa, hiç kibarlık yapmadan yoluma rahatça devam ederim ya da ne bileyim sıkışık trafikte zorla önüme geçmek isteyen olursa frene basmama keyfini yaşarım ben de…

Yokbunlar şaka! Uzak duralım bunlardan biz, emniyet kemerimizi de takalım, sinyallerimizi de verelim, hız sınırını da aşmayalım…Çok didaktik oldu bu kısmı ve konu anlatmak istediğimin dışına çıktı. Bugün başıma gelen bir olayı paylaşmak istiyordum ben sizinle oysa. Evet bugün yine daracık bir yolda, en fazla 5-6 metre önümde bir araç varken, arkamda “minibüs” diye nitelendirdiğim bir araç sürekli olarak farlarını yakıp durdu! Ben de her zamanki gibi yolu göstererek, aynadan elimi kolumu sallamaya başladım adama. Sonra bir eğildim ki, benim “minibüs”zannettiğim şey, meğer bir ambulansmış ! Aman Allah’ım! Yok sireni falan çalmıyordu, çalsa suç benim derdim ama sessiz sessiz selektörle olacak iş mi bu? Tabi bu yine de benim utancıma engel olamadı. Hemen yolu açtım, adama da “Afedersiniz” şeklinde işaretler yapmaya başladım ki, adamın yüzü nitelendiremeyeceğim bir mimik bombardımanı içindeydi geçerken… Eh ne yapalım, bundan sonra “her gördüğümüz beyaz minibüsü, minibüs sanmayalım”diyerek yolumuza devam edelim. Birbirimizi sevelim, çiçekler, böcekler… falan filan… Yine konu dağılıyor, sevgiler :)


SEMNAL GÖKMEN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>