KÖŞE YAZILARI | SEVİNÇ ÇAKMAZ

Düşünceler

"Mutlumusun ırmakda yıkanırken?... dedi bilge..." Sevinç Çakmaz’ın yeni yazısı…
 
   
 
 
     

DÜŞÜNCELER

Hızla ve delice akan ırmağın karşısında durmak,zincirleri kırmakdı,ırak olanı uzakdan seyretmekse kendi hayatını seyre dalmakdı…

John Mason Good’un dediği gibi; "Mutluluk hareket içerisinde gerçekleşir. Durgun bir göl değil, sürekli akan bir ırmaktır."

Uzun zamandır aklından geçenler ve düşünceler ile boğuşup durduğu için Bilge ile bir araya gelmemeyi o seçmişti.Bu yıllardır böyle idi.Kararlarını önce kendi içinde ölçer, biçer, diker tam bedenine ve ruhuna uyduğu anda giyerdi.Ve hep de çok yakışırdı.

- İnsan hep duradağan zaman dilimlerinde, hayatı ve seçimleri daha bir sorgular oluyor. Oturduğu, dokunduğu heryeri kaktüsler basmışcasına batıyor hayatı. Oysa teşpihde hata var biliyormusun kaktüs çiçeği tüm negatiflikleri toplama misyonuna sahip bir çiçek,belkide ondan bedenindeki sivrilikler, dedi.

Bilge,elindeki yüzüğü döndürmeye devam ediyordu.Ne düşündüğünü yüz hatlarından kestirmek imkansız gibiydi.

- Misyonu ne olursa olsun, gerçekte sen hayatındaki kaktüslerin farkına varıp onları temizleme işlemi içinde olmayasın,.

Kadın,kocaman ve hep ışıl ışıl parlayan kara gözleri ile bilgeye cevap verdi.

- Onların sivrilikleri o kadar canımı yaktı ki tek tek ayıklamak uzun ve meşekkatli bir yol oldu benim için.Sindirmek ve yüzleşdiklerimle el sıkışmak hatta alışmak da oldukça zordu.Her sabah şükür ile ve güneşe doğru gülümseyerek güne merhaba diyerek uyanmayı öğreneli de çok uzun zaman oldu.

Gülümsedi.

- Zaman kavramı herkese göre değişmez mi?Bana çok uzun gelen sana an be an kadar kısa gelebilir.Görecelidir yani.Sevinçlerin ve acıların da duyumsanması,bizde misafir kaldığı zamanlarda öyle değiilmidir ,aslında o misafirliğin zamanı da bize bağlıdır.Peki sende nasıl başladı ?

En net bildiği cevap buydu kadının.

- Önce yok saymayı öğrendim.

Bilge endişeli bir bakışla;

- Yok sayarak üstünü kapatmadın umarım,

- Baş edebilmem için ilk yapmam gereken buydu,asla üstünü kapamak değildi. Önüme Tanrı tarafından çıkarıldığını düşündüğüm yaşadıklarım ve olmadık zamanlarda gördüklerimi tek tek çıkararak sırayla yüzleşdim ve ancak o zaman huzuru ve kabullenişi yakaladım.Oysa altından kalkamayacağımı sandığım neler olmuşdu.Görmeyi beklemediğim,yapılanları yakıştırmadığım.Sonrasında başka bir duygu geldi yerleşti.Çoğu benim görmek istediğim gibi insanlar,benim onlara yakıştırdığım hasletlere sahip olduklarını sanmamdam ibaretti tam bir yanılsama yani.

- Hayatımızdaki bu yanılsamalardır bizi olgunlaştıran,daha doğruya yol açmak için,dedi bilge.

- Yollar tıkanıyor değil mi ? geçit vermiyor,geçmişe takılıp kalanlar köşeyi bile göremiyor.Oysa köşeyi dönünce nasıl bir cennet var,bilene,görebilene.

- Sen köşeyi döndün mü ? diye sordu bilge alacağı cevabı bilen kendine has gülümsemesiyle.

- Tam köşedeyim ama döndüğüm an göreceklerimi hayal edebiliyorum,burnuma doğruluğun ve mutluluğun kokusu geliyor.Kandırmaya çalışan,aslında kendini kandıran yalan hayatlara gebelerin olmadığı,buz mavisi renkde,deli deli akan ırmağın buz gibi suyunun tadında, dedi. Sanki orada o anı yaşıyordu.

Aslında oradaydı.

Köşeyi dönmüşdü çokdan,ama artık acele etmemeyi de öğrenmişdi temkinli oluşu ondandı.

- Mutlumusun ırmakda yıkanırken, dedi bilge.

- Aynı suyla sadece bir defa yıkanacağımı bilerek daha da mutluyum,dedi.

Bilge ayağa kalktı,kendi omzundaki şalı kadının omuzlarına sardı.

- Su soğukdu,üşümedin umarım,derken gülümsüyordu.

25 Mayıs 2009

Sevinç Çakmaz
sevinc@cosmoturk.com


SEVİNÇ ÇAKMAZ
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>