İstanbul Komedi Festivali bu yıl açılış davetini, 2 Kasım’da, Maximum Uniq Hall’de, Çağdaş Türk Sanatı’nın değerli temsilcilerinden Mevlut Akyıldız’ın festivale özel hazırladığı ve kendi arşivinden derlediği ‘ALTI DA İSTANBUL, ÜSTÜ DE İSTANBUL’ isimli desen sergisi ile gerçekleştirecek.

Merkezine kahkahayı alan, mizahın her alanından yıldız ve usta isimleri ağırlayan Uluslararası İstanbul Komedi Festivali, altıncı yılında şehri yine birbirinden farklı etkinliklerle neşelendirmeye hazırlanıyor.

Kahkaha dolu stand-up’lar, seyircisini şaşırtan doğaçlama gösteriler, kapalı gişe tiyatro oyunları ve çocuk etkinliklerinin yanı sıra, bu yıl İngiltere’den festivale dahil olan İngiliz komedyenler Türk izleyicisi ile buluşacak.

Festival, bu yıl hazırladığı programın yanı sıra özel bir projeye de imza attı;

FESTİVALİN SEMBOLÜ BOĞAZ’IN MARTILARI

Doğayı, toplumu ve insanı, dilin edebi olanaklarıyla görselleştiren, desenden resme, camaltından heykele tüm iş’lerinde ortaya koyduğu benzersiz üslubuyla sayısız ödüle layık görülmüş sanatçı Mevlut Akyıldız, Uluslararası İstanbul Komedi Festivali özelinde BKM ile gerçekleştirdiği proje ile festivalin sembolü İstanbul Boğazı’nın oyuncu martılarını eşsiz birer sanat eserine dönüştürdü.

Festivale özel hazırladığı “Bir bakış baktın”, “Talih kuşu” ve “Altı da İstanbul, üstü de İstanbul” isimli 3 deseni, festivalin 6. yılı için hazırlanan özel üretim t-shirt ve gelenekselleşen bez çantaları üzerine sınırlı sayıda uygulandı.

Festival için hazırladığı desenlerin yanı sıra, kendi koleksiyonunda yer alan desen çalışmalarından bir seçki hazırlayan sanatçının 90’lı yıllardan 28 eseri festival boyunca Maximum Uniq Hall’de ziyarete sunulacak.

FESTİVALİN NEŞESİNE NEŞE KATAN DEĞERLİ İŞ’LER

“Gülü seven dikenine katlanır”, “Terazi lastik cimnastik”, “O duruşa bir vuruş kaç kuruş”, “Hem Ali’yi severim, hem Veli’yi”, “Karpuz manzaraları”, “Dost başa, düşman ayağa, Aysel markaya bakar”, “Şen manavın güzelleri” … Sergide yer alan desen çalışmaları izleyenlerin yüzüne geniş bir tebessüm katarken, deyimler, tekerlemeler ve atasözleri sanatçının yağlıboya, camaltı, ve bronz heykellerinde olduğu gibi desenlerinde de birer alegorik anlatı olarak yorumlanıyor.