Türkiye’ye platesi sevdiren kadın…
TV8 ekranlarındaki başarısıyla o benim için Ebru ŞALLI’nın çok ötesinde biri. Hem başarı, hem iyi yürek ,hem de akıllı bir kadınla sizin için söyleşi yaptım bu ay. Beste Kurtoğlu’nun röportajı…
Bu sefer daha çok heyecanlandım. Bu sefer her ay olduğundan daha fazla zorlandım.Hem televizyoncu olarak hem de editör olarak bunlara alışkın olmalısın deseniz de ‘’hayır!’’eğer karşınızdaki kişi programının yapımcılığı ve editörlüğünü yaptığınız kişiyse ve sizde yeri çok başkaysa bir tuhaflıklar oluyor insana.Ona ‘’Türkiye’ye platesi sevdiren kadın’’diyorum ben.Gerçekten de öyle.Gerek anne ve eş rolüyle,gerek platesiyle,gerekse TV8 ekranlarındaki başarısıyla o benim için Ebru ŞALLI’NIN çok ötesinde biri.Hem başarı, hem iyi yürek ,hem de akıllı bir kadınla sizin için söyleşi yaptım bu ay.
- Öncelikle ilk güzellik yarışmasından başlayarak özgeçmişinizi kısaca anlatabilir misiniz?
- 1995 yılında-’’Ay çok yaşlanmışım’’-JTürkiye güzeli seçilmeden önce böyle bir modellik durumum başlamıştı. Ama asıl güzellik yarışmasından sonra podyum, TV , sunuculuk tabi o zamanlar magazin programları daha güzeldi. Hatta o zamanlar “Paparazzi” diye bir magazin programı vardı, onu sunmuştum. Her yıl devir teslim yapılıyordu, çünkü tescilli güzeller sunuyordu. Tabi güzellik yarışması bir adım daha ilerlemenizi sağlıyor. Katkısı büyük, daha çok teklif geliyor. Ben de bu anlamda güzel değerlendirdiğimi düşünüyorum. Gerek podyum gerek fotomodellik olsun güzel işler yaptım.
- Yıllar önce TV programı deneyiminiz olmuştu ama asıl Ebru’nun Mutfağı’yla TV8 ekranlarında başladınız bu işe ve iyi ki de yaptınız. EBRU’NUN mutfağı, aslında biraz da hobi gibiydi sizin için değil mi? Dünya mutfaklarından sertifikalarınız da var.
- Yemekle ilgili almış olduğum sertifikalarım var. Bunları duyan televizyoncular tekliflerde bulunmaya başlamıştı zaten. Program düşüncem yoktu aslında. Küçük yaştan beri mutfağa ilgim olduğu için bu sertifikaları almıştım. Evde kendi kendime yemek yapıp, davetler vererek değerlendiriyordum. Fakat böyle bir teklif gelince çok da keyif alacağım bir proje olacağı için, kendimi yaşatacağım için kabul ettim. Ve bir de bana hiç konduramıyorlardı, zayıf manken, bu mu yemek yapacak?” diyorlardı. Bu algıyı da silmiş olduk. 35 dakikalık sıcacık bir programdı ve o program çok tuttu. 2 sezon kadar devam etti. Biraz ara verdim ve zaten “Ebruli” başladı.
- Şimdi “Ebruli”yi konuşacağım sizinle. “Ebruli” bir başladı pir başladı. Ben de yapımcılığını ve editörlüğünü yapıyorum. Bu proje nasıl gelişti? Plates enteresan bir buluş aslında bir TV programı için.
- Ben aslında birazcık ara vermek istiyordum. TV8’ den yine böyle bir teklif geldi. Biz sizinle program yapmak istiyoruz ama “Ebru’nun Mutfağı” gibi değil ,daha uzun, içinde yemek yapılacak, konukların ağırlanacağı bir kuşak program olsun dediler. Ben de o arada plates eğitimimi almıştım ve DVD çekimlerimi yapıyordum. Platesi önerdim onlara. “Plates yapalım” dedim. Şaşırdılar tabi. Acaba olur mu, olmaz mı derken, çocuk yemek kitapları çıkardığım için çocuk yemekleri yapayım dedim. Platese de 15 dakika yetmedi. 20-25 derken, şimdi 45 dakika plates yapıyoruz. Çok ilgi gördü. Çünkü dışarıdan plates, sosyete sporu, zengin sporu olarak görülüyordu ama “Ebruli” programıyla beraber plates evlere bedava girdi. Herkesin evinde plates topu ve lastiği var.
- Şu çok enteresan; o kadar çok plates yapan var ki, bırakın sosyete sporundan çıkmasını, köydeki adamlar, siz de biliyorsunuz fotoğrafları beraber seçiyoruz, altlarında şalvarla masa bezinin üzerinde plates yapıyorlar. Kadınlar çoraplarını kol kasları için lastik olarak icat ettiler. Türk halkı sporu sevmeyen bir halk. İnsanları nasıl bu kadar inandırdınız?
- Aslında ben onlara verdim. İnsanlar güzel sonuçlar elde edince mutlu oldular. Senin şimdi hoşuna giden bir şey olsa benimle paylaşırsın, ben de başka biriyle paylaşırım. Bu kulaktan kulağa yayılan bir şey. Beden sağlığına ne kadar faydası olduğunu sen de biliyorsun, maillere bakıyoruz seninle. Kamburu düzelmiş, omurgası düzelmiş, psikolojisi düzelmiş... Eh tabi insanlar bunları görünce bedenlerindeki farkı fark edince inandılar.
- Hafta içi her gün platesi de canlı canlı yapıp sonra konukları ağırlamak…..Takdir edilesi bir emek. Nereden geliyor bu enerji?
- İnsanlar canlı olduğuna inanmıyorlardı platesin. Birkaç gün bant girdik sadece. O da çok hasta olduğum içindi biliyorsun. Ben de canlı taraftarıyım. Canlı yayının enerjisi çok başka oluyor. Yapmacık olmuyor. Bu sefer de insanlar tabi ki sana inanıyorlar.
- Bir sürü söylenti çıktı platesle ilgili.. Sakatlananlar vs. Ekrandan spor yaptırmaktan korkmadınız mı hiç?
- Korkum hiç olmadı çünkü eğitim aldığım yer dünyanın en iyi plates okullarından biriydi. Ben, bu konuda onlarla görüştüm. Şu an dünyada birçok ülkede plates programları var. Türkiye’de ise ilk defa biz yaptık. Onlar bant yapıyorlar, canlı yapmıyorlar. Canlı platesi dünyada ilk biz yaptık. Şimdi eğitimime güveniyorum. Anlatımım güçlü. Her gün 5 ana prensibi hatırlatıyorum. Hatta bazı izleyiciler “Yeter artık, aynı şeyleri anlatma sürekli” diyorlar, ama benim aldığım eğitim böyle. Amerikalılar çok sağlamcıdır. Onlar da defalarca aynı şeyi tekrarlarlar.
- Siz artık hocasınız ve eşinizin sahibi olduğu Tan Spor Kulübü’nde de ders veriyorsunuz. Eminim Ebru Şallı marka olduğu için spor kulübünde patlama yaşanmıştır.
- Çok kalabalık ve keyifli oluyor. Haftanın 1 günü 2 saat üst üste orada ders veriyorum.
- Program çok iyi gidiyor. İzlenme oranlarınız çok iyi, konuk kaliteniz de yüksek. Konuklarınızı neye göre belirliyorsunuz?
- Vallahi Beste diye bir kız var, hep o yapıyor.(kahkahalar)
- Allah Allah kimmiş o kız?(kahkahalar)
- Çok başarılı bir yapımcı, yıkılıyor.(kahkahalar)
- Biz burada birbirimizi ağırlıyormuşuz değil mi?(kahkahalar)
- Konuklar çok önemli tabi ki. Bu programda daha çok konuşsunlar, kendilerini tanıtsınlar diye yola çıktık. Biraz daha müziğe ağırlık verelim diye konuşuldu sabah programı olduğu için. Haftanın bir günü performans konuğumuz da geliyor. Ben illa ki çok ünlü isim olsun demiyorum, biliyorsun. Senin de bulduğun çok önemli, ama çok da ünlü olmayan müzisyenler var. Onları da çıkartıyoruz. Benim çok büyük hayalimdi. Geçen yıldan beri her Cuma tiyatro günü oldu ve çok önemli tiyatro oyuncularını ağırlıyoruz. Programın konsept’i çocuk yemekleri olsun, plates olsun, konuklar olsun diyerek yola çıktık; bu oturdu ve çok da güzel oldu.
- Kitaplarınızdan biraz bahseder misiniz?
- İlk kitabım “Hamilelikte Güzel ve Sağlıklı Kalmak”. Ben 7 kilo aldım hamileliğimde, skandal oldu. Ama Çağla 6,5 kilo ile benim rekorumu kırdı. Çok da sağlıklı bir doğum yaptı. Doktorlarla özel röportajlar yaptım. Dolu dolu , çok güzel, okunası bir kitap oldu. Hatta o kitabı revize edip bir daha çıkarttım. Annelerin en büyük sorunu anne sütünden mamaya geçmektir. Ben de bunları yaşadım, bunlarla ilgili bilgiler de verdim. Arkasından da “Güzellik Sırları” çıktı. O da burada başladı aslında. İlgim vardı, sağ olsun yemek editörümüz GÜLNUR Ablanın da ilgisi vardı. O da bize yardımcı oldu. Sebze, meyve ve yağlarla hazırladığımız güzellik maskeleri, metabolizmayı hızlandırıcı içecekler, selülite birebir tariflerle güzel bir kitap hazırladık. Bu kitaba şu anda hepsinden daha fazla ilgi var.
- Çünkü programda da aynı tarifleri veriyorsunuz, birbirini destekliyor.
- Aynen öyle. Bir de işte DVD var. Ebru şallı plates topları çıkıyor şimdi, hem de hayırlı bir iş için. Topları alan herkes çocuklara yardım etmiş olacak.şu anda hazırlık aşamasında.plates topları, matleri ve lastikleri çıkacak inşallah.DVD ler de çok iyi gidiyor.Şimdi hamile DVD si çıkartacağım.Öyle devam ediyor işler.
- DVD 1 hafta da ne kadar sattı ?söyleyin de herkes duysun(muzur muzur gülüşmeler)
- 2. DVD 1 hafta da 10.000 adet sattı.1.DVD 62.000 adet satmıştı. O hala satılmaya devam ediyor.
- Siz dünyaca ünlü Dr. MURAD’IN yüzü oldunuz. Dünyada çok önemli bir doktor tüm dünyada EBRU ŞALLI’ YI yüzü olarak seçti. Bu nasıl bir duygu?
- Dünya markasıyla çalışmak çok kolay bir durum değil. Bana da çok büyük bir şans oldu. Sonuçta AVRUPA da çok daha güzel mankenler var ve DR.MURAD’IN hemen ulaşabileceği uzaklıktalar ama beni seçti. Ben de merak edip sorduğum da kendisine, bana yüzünün güzelliğinin dışında senin içindeki o sıcaklık çok hoşuma gitti dedi.Beni senin sıcaklığın ve enerjin etkiledi dedi ve evime de gelip HARUNLA da tanışmıştı.Benim yaşantım,hayata tutunuşum onu çok etkilemiş.Çok güzel bir şey, 45-50 ülkede benim yüzüm DR.MURAD’IN ürünleri için kullanılıyor.Çok heyecan verici aslında.
- HARUN bey’le sizin için ne zaman iletişime geçsek, bana hep can-ı gönülden yardım etti. Doğum günü sürprizinde mesela o kadar yardımda bulundu ki sağ olsun.Benim bu kadarıyla tanık olduğum çok güzel bir evliliğiniz var.HARUN TAN gerçekten böyle bir eş mi?ya da HARUN TAN nasıl bir eş?
- HARUN’U 11 yıldır tanıyorum. Evleneli 8 yıl oldu. HARUN’UN çok romantik bir hali var. Çok duygusal. Türk filmi izleyemez açıkçası ağlar. Çocuklar duymasın da ve buz devrinde ağlayan bir adam yani öyle söyleyeyim.Çok şekerdir HARUN,çok iyi niyetlidir bir de.
- Bu kadar uyumlu bir evlilik, bu kadar düzgün bir yaşantı…Bu piyasada nasıl başardınız bu işi?
- HARUN benden önce bir kere evlenip boşanmış ve hayal kırıklıkları olmuş hep. Hayalindeki kızı aramış. Hayalinde de hep gamzeli ve mavi gözlü bir kız istermiş. Yani en azından bana böyle söylüyor, çok enteresan.Bizim tanışmamız da enteresan.O beni buldu.Biz YKM NİN çekimlerinde tanıştık onunla.Çekimi HARUN düzenledi ve çekim yayınlanmadı hiç.Düzmece bir çekim bu(gülüşmeler).Sonra benim vejeteryan olduğumu öğrenmiş bana öyle bir yemek yaptırmış.Yani daha farklı yaklaştı bana.benim parladığım bir dönem,herkes benim peşimde 20 yaşındayım.O dönem kapıdan kovsam bacadan girmeye çalışırlardı.Kimseyle ilgilenmedim ama HARUN çok başka yaklaştı bana.Dost gibi arkadaş gibi yaklaştı.Ben ona da açıkça söylüyorum ilk gördüğümde aşık olmadım.Ama sonra o zaten yanıkmış beni de yaktı,beraber yandık(kahkahalar)3 yıl flört,2002 evlilik,2004 BERO’NUN doğumu derken 2010 yılına geldik.
- Ay BERO çok şeker. O sizin aşk pastanız, ben öyle nitelendiriyorum onu.Geliyor buraya kollarını tutuyorum nasıl kaslı.Onun spora olan bu ilgisi ne olacak? BERO’NUN geleceği ne olacak?
- Babadan tenis, benden plates dersleri alıyor. Geleceği ne olur bilemem ama elimden geldiği kadar iyi yetişmesi için çalışıyorum. Yalnız enteresan bir şey var sevgiyi seven bir çocuk.Seni seviyorum demekten çok keyif alıyor
Anneannesi buraya geldiğinde ‘’aşkım benim’’ diyip sarılıyor çok komik :)
- Peki bu güzel yuvayı kıskananlar olmuyor mu? Piyasa kötü. Gereksiz konuşanlar falan.
- Tabi bir sürü dedikodu çıktı. İstenmeyen gelin midir? HARUN’UN annesi ister mi? mankendir diye bir sürü yazılı basında haberler çıktı. HARUN boşanmıştı,EBRU ŞALLI mı onu boşandırdı falan, bir sürü şeyler çıktı.Biz hiç bunlara kulak asmadık.bir de HARUN’UN bu piyasadan olmayışı benim için çok avantaj oldu.Başlarda biraz zorluk yaşadı tabi ki,gözler ona döndü ama artık alıştı.
- O kadar çok alıştı ki programımıza bile çıkıyor : )
- Evet başka programa gitmiyor ama sadece bana geliyor : )
- Bu kadar kişi bu dergiyi okuyor. Herkesin önünde söz verin eğer bir gün yanlışlıkla evlenirsem nikah şahidim olacaksınız.
- AAA ne demek. Ben seninle ilgili olan her şey de varım.Seve seve hem de.
- Peki EBRU ŞALLI’NIN yeni planları nedir?
- İnşallah plates DVD sinin 3.sü çıkacak. Bir yemek kitabı projemiz var, inşallah onu yemek editörümüz GÜLNUR ablayla beraber yapacağız. Toplar çıkacak, onun dışında bilemem belki çocuk olur sen gördün faldaJ(kahkahalar)
- EBRU ŞALLI bakımıyla, tariferiyle, platesiyle, yemekleriyle artık Türk kadınının idolü oldu.Türk kadını internetten de takip ediyor bütün bunları.Türk kadınının internet merakına ne diyorsunuz?
- Ben kendi sitemi bu yıl açtım ve site çöktü demek ki kadınlar internetten her şeyi takip ediyorlar. Ben de internet kullanıyorum tabi ki ama abartmadan. Eğer çok kaptırırsan kötü oluyor.HARUN’UN elinde laptop,benim elimde laptop,BERO’NUN elinde laptop ne oluyoruz diyesim geliyor.Ama alışveriş yapıyorum, mesela sanal market kullanıyorum,asla bankaya gitmiyorum, ödemelerimi internetten yapıyorum.
- Bir de sanal arkadaşlıklar başlıyor ve bununla beraber duygusal yıkımlar da başlıyor değil mi?
- Evet.Mesela bakıyorum bazı insanlara, telefona facebook yüklenmiş sürekli online.. Bu olmaz artık. Yorucu bir de yani. Aç kitap oku, gazete oku. Mesela telefon da aynı şekilde. Bazıları sürekli telefonda konuşur. Çok ayıp bence.Ben bir arkadaşımla oturup konuştuğumda telefonumun sesini kapatıyorum.40 yılda bir buluşmuşum yemek yiyorum sürekli telefon çalacak olacak iş değil.
- Türk kadını özellikle güzellik tariflerini araştırıyor internetten. Kadının artık ayrılmaz bir parçası oldu sanırım internet siteleri?
- Evet ben de dikkat ediyorum daha çok güzellik, yemek tarifi, maske tarifi, bankacılık gibi kısımlara ağırlık veriyorlar.Ben de kadınım, ben de bunları daha ağırlıkta kullanıyorum.Ama her şey dozunda olmalı.İnternet var diye sohbet etmiyorsan vallahi yıkım,aileyi bitirir yani.
- Kadın haber siteleri son 5 yılda bayağı artış gösterdi. Bunun için ne söyleyebilirsiniz?
- Her şey’in kadınlara yönelik olması güzel bence. Son birkaç yıldır siteler arttı.Ne güzel işte. Bütün kadınlar araştırsın,öğrensin.
- Modaya da artık internet yön veriyor değil mi? Siz bu işi daha iyi bilirsiniz.
- Modayla ilgili bazı anketler yapıyorlar, kadınlar renk seçiyorlar. O yıl hangi renk daha çok tıklandıysa o renk yılın moda rengi oluyor. Yine modayı da yönlendiren kadınlar işte.Dünyada seçilen moda renklerde kadının payı büyük.
- Çok teşekkür ederim. Her zaman olduğu gibi bir kere daha bana destek verdiğiniz için.
- Ne demek besteciğim, sen iste her zaman : )
“Dijital Ebeveynlik İçin Pratik İpuçları”
“Yaş Grubuna Özel Egzersizler”
“Birbirimizi kırdık, çok mutluyuz…”
“Topağacı’nda Keyif Merkezi “Felix Bistro””
“Kitap Okuyanlar Daha Uzun Yaşıyor”
REKLAM
reklam@cosmoturk.com
İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com
TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32