Kısa sürede magazinin gündemine düşen Furkan Anıl Türkmen, içtenliği ve sempatik tavırları ile dikkat çekiyor. Fiziği ve zekası ile çok konuşulan Türkmen Cosmoturk’e özel sorularımızı cevapladı.

Çok kısa sürede zirveye yaklaşan bir müzik kariyeri kurdunuz. hayallerin ötesi bir durum mu?

Herkes bir işe başlarken illaki zirve hedefini koyar ve orda kendini hayal eder . Bende tabiki bu hayali bir kez kurdum ancak sonrasında benim hayallerim her seferinde zirve hayali değil bir sonraki adımda olmak istediğim yerin hayalleri oldu . Yani daha gerçekçi , kısa zamanda olabilmesi daha mümkün hayallerdi onlar .Bu sayede her attığım adımda hayallerimi daha sık gerçekleştirmiş oluyorum. Bu yüzden şu anki gidişatım tam da hayal ettiğim gibi gidiyor .

Yakışıklılığınız ve fiziğiniz çok konuşuluyor. Bunların müziğinizin önüne geçtiğini düşünüyor musunuz?

Aşağı yukarı 10 senedir aktif olarak spor yapan biriyim ama bir o kadar diyet yapamayan ve yemek yemeyi çok seven biriyim . Tam anlamıyla yemek için yaşayanlardanım . Geçenlerde Semiramis Pekkan'ın bir konuşmasını dinlediğim de önümdeki makarnayı bırakıp salata yemeye başladım . Yani inanın çok zor oluyor fit olabilmek . Her iş gibi o da özen , disiplin ve fedakarlık gerektiriyor . Elimden geleni yapıyorum bunun için . Ancak kim ne görmek istiyorsa onu görüyor , dinliyor. Müziğimi dinlemek isteyen insan müziğimi dinliyor fiziğimi görmek isteyenler fiziğimi inceliyor . Benim amacım ise çok yakışıklı benimkinden daha güzel fizikli şarkılar yapıp her iki kesimin dikkatini şarkılarıma müziğime çekmek . Böylelikle varsa böyle bir sorun çözmüş olacağım.

Üstün yetenekliler okuluna girip üniversite de mimarlık okudunuz. Mimarlığa devam ediyor musunuz?

Evet ilkokulda üstün yetenekler okuluna girdim ama tabiki o yaşta bunun farkında değildim . Yeteneklerim boyumdan büyük olduğundan dolayı yeteneklerim benden üstündü. Daha yeni yeni ben onlardan üstün olmaya ve onları yönetip değerlendirmeye başladım . Bunların içinde mimarlıkta var . Ancak mimarlık mesleğinin iş hayatı hiç ama hiç bana göre olmadığını ve yapmak istediğim tek mesleğin şarkı söyleyip yazmak olduğunu anladığım gün mimarlığı bıraktım çünkü mimarlığı sevmeyerek yapmaya devam etseydim yeteneğim körelecekti. Yani işin özeti mimarlığı mimari yeteneklerimi kaybetmemek için bıraktım

90'lar müziği sizin vazeçilmeziniz. bu sempati nerden geliyor?

Ben 90'larda doğmuş biri olarak zaten bi sempatim var . Ama ben sadece müzik değil her alanda küçük veya büyük yoktan varolma durumunu çok sevmişimdir. Örneğin bebek doğumları ya da yeni bir icat hiç görülmemiş doğa olayı buna benzer yeni doğan durumlara karşı sempatim ve ilgim vardır . 90'larda da yeni bir tür olarak Pop müziğin doğmuş olması ve bir çok müzik türünün de doğmuş olması beni 90'lar müziğine karşı sempatim oluşmasına ve sevmeme sebep oldu.

90'lar müziği sevmenize rağmen Flamenko bir şarkı ile sevenlerinizin karşısına çıktınız. Farklı çalışmalar ile mi yolunuza devam edeceksiniz?

Evet tekdüze üretim yapmayı sevmiyorum . Kendimi her müzik alanında denemeyi ve geliştirmeyi çok seviyorum . Diğer türlüsü beni tatmin etmiyor sanki kısır bir döngünün içinde hapsolmuş gibi hissediyorum . Dünya müziklerini dinliyorum yerel müziklerimizi her müzik türünde elimden geldiğince var olmaya calışıyorum ve oralarda üretmeye çalışıyorum . Daha yolun çok başındayım ve seyahat edeceğim çok müzik türü var şimdiden hepsi için çok heyecanlıyım.

Fanlarınız çok fazla ve biliyorum ki sizi rahat bırakmıyorlar. onların en çılgın istekleri ne oldu?

Ben zaten çılgın insanları çok sevdiğim için fanların da çılgınları beni buluyor . E tabi bazen sınırları zorladıkları oluyor ama sınır aştıkları hiç olmuyor . Bu yüzden bende elimden geldiğince sınır konusunda onlara esnek davranıyorum ve hepsiyle güzel bi dialog içerisindeyim sınırlar aşılmadan.

Hakan Varol