Üniversite yıllarında, “Böyle mi Olacaktı?” dizisindeki rolüyle oyunculuğa adım atan Sedef Avcı, son olarak geçtiğimiz aylarda final yapan “Çöp Adam” projesinde yer aldı. Güzel oyuncunun; kendisinde de yerinin çok farklı olduğunu söylediği “Menekşe ile Halil” dizisiyle hem yurt içinde hem dünya genelinde bir hayran kitlesi oluştu. Zarafetiyle ve başarılarıyla akıllarda yer edinen Sedef Avcı, hakkında merak edilenleri MAG Okurlarıyla paylaştı.

Pek çok farklı türdeki yapımda ve farklı dönemlerde geçen senaryolarda yer aldınız. Sizin için ayrı bir yeri olan proje var mı?

Her içinde bulunduğum projenin benim için ayrı bir yeri var. Hepsini çok isteyerek ve severek oynadım; ama “Menekşe ile Halil”in yeri bende hep ayrıdır.

Çocukluk dönemlerinizde çok sevdiğiniz, başlamasını iple çektiğiniz bir dizi var mıydı? Neler hissediyordunuz?

Olmaz mı! O zamanlar zaten çok az dizi vardı; ama en sevdiğim “Mavi Ay”dı. 80’lerde çocuk olanlar iyi hatırlar. Çok heyecanlanıyordum başlayacağı zaman. Tabii süreleri de çok kısaydı o zaman, hemen bitiyor gibi geliyordu. Müziğine bayılıyordum.



O zamanlar bir tutkunuz var mıydı? Bunu düşününce şimdi bu hayalinizin neresindesiniz?

O zamanlar balerin olmak istiyordum. Tam sekiz sene yaptım. Hayatta duruşumun en büyük kaynağıdır bale. Sanatla iç içe olmamın ilk sebebi. Kemik yapısı sebebiyle devam edemedim ama izleri bende hâlâ var.

Çocukluk kahramanınız kimdi?

Benim en büyük kahramanım hep Atatürk oldu. Çocukken de şimdi de.

Peki, siz bir süper kahraman olsanız nasıl biri olurdunuz?

Sanırım şu sıralar herkes süper bir kahraman olup dünyayı bu geldiği halden kurtarmak ister. Ben de savaşlardan, doğal afetlerden kurtarmak isterdim. İnsanların mutlu yüzlerini görmek bir lüks oldu günümüzde.

Dizi arkadaşlıkları hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşmeye devam ettiğiniz sıkı dostluklarınız oldu mu?

Ben bu konuda sanırım şanslı biriyim. Her setimden hâlâ görüştüğüm çok yakın arkadaşlarım var. Çok büyük kazanımlarım oldu. Hiç kopmadık.

Yer aldığınız sosyal sorumluluk projeleriyle örnek bir davranış sergiliyorsunuz. Bu tür desteklerde bulunmak size neler hissettiriyor?

Elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Bu hepimizin bir sorumluluğu aslında. Vatana, bireylere faydalı olmak, elimizden geldiğince destek olmak tabii ki insana kendini iyi hissettiriyor. Hayat paylaştıkça güzelleşiyor.

Setinizin olmadığı bir gününüz nasıl geçiyor?

Ailemle, dostlarımla vakit geçiriyorum. Spora gidiyorum. Bol kitap okuyorum.

Sizi siz yapan en büyük özelliğiniz nedir?

Sanırım iyi bir dost olmam. Arkadaşlarım olmadan, onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Özellikle, tek çocuk olduğum için onlarsız bir hayat düşünemiyorum.

İnsanların Sedef Avcı’yı sevmesinin nedeni nedir sizce?

Sanırım olduğum gibi görmeleri. Fazla bir kalıba girmeyi sevmiyorum, ben neysem oyum. Bu da sanırım samimi geliyor insanlara.

Önem verdiğiniz, sakladığınız bir yadigârınız var mı?

Aile büyüklerimden kalan bazı eşyalar var tabii. Günlükleri, kitapları. Bunlar benim kıymetli eşyalarım.

Hayatınızın dönüm noktası olduğunu söylediğiniz anlardan bahseder misiniz?

Oğlumun doğduğu zaman. Hayatın şekli, yönü değişti. Öncesinde de hedeflerim vardı ama şimdi gerçekleştirmek için daha büyük bir sebebim var. Hayata tutunma sebebim.

Sizce unutulmaz bir kış tatili nasıl olur? Bu kış için plan yaptınız mı?

Çocukluğumuzdaki gibi karlar içinde! En çok da yılbaşında kar yağsın istemişimdir hep ama Türkiye’de buna sanırım hiç denk gelmedim. Hep filmlerde olur ya, yılbaşında dışarıda lapa lapa kar yağıyor, insanlar sıcacık evlerinde. Bu bana çok huzurlu gelen bir an. Nerde olduğumun pek önemi yok.

Çöp Adam otuzuncu bölümü ile finalini yaptı. Neler hissediyorsunuz, düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Benim hikâyem sezon sonunda bitti. Güzel bir hikâyeydi, çok severek yer aldığım bir işti. Tabii yine harika bir oyuncu ekibi ve teknik ekiple çalıştım. Harika dostluklarım oldu. Benim için en kıymetlisi bu. Bu sezonda beş bölüm devam ettiler ve bitti. Umarım yine birlikte çalışma fırsatım olur tüm arkadaşlarımla.

Hayranlarınıza müjdesini vereceğiniz yeni projeleriniz olacak mı?

Yeni projeler okuyorum tabii ki. Aralarından içime en sineni seçip yine yeni bir hikâyeye dahil olmak istiyorum.

Son zamanlarda meditasyon, yoga, enerji çalışmaları, astroloji gibi konulara ilgi oldukça arttı. Sizin düşünceleriniz neler?

İnsanlar kendilerini rahatlatmak, kötü enerjilerden uzaklaşmak ve öze dönmek için tabii ki ilgileniyor. Ben de ilgileniyorum. Hayat çok yorucu ve bundan kendimizi zaman zaman arındırmamız gerekiyor. Kendimizle baş başa kalmamız, zihnimizi temizlememiz çok önemli. Özellikle enerji çalışmaları bu ara benim en büyük ilgi alanlarımdan biri.

Dışarıdan bakıldığında oldukça naif, doğal, sevecen bir kişiliğiniz var. Hep böyle miydiniz? Bunu ve sakinliğinizi korumak için neler yapıyorsunuz?

Bu soruya hep çok gülüyorum. Artık beni tanıyanlar da bu yoruma gülüyor, çünkü ben de insanım ve sakin olduğum kadar sinirli ve agresif olduğum anlar var. Sadece nerede nasıl davranmam gerektiğini biliyorum. Duygumu saklamayı, mış gibi yapmayı sevmeyen biriyim. Birini sevmezsem seviyormuş gibi yapamam mesela. Bu bana kibarlık değil kabalık gibi geliyor. Sahte hissettiren bir şey. Eskiden daha sakin bir insandım ama artık hislerimi, taleplerimi, düşüncelerimi saklamayan bir insanım.

Spor, hayatınızın neresinde?

Merkezinde. Düzenli yapmaya çalışıyorum. Ailecek sporu seviyoruz. Kendimi daha sağlıklı ve zinde hissediyorum. Enerjim yükseliyor.

Son günlerde hayatınızı daha çok meşgul eden konu nedir?

Gündem hepimizin hayatının merkezine oturdu; ama o enerjide olursak hepimiz çok mutsuz ve ümitsiz hale geliyoruz. O yüzden kayıtsız kalmamakla birlikte kendi alanımı korumaya çalışıyorum. Can basket altyapısına seçildi, yoğun bir trafiği var. Bu, hayatımıza yeni giren bir gündem olduğu için alışmaya çalışıyoruz.